BÖLÜM-36-ONUN TADI

74.6K 1.3K 156
                                    

Kuzey'den

"Demir,bırak şu pastayı parmaklamayı oğlum.İnsanlar senin artıklarını mı yiyecek ?"

Demir umursamadan pastanın kremasını işaret parmağından emmeye devam etti.Pastayı tam bir kere daha parmaklamıştı ki Toprak hızla kafasına vurdu.

"Biliyorsun frambuazlı olan hiçbir şeye dayanamam.Seni frambuaza bulanmış düşününce gözüme bir çekici gelmedin değil Toprak."

Demir göz kırpınca Toprak sinirle soluyup diğer tarafa döndü.Şöminenin başında viskileri yeniliyorken yanıma geldi.

"Bana sorarsan çok iyi bir karar verdin abi."

Gülümseyerek başımı salladım.İçerde teşkilattan yarım düzine insan vardı.Derin de yukarda Selin ile hazırlanıyordu.Kendi aramızda küçük bir tören yapıyorduk.Törenin sonrasında Derin tamamen benim olacaktı.İçimdeki o belirgin heyecan beni ele geçirmişti.

Demir pastayı mahvetmeye devam ediyorken ona uzanıp kafasına vurdum.Ben vurunca anında elini çekip hazır pozisyona geçti.

Demir'e bakıp gülerken merdivenden topuklu ayakkabı sesi duymamla başımı merdivene çevirdim.Önce o beni deli eden kokusu geldi burnuma,ardından narin vücudu belirdi.Üzerindeki beyaz elbiseyle masallardan
çıkmış bir peri kızını andırıyordu.Benim peri kızımı.Donakalmış bir şekilde onu izliyordum.Basamakları indikçe güzelliği daha da ortaya çıkıyordu.Son basamağa geldiğinde duraksayıp kafasını benden tarafa çevirdi.Heyecanını buradan tam kalbimde hissedebiliyordum.

Büyüleyici mavi gözleri beni bulunca güvenle parladı.Dudaklarının ucu bariz kıvrıldı,yüzündeki mutluluğu görmek için her şeyimi verirdim.

Ona doğru yürüyüp birazdan karım olacak güzelliğin narin elini avcumun içine alıp öptüm.Kendini bana yaslayıp elini takımımın üzerine koymuştu.

Kulağına doğru fısıldadım.

"Artık tamamen benim olacaksın ve bundan sonra yatakta sana acımam karıcım."

Kendimi geri çektiğimde yanakları kızarmaya başlamıştı.Gülüp elini tuttum ve nikah yapacağımız yere doğru yürüdük.Her şeyi olabildiğince sade tutmak istemiştik.Derin'in abisi de buradaydı ve eğer Derin'in başına en ufak bir şey gelirse beni öldüreceğini net bir şekilde belirtmişti.

Biz heyecanla bar taburelerimize oturduğumuzda nikah memuru klasik konuşmasını yaptı.Olduğum yerden Derin'in kalp atışlarını duyabiliyordum.Elimi daha da sıkı tuttu.

"Siz Derin Miroğlu,Kuzey Arslan'ı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz ?"

Derin'in elleri bir anda buz kesmişti.Ona dönüp baktığımda yüzünün değiştiğini ve bir yere daldığını gördüm.İçimde bir yer,bir şeylerin ters gittiğini söylüyordu.

Gözleri gözlerimi bulduğunda yüzü eski haline döndü ve gülümsedi.Gözlerini benden ayırmadan konuştu.

"Evet"

Yüzümdeki gülümseme sönmüştü.Tuhaf bir his vardı içimde.

"Siz Kuzey Arslan,Derin Miroğlunu eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"

Derin'e döndüğümde gözlerinde bir an olsun bir tereddüt görmüştüm neredeyse ama kafasını eğerek gülümsedi.

"Evet"

*****

Kapıdan çıkanlar önce tebrik edip sırayla bize sarılmıştı.Toprak ve Demir geldiğinde ikisi de aynı anda sarıldı.

"Hep mutlu olun abi."

Başımı sağolun anlamında eğdim.Kapıyı tutup arabalarına binmeleri izledim.Son kez çıkmadan önce el sallayıp gittiler.

Kapıyı kapatıp içeri girdiğimde gömleğimin ilk üç düğmesini açtım.Sanki odanın içindeki oksijen bir anda emilmişti.Mutfağa girip bardağa son kalan viskiyi doldurdum.Tam hepsini içeceğim sırada Derin bardağı tuttu.

"Sevgilim,çok içmedin mi sence de ?"

Sol kaşım istemsiz havaya kalktıktan sonra bir şey demeden bardağı bıraktım.Kafamı kurcalayan şeyler vardı.Teşkilatta da durumlar çok iyi gitmiyordu.Şöminenin karşısındaki koltuğa kendimi yorgunlukla bıraktım.

Elimle gözlerimi kapatıp düşünürken koltuğa Derin oturdu.

"Yorgun musun?"

Kafamı salladım.

"Daha da yorulmanı istiyorum.."

Pantolonumun fermuarında elini hissettiğimde başta anlayamamıştım.Elimi yüzümden çekip ona döndüm.Tüm dikkatini yaptığı şeye vermişti.Fermuarı yavaşça açtı.Düğmeyi de açtıktan sonra pantolonun bir kısmını aşağı sıvadı.

Gözlerini gözlerime kenetleyip elini boxer'ımdan içeri soktu.

"Immmmm"

Penisime dokunduğunda zevkle inledim.Elini her yerinde gezdiriyordu.Yaklaşık beş dakika her yerine dokunduktan sonra elini yavaşça çıkardı ve ağzına soktu.Zevkten gözlerim kısılmış onu izliyordum.

Elimi uzanıp yanağına koydum.

"Tadı nasıl bebeğim?"

Elini yalamaya devam etti.

"Güzel..."

Beni tahrik eden ses tonunu kullanıyordu.Oldukça sertleşmiştim.Kendimi daha fazla tutamayıp saçlarından kavradım ve onu yere önüme çektim.Çok istiyordu.Uzanıp pantolonumu ve boxerımı çıkardı.Dilini uzatıp ucunda gezdirdi.

"Immmmm,güzel karım benim."

Yavaşça ağzına aldı ben saçlarını tutarken.Zevkten imliyordum.O da değişik homurtular çıkarıyordu.Ağzına daha fazla aldı.

"Seni becermemi mi istiyorsun?"

Gözlerini yukarı kaldırıp kırptı.Onu kucağıma alıp yatak odamıza çıkan merdivene yöneldim.

Karım çok güzeldi lakin çok da güzel kaşınıyordu.

KUZEY (+18) Düzenleniyor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin