# Pinhani - Yitirmeden
Ben geldiim.
Lütfen "sık sık bölüm atamam dersler vs." dedikten sonra bir gün arayla bölüm atmamın dengesizliğini sorgulamayın mxldmdl
~
●Çakıl'ın Ağzından●
Dersin başlamasının üzerinden on beş dakika geçmesine rağmen Simay'ın hâlâ gelmemiş olması, onun için endişelenmeme neden olmuştu. Sıranın altından telefonuma bakıp birimlerimi kontrol ettiğimde gruba da bir şey yazmadığını görünce içimdeki endişe büyüdü. Stresli bir şekilde kalemi sıraya vururken, diğer yandan da dizimi sallayınca Giray sinirle bana döndü.
"Hayatımda ilk defa not alayım dedim yazımı boka çevirdin. Sallama şu sırayı."
Ona ters bir bakış atıp yapmaya devam edince, elindeki kalemi sinirle masaya bıraktı.
"Not falan almıyorum! Zirvede bırakmak lazım. Üç cümle aldım sonuçta." Sözünü bitirdiği gibi kafasını sıraya koydu. Ama çok geçmeden tekrar kaldırdı.
"Abi sallama diyorum beynim sallandı yemin ederim!"
Omzumu silkip kafamı çevirdiğimde sinirli bir nefes verdi.
Elimdeki kalemi nihayet bırakmaya karar verdiğimde duyduğum kapı tıklatılma sesiyle heyecan yapıp kalemi yere düşürdüm. Alma gereği duymadan gözlerimi kapıya sabitlediğimde, henüz hoca 'gir' demeden kapı açılınca gelenin Simay olduğunu anlamıştım. Bir iki adım atıp içeri girdikten sonra yanımıza -sırasına- doğru yürümeye başladığında, dersini sabote ettiğimiz günden beri bize kafayı takmış olan kimya hocası bağırmaya başladı.
"Bu ne hadsizlik! Girebileceğini söylemedim. Hem ders başlayalı kaç dakika oldu!"
Simay sol bileğindeki mavi kordonlu saatine bakıp yüzünü hocaya çevirdi. Dalga geçer bir tavırla "On yedi dakika." dediğinde birkaç gülüşme oldu.
"Ukalalık yapmaya mı geldin? Giremezsin dersime, çık dışarı!"
Sonra başından beri bir şeyler planladığını anlamamı sağlayan bir gülümseme oluştu dudaklarında.
Cebinden bir kağıt çıkarıp öğretmen masasının üzerine bıraktı.
"Buyurun raporum."
Hoca neyi olduğunu merak etmiş olmalı kağıda uzandı. Simay sanki hafif bir grip atlatmış da, bundan bahsedermiş gibi bir tavır takınıp ekledi.
"Eğer bağırmak yerine neden geç kaldığımı sorasaydınız, size cumartesi günü geçirmiş olduğum hipotermi yüzünden bu sabah kontrole gitmem gerektiğini açıklardım."
Hoca yaşadığı utancı gizlemek istercesine kafasını eğdi.
"Geçmiş olsun kızım. Geçebilirsin yerine."
Simay yüzünü bize doğru çevirince, zafer kazanmış gibi gülümsedi. Sonra yavaş adımlarla yerine geçti.
"Kanka kontrol dedin. Bir sorun var mıymış?"
Olumsuz manada kafasını salladı. "Hayır Aras turp gibiymişim." Durup güldü. "Hatta direkt turpmuşum ben."
Bu tatlı haline gülmemek için kendimi sıkarken 'iyi ki sıkmışım' diye düşünmemi sağlayan bir hareket yapıp arkasına döndü.
"Asya kızgın mı hâlâ bizim domates beyinli Can'a?"
Dersi anlatmaya devam eden hocaya çaktırmadan cevap verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen De Kimsin?
Teen Fiction"O intihara kalkışacak kadar güçsüz değil. Tam aksine, çok güçlü biri." Kendimizi fazla kaptırmış olmalıydık ki, yanımıza gelmiş olan Çakıl'ı, ancak konuştuğu zaman fark edebildik. "İntiharın güçsüzlükle ne alakası var? Asıl güçlü insanlar intihar e...