# Yaşlı Amca - Giderdi Hoşuma
Kısa bölüm uyarısı! Sonradan sövmeyin diye söylüyorum, bölüm bin iki yüz kelime. Yani -diğer bölümlere göre- oldukça kısa. Ama sınav haftamdayım. Hatta yaklaşık iki saat önce matematik ve ingilizce sınavları tepti :" O yüzden anca bu kadar yazabildim.
Keyifli okumalar💙
~
-Saçma Ama Güzeliiz-
Çapkın Çocuğum: Gençler herkes geliyor değil mi geziye?
Can'dan Sonraki Bestim: Herkes okeyse ben gelirim kardeşim.
Şebeleğim: Bu soru bana sorulmadı sayıyorum.
Yakışıklım: Eksik yoksa ben de gelirim.
Gezi olacağı açıklanalı birkaç gün oluyordu. Ve yarın katılım için son gün olduğu için de, grupta bir kurul toplantısı havası hakimdi.
Masamdaki gezi için gerekli olan izin kağıdına bakıp derin bir nefes aldım. Ardından telefonuma dönüp sohbet mesajlarıyla bakışmaya başladığım sırada telefonum titredi.
Çapkın Çocuğum: Simay niye görüldü bırakıyorsun evladım? Hepimiz senden onay bekliyoruz.
Giray'ın tatlı sitemi üzerine parmaklarım klavye üzerinde gezinmeye başladı.
Simay: Ben gelmeyeceğim ama siz planınızı hiçbir türlü bozmayacaksınız tamam mı?
Mesajı göndermemin üzerinden henüz on saniye bile geçmemişti ki, zil sesim odayı doldurdu.
Yakışıklım arıyor...
Bekletmeden açıp kulağıma koydum.
"Efendim Çakıl?"
Selamlaşma faslını es geçip, "Ne demek gelmeyeceğim? Kabul etmiyorum böyle bir şeyi. Nasıl gelmezsin, sensiz ne yapacağız biz?" diyerek taramalıya bağladıktan sonra hafifçe öksürerek 'biz' genellemesini "Ben." diye düzelttiğinde, hafifçe güldüm. Ciddi sesiyle tekrar söze girdi.
"Gülme küçük hanım, ben ciddiyim. Gelmeni istiyorum, çok istiyorum. Beni yalnız bırakma, lütfen."
Onun ağzından ilk defa bu kadar açık bir talep duyduğum için afallayarak sessiz kaldım.
"Neden gelmeyeceksin? Bir sıkıntı mı var, baban mı izin vermedi? Yatılı gezi olmasını mı sorun etti? Gelip ikna etmeye çalışayım mı? Yanında olacağımı söylerim. Tabii ki kendini koruyabilirsin ama onun içini rahatlatmak için sana göz kulak olacağımı söylerim."
Onun bu çırpınışlarına genişçe gülümseyerek "Yok, babam bu tür şeylere karışmaz pek." dedim. Ardından "Yani..." diye mırıldanınca sessiz kalarak devam etmemi beklediğinde sıkıntılı bir nefes verdim.
"Ben her zamana kadar hep Can ile yaptım bu tür şeyleri. Belki biliyorsundur, biz bu seneye kadar her sınıfı birlikte okuduk. Tüm gezilere birlikte gittik haliyle. Şimdi, onsuz yapacak olmak zoruma gidiyor. Eksik hissettiriyor."
"Hm..." diye mırıldandı. Ardından anlayışlı bir sesle, "Bu sorunu çözersek gelirsin yani?" dedi sorarcasına.
"Nasıl çözeceksin ki? Başka okuldan öğrenci almazlar. Hele ki üç günlük bir gezi programında..."
"Çakıl Keskin çözebilir bence." diye mırıldandığında güldüm. Ardından, olmayacağını düşünerek umutlanmamak için konuyu dağıtmak istercesine "Siz bensizken ne yapıyordunuz acaba?" diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen De Kimsin?
Novela Juvenil"O intihara kalkışacak kadar güçsüz değil. Tam aksine, çok güçlü biri." Kendimizi fazla kaptırmış olmalıydık ki, yanımıza gelmiş olan Çakıl'ı, ancak konuştuğu zaman fark edebildik. "İntiharın güçsüzlükle ne alakası var? Asıl güçlü insanlar intihar e...