# Chef Bi - Gecenin Köründe
•!• Akraba ve real arkadaş terörü yüzünden, (böyle bir örgüt cidden var) kişisel instagram hesabımdan kitabım ile ilgili paylaşım yapamamaya başlamıştım. Eski okul müdürümün storylerimi aniden görmesi bardağı taşıran son damla oldu. Ben de diğer hesabımı tekrar aktifleştirdim. (@/umursamayainsann)
Eğer takip ederseniz bana buradan geldiğinizi belirtin olur mu♡~
●Can'ın Ağzından●
Spor salonuna giriş yaptığımda gözlerimi etrafta dolaştırmaya başladım. Çok dakik bir insan olduğu hâlde Simay'ı etrafta göremeyince çatılan kaşlarım, kapıdan giren kişiyi görmemle daha da çatıldı.
Aynı ifadeyle yüzüme bakmaya başladı. "Can?"
Hiç öyle hissetmememe rağmen sinirli bir tavır takındım.
"Bak işte, beni takip ettiğini biliyordum."
Yüzündeki şaşkın ifadenin yerini kızgınlığa bırakışını izledim. Bana karşı olan kızgınlığa...
"Can inan seninle uğraşmayı çok isterdim ama beni buraya Simay çağırdı. Ve seninle vakit kaybedemem."
"Beni de Simay çağırdı."
Tıpkı benim gibi kaşlarını çatarak konuştu. "Mesaj ile çağırdıysa gelen mesajı gösterir misin?"
Cebimden çıkardığım telefondan Simay ile olan sohbetimizi buldum.
Sister: Yirmi dakika sonra Wellness Sky spor salonunda.
Elini cebine attı ve o da gelen mesajı bana gösterdi. Mesajın noktasına kadar aynı olması içimde şüphe uyandırırken, hemen Simay'ı aradım. Telefon çalmasına rağmen açılmayınca endişeli bir şekilde konuştum.
"Başına bir şey gelmiş olmasın? Simay asla benim telefonlarımı açmamazlık yapmaz." Ellerimi saçlarımdan geçirip devam ettim. "Bu işin içinde bir bokluk var."
Elini omzuma koyup sakinleştirmek istercesine baktı.
"Belki de..." dedikten sonra zeka seviyesini ortaya koyan bir şey söyledi. "Toplu mesajdır."
"Kızım o beyin ağırlık yapmıyor mu sana? Neden rehberindeki herkesi aynı anda spor salonuna çağırsın?"
Şefkatle koyduğu elini sert bir şekilde kaldırıp gözlerini devirdi.
"O zaman gidiyorum ben. Sen de o ağırlık yapacak kadar bile olmayan beyninle beraber burada kal."
Gitmemesi için bir şeyler yapmam gerektiğini fark edince, Simay'ın bana bahsettiği şeyi kullanmaya karar verdim. "Belki de çalıştıracaktır seni." Sonra bunun nefret içermeyen bir cümle olduğunu fark edip ekledim. "Hani kıçından kan gelene kadar dayak yedin ya ringde."
Sinirli bir şekilde saçlarını çekiştirerek yanımdan uzaklaşmaya başladı. "Can gerçekten çok şerefsiz bir insansın."
Arkası bana dönük olduğundan beni göremezdi. Bunun verdiği bir rahatlıkla dudaklarımı kıpırdatarak "Biliyorum." dedim. Sonra kendime olan sinirimin dinmesi için ellerimi yumruk yapıp avucuma bastırdım.
"O gelene kadar ben çalıştırabilirim."
Omuzlarını silkip "İstemez." dediğinde yanına oturdum. "Zaten sevmiyorsun beni. Daha kolay yumruklarsın."
Söylediğim şey ona mantıklı gelince, beynimdeki beni sevmediğiyle ilgili olan düşünceyi kanıtlarcasına enerjik bir şekilde ayağa kalktı. Ve ben benimle çalışmaya karar vermesine bile sevinemedim...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen De Kimsin?
Ficção Adolescente"O intihara kalkışacak kadar güçsüz değil. Tam aksine, çok güçlü biri." Kendimizi fazla kaptırmış olmalıydık ki, yanımıza gelmiş olan Çakıl'ı, ancak konuştuğu zaman fark edebildik. "İntiharın güçsüzlükle ne alakası var? Asıl güçlü insanlar intihar e...