41|Bencilin Teki

377 48 430
                                        

# Kendimden Hallice - Düşünme Sev

Pazartesi günü uzun zamandır yapmadığım için şaşkın olduğum bir mallık yapıp bölümü yanlışlıkla yayımladım. Boş yere heyecanlanmanıza sebep olduğum için sizden, yediğim beddualar için de kendimden özür dilerim.

Bu arada 41. Bölüme gelmişiz. Ben 41 kere maşallah esprisi yapmadan önce okumaya geçelim bence. Bir miktar uzun ve uzunluğu ile doğru orantılı olarak da dolu dolu bir bölüm oldu çünkü^^

~

"Kalk Simay, kalk!"

Odamın kapısını fuhuş operasyonuna gelen polis gibi açan Can yüzünen henüz yeni dalmış olduğum uykudan korkuyla uyandım. Gözlerimi ovuşturarak doğruldum yataktan.

"Ne oluyor Can? Gece yarısı geleceğim demiştin. Saat daha dokuz."

"Boşver sen saati şimdi. Kardeşinin namusu gitmiş sen hâlâ uyuyorsun."

Gözlerim büyürken ekledi.

"Gitti anam. Valla gitti." Ellerini sallayarak kendi kendine konuştu. "Oğlun artık masum değil anne."

Kendimi tutamayıp hafifçe güldüğümde sinirli sinirli devam etti.

"Komik mi ya komik mi? Gitti diyorum sana burada."

Gülüşümü asgari seviyeye indirip sordum.

"Ne gitti tam olarak?"

"İlk öpücüğüm gitti kardeşim."

Kahkahalarımın arasından konuşmaya çalışıp başarılı olamayınca kendimi tamamen bıraktım ve kızgın bakışlarını umursamadan gülmeye devam ettim.

"Ya gülme diyorum sana gülme. Ciddi bir konu bu."

Doğrulmuş olduğum yatakta tekrar uzanır pozisyona geçerken elimi 'boşver' dercesine salladım. "Can illa bir gün gidecekti. Yabancıya gitmediyse sıkıntı yok."

Dehşet içinde kalmış gibi ellerini salladı. "Bu ne rahatlık? Amerikan dizisindeyiz de benim mi haberim yok?" Ben gülmemek için kendimi sıkarken mırıldanarak ekledi.

"Karıma saklıyordum ben onu bi' kere. Ama vicdansız kız tuttu çekti beni. Karşı koyamadım bile amına koyayım. Şak diye kaydı gitti gözlerinin önünden."

Bahsettiği kişinin Asya olduğunu tahmin ettiğimden dolayı şaha kalkan ship damarımı sakinleştirdikten sonra ona döndüm.

"Karına gitti zaten."

"Ne karısı Simay." dedi ters ters. "Daha sevgili bile değiliz."

"Çok hızlı giriş yapmışsınız. Liseden mezun olduğumuz yaz düğünü de aradan çıkartırsınız siz."

Her durumda moralimin içine etmeye ant içmiş gibi, açılmasını hiç istemediğim bir konuyu açtı. "Kaya da hızlı bir giriş yaptı ama şu an aranızda hiçbir şey yok."

"Bizimki farklıydı Can." dedim kararlı bir ses tonuyla. "Ben Kaya'ya karşı bir şey hissetmiyordum beni öptüğünde. Ama sen Asya'dan baya baya hoşlanıyorsun."

"Lanet olsun!" diye bağırdıktan sonra yatağımın ucuna oturdu. "Hastanede yaptığımız konuşmadan sonra inkâr da edemiyorum ki."

Aykut Elmas'ın içeri nöbetçisi vs. dışarı nöbetçisi vine'ında yapmış olduğu gibi elimin tersiyle gözlerimi kapatıp inanmış gibi yaptım. "Sen inkâr etsen inanacaktım çünkü aynen. Çık o hayâl dünyasından bebeğim. Ben seni senden daha iyi tanıyorum."

Sen De Kimsin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin