14|İşaret Dili

784 92 24
                                    

#

~

"Nereye, neyi koyuyorsun evladım? Kalk ayağa!"

Zaten yeterince sinirlenmiş olduğu çok net belli olan hocayı daha fazla kızdırmamak için söyleneni yapıp ayağa kalktım.

"Tahtadaki soruya cevap ver." Kafamı gösterdiği yere doğru kaldırdığımda iki elementin birbiriyle halay çektiğini görmem, gözümün yardım dilenircesine etrafta dolaşmaya başlamasına sebep oldu. Kısa bir gezintinin ardından Çakıl ile gözlerimiz buluştu. Birkaç saniyelik bakışmanın ardından gözlerimi çevirmeye yeltendim fakat tam o an Çakıl sıranın altından hafifçe ellerini kaldırıp işaret diliyle sorunun yanlış olduğunu söyledi.

"Evet arkadaşlar buradan anladığımız üzere ders dinlemeyip sıranın altından oynaş-" Hocanın sözünü bölüp kendimden emin bir ses tonuyla konuştum.

"İlk olarak, sorduğunuz soru yanlış. İkinci olarak, kimsenin kimseyle oynaştığı filan yok. Hem nasıl böyle bir ithamda bulunabilirsin ki? Dersiniz sıkıcıysa ve biz odaklanamıyorsak kusura bakmayın ama bunun sorumlusu sizsiniz."

Sakinliğimi koruyarak yaptığım konuşmanın ardından izin isteyerek oturduğum yerden kalkıp kapıya doğru yürümeye başladım.

Sınıftan çıktığım gibi kendimden emin bir tavırla Kaya ve grubuyla özdeşleşmiş olan çardağa doğru yürümeye başladım. Kısa bir süre sonra arkamdan ayak sesleri gelmeye başlamıştı bile. Yürümeye ara vermeden ve arkamı dönmeden konuşmaya başladım.

"işaret dilini nereden biliyorsun? Daha da önemlisi benim bildiğimi nereden biliyorsun?" Cümlemi bitirdiğim gibi sakin bir şekilde yüzümü Çakıl'a döndüm.

"Sen arkandakinin ben olduğumu nereden bildin?"

"Konuyu değiştirme Çakıl!" diye bağırdığımda afallasa da hızlıca toparlandı.

"Önce sen benim soruma cevap ver."

"Pekala... İçimdeki ses senin olduğunu söyledi. Oldu mu? Şimdi sen benim soruma cevap ver. İşaret dili bildiğimi nereden biliyorsun?"

Bilmiş bir tavır takınarak yüzüme baktı. "Benim de içimden bir ses bildiğini söyledi. Oldu mu?"

Benim cevabımı çalmasına göz devirerek konuştum. "Beni buna inanacak kadar aptal mı sanıyorsun inan bilmiyorum. Ama eğer öyleyse çok yanılıyorsun Çakıl. Benim hakkımda nereden bildiğini bilmediğim şeyler bilmen ve bana olan garip davranışlarınla yeterince açık verdin bence. Artık ne işler çevirdiğini anlatmaya ne dersin?"

Bir an için afallasa da çabucak toparlanıp gözlerini kaçırarak konuştu. "Ne çevirebilirim ki? Yok öyle bir şey. Kendini geliştiren bir kızsın o bakımdan düşününce biliyorsundur diye düşündüm. Deneme yanılma oldu biraz yani."

Baygın bakışlar atarak güldüm. "Peki, sen nasıl istersen Çakıl Bey. Ben de kendi yöntemlerimle öğrenirim o zaman."

Yüzünden garip bir ifade geçse de hızlıca toparladı. "Simay alt tarafı bir tahmin. Fazla üstüne düşmüyor musun?"

Saçlarımı sinirli bir şekilde arkaya atıp alayla güldüm. "Alt tarafı bir tahmin değil Çakıl. Sen bunu bildiğine göre küçük yaşlarda konuşma problemi yaşadığımı da biliyorsundur. İnkar etmeye kalkma beni kandıramazsın. Şu an hayatım hakkında ne kadar bilgiye sahip olduğunu bilmediğimden, sana daha fazla malzeme vermemek adına susuyorum ama gerçekleri öğrendiğimde bazı şeylerin kökünden değişeceğini hissediyorum."

Sözümü bitirdikten sonra tepkisine bakmadan önümü dönüm ve bizden birkaç adım ileride olan çardağa oturdum. Bir süre bir şey söylemesini bekledim ama ondan hiç ses seda söylediklerimde tamamen haklı olduğumu anlamıştım.

Sen De Kimsin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin