# Kendimden Hallice - Dünleri Attım
"Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim..."
-Gülten Akın
~
Kapım iki kez tıklatıldığında, "Gelebilirsin!" diye seslenerek uykusuzluktan kaşınan gözlerim yarı kapalı bir şekilde yorganın içine sindim. Yüzüne yerleşmiş içten gülümsemesi, odaya adımını attığı ilk anda benim de gülümsememi sağladı. Gözlerimi kırpıştırarak kızarıklığını gizlemeye çalıştığım sırada hafifçe kafama vurulduğunda afalladım.
Kızgın bir yüz ifadesiyle "Sıpa seni!" dedikten sonra masamdaki boş teneke kutuları göstererek devam etti. "Hastayım diyor bir de, sabaha kadar içmiş."
"Anne cidden hasta gibiyim. Kolumu kaldıracak halim yok."
"Kalk kalk." dedikten sonra bunu desteklercesine bir hareket yaptı. "Beni kandıramazsınız küçük bey."
"Kraliçem, yemin ederim hiç iyi hissetmiyorum."
Elini telaşlı bir şekilde alnıma koyduktan sonra, "Ateşin yok ama hastaneye gidelim istersen." dediğinde hafifçe güldüm.
"Bedensel değil, zihinsel olarak hastayım. Üzerimde bir ağırlık var. Yalnızca bugün gitmesem?"
Masumca sorduğum soru üzerine yanıma oturdu. Yorganın içine sindiğim için yarısı görünen yüzüme dökülen saçları yukarı doğru kaldırıp açık kalan alnıma bir öpücük kondurdu. Sonra ellerini daha rahat kullanabilmek için doğrulup, "Onunla mı ilgili?" diye sordu. Bakışlarımı kaçırdığımda kaldırmış olduğu saçlarımı okşamaya başladı.
"Şu an anlatmak istemediğini biliyorum. Ama olur da paylaşmak istersen, işte olmamı filan umursama görüntülü ara beni."
Gözlerimin kızarıklığını görmemesi için kısık olan gözlerimi tamamen yumup bir çocuk gibi kafa salladım.
"Bu yaşlarda olur böyle kalp ağrıları. Ama tatlı ağrılar bunlar. Emin ol yıllar sonra gülerek hatırlayacaksın. Belki o olacak yanında, belki bir başkası..."
"Hayır." dedim yumduğum gözlerimi açarak. "Ondan başkası olmayacak. Beni hayatından çıkartırsa o da olmayacak belki, ama asla ondan başkası için hızlanmayacak kalbim." dedikten sonra kesin bir ifadeyle tekrarladım. "Asla."
Simay'a olan duygularımın yoğunluğunu en iyi o bildiği için bu konu hakkında bir yorumda bulunmadı.
"O çok zeki bir kız. Eminim ki mantıklı olanı yapacaktır."
"Umarım mantığını dinlemez anne. Kalbindeki yerimi bilmiyorum, renk vermiyor pek ama umarım kalbini dinler. Öyle olursa, bir şansım olur en azından. Ama eğer mantığını dinlerse, biterim."
"Ne olursa olsun kendini salmayacaksın. Bak..." konuşmaya ara verip işaret parmağını kararlılığını belli etmek istercesine bana doğru salladı. "...ne olursa olsun diyorum."
Onaylarcasına kafa salladım.
"Ben hata mı yapıyorum anne? En başında söyleseydim ona, daha mı az üzülürdü?"
"Bunu bir anne olarak söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama bence sen doğru olanı yaptın. En başta söyleyemedin, nasıl söyleyeceğini bilemedin. Sonrasında söyleseydin de, kaldıramaz o anki siniriyle seni de silerdi. Ama şu an sana karşı bir şeyler hissediyor. Ağız ne kadar sıkı olursa olsun, gözler her daim açık verir. O sana karşı boş değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen De Kimsin?
Novela Juvenil"O intihara kalkışacak kadar güçsüz değil. Tam aksine, çok güçlü biri." Kendimizi fazla kaptırmış olmalıydık ki, yanımıza gelmiş olan Çakıl'ı, ancak konuştuğu zaman fark edebildik. "İntiharın güçsüzlükle ne alakası var? Asıl güçlü insanlar intihar e...