Mutluluk

289 29 72
                                        

Keyifli Okumalar 🌼

Shixun masasında oturmuş, büyük bir dikkatle önündeki kağıda birtakım şeyler yazıyordu. Kaşları hafifçe çatılmış, sırtı dik bir şekilde otururken tüm odağı yazdığı şeylerdeydi. Sabahın erken saatlerinde uyanmaya alışık bedeni her zamanki gibi dinçti. Bunda elbette günlerdir alamadığı uykusunu alması ve midesine bir şeylerin girmesi de etkiliydi tabii. Kendi mahremiyet alanında rahatlığı seven bir adam olarak sarı saçları her zamanki gibi odasına girdiği ilk anda tokasından kurtarılarak serbest bırakılmıştı ve şu anda da hafifçe önüne dökülmüşlerdi. İçliğinin üzerine ince bir ceket geçirmiş, çizmelerini giymemişti. Bu haliyle henüz uyanmış bir havası olsa da şimdiden hala yatağında uyuyan Luhan'ın ilacını içirmiş, arkadaşlarını kontrol etmiş, Yifan ile kısa bir konuşma gerçekleştirip hafif bir kahvaltı bile yapmıştı. Şimdi de önüne çektiği parşömenlere günlerdir aklında olan bir şeyleri karalıyordu.

Lu Han saatler önce yeniden kendisini hissettiren ağrılarından Shixun'un verdiği ilaç ile kurtulmuş tekrardan huzurlu uykunun kollarına bırakmıştı bilincini. Şimdi ise bedeninin toparlanmasının verdiği rahatlıkla gözlerini araladığında önce olduğu yerin farkına varamamıştı. Karargaha geldiklerinden bu yana gözlerini ilk kez bu kadar bilinçli bir şekilde açıyordu yattığı odaya. Öncesinde ağrılarının verdiği hisle bulunduğu ortamı inceleme fırsatı olmamıştı ancak şimdi fark ediyordu ki burası hiç de Karargah'ta kaldığı odasına benzemiyordu. Gözlerini kısa bir süre sadece temel eşyaların bulunduğu odada gezdirdikten sonra ayaklarının ucunda, en köşede kalan yere kaydı bakışları. Keskin bir sessizlik içerisinde fırçanın parşömen üzerinde kayarken çıkardığı sesi ancak fark edebilmişti. Yüzü kendisine dönük şekilde oturan bedeni gördüğünde içinde hoşuna giden bir kıpırtı oluştu. Gözlerinde, odaya karşı olan merakın yerini

"Shixun"

Shixun uzun bir süredir dikkatini verdiği kağıttan kafasını kaldırıp kendisine seslenen Lu Han'a baktı. Sakin bir şekilde fırçası yerine yerleştirip ayaklanarak yatağın kenarına gelip oturdu. Gözlerinde insanın içini eriten, bariz bir yumuşaklık ve şefkat vardı.

"Nasıl hissediyorsun?"

Lu Han günlerdir uyuduğu yatak üzerinde hareketlenerek doğrulmaya çalışırken Shixun hemen uzanarak belinden destekledi ve yatağın başına dayanmasına yardım etti.

"Çok daha iyiyim. Ağrılarım epey dindi."

Shixun'un yüzünde oluşan hafif gülümsemeye Lu Han da eşlik etti.

"Sevindim. Biraz daha dinlenirsen tamamen iyileşmiş olacaksın"

Gülümsemesini bozmadan Shixun'u onaylarken uzun bir zamandır görmemiş gibi incelemeye başladı genç adamın yüzünü. Son günlerde pek kendisinde olmadığından Shixun'a doya doya bakma fırsatı olmamıştı. Şimdi ise bilinci tamamen açıkken özlemini derinlerde bir yerlerde hissettiği adamı göz hapsine almış durumdaydı. Kendisini oldukça huzurlu hissediyordu. Bu huzur, tanıdık sarımtırak gözlerde durduğunda sıcak bir aidiyet hissine bırakmıştı kendisini. Sanki bakması, görmesi, odaklanması gereken tek yer orasıymış gibiydi. Kendisini evinde hissettiren bir sıcaklık vardı baktığı harelerde.
Ne kadar süre takılı kaldığı bilmediği sıcak sarılardan ayrılmayan gözleri, nihayet aklına gelen şeyle endişeyle büyüdü bir anda. O kadar çok kapılmıştı karşısındaki adama köşkteki halleri aklına gelince son olanları hatırlayabilmişti. Yaslandığı yerden sırtını çekerek olabildiğince diklenip Shixun'a yaklaştı korkuyla.

"Diğerleri nasıllar? Baekhyun?"

Shixun iç rahatlatıcı gülümsemesini bozmadan uzanarak kucağına düşmüş elini sardı Lu Han'ın.

SterliçyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin