Bozulan Planlar

271 27 68
                                        

Medya çok güzel değil mııı?😂😍

Keyifli Okumalar 🌼

"Bunu mutlaka kendisinin aldığından emin ol, anlaşıldı mı? Bizzat ona verip okumasını sağla ve kimseye görünmeden gidip gel"

"Emredersiniz Genç Efendi"

Lu Han hafif uykusundan uyandığı esnada kulağına ulaşan ilk şey Shixun ve bir askerin konuşması olmuştu. Gözlerini tek bir mum ışığının aydınlattığı neredeyse zifiri karanlık odaya açarak eliyle yanındaki boşluğu yokladı uyku haliyle. Uykusunu yeterince almış hissediyordu ki bunda huzur ve güven dolu kollarda uyumuş olmasının etkisi hayli fazlaydı. Yanında aradığı bedeni bulamazken kısık gözleri kapanma sesi duyulan kapı tarafına yöneldi. Shixun her ne kadar sessiz olmaya dikkat etse de arkasını döndüğü zaman gördüğü kıpırdanan bedenle çabalarına son vererek yatağa ilerledi.

"Uyandın mı?"

Lu Han gözlerini ovuşturarak doğrulup yatak başlığına dayanarak önüne gelen saçları arkaya itti. O esnada Shixun hemen karşısına oturarak onu izlemeye başlamıştı bile.

"Biriyle mi konuşuyordun?"

İç eritici bir sıcaklığa sahip sarımtırak gözler sorusuyla kendisinden kaçsalar da yeniden Lu Han'ı bulmakta gecikmediler.

"Hm. Rutin birkaç iş için bir askerle görüşüyordum"

Saniyelik bir farkla küçülen gülümsemesi yeniden büyüyerek eşsiz bir görüntü sağladı Lu Han'a. Elbette ki Shixun'u izlerken aynı karşılığı vermekten alıkoyamamıştı kendisini.

"Biraz daha uyu istersen, henüz çok erken"

Odaya çöken karanlıktan daha güneşin doğmamış olduğu anlaşılıyordu zaten.

"Uykumu almış hissediyorum. Neden sen uyumuyorsun?"

Shixun elinin tekini Lu Han'ın tutamlarından birisine atarken diğer elini de Lu Han'ın uzattığı bacaklarının üzerinden geçirip yatağa yaslamıştı. Gözleri parmakları arasında çevirip durduğu tutamın hareketlerini izliyordu.

"Sabahları bu saatlerde uyanırım genelde. Bedenim buna alışık olduğundan daha sonra uyuyamıyorum."

Lu Han kaşlarını şaşkınlıkla havalandırırken Shixun hakkında bir şey daha öğrenebilmiş olduğu için gülümsedi şaşkınca. Shixun'un çoğu zaman odasında bile uyumadığını biliyordu. Odaları yakın olduğundan uyku saatlerinde Shixun'u pek de fazla göremezdi ortalıkta. Bir ara Shixun ona geceleri bazen avlandığını bazen de devriye gezdiğini de anlatmış olsa da şaşırmıştı işte. O yüzden 'hmm'lamaktan başka bir cevap veremedi. Sabahın ilk saatlerinde loş ışığın izin verdiği kadarıyla gözlerini yakışıklı yüzde gezdirdi. Shixun huzur verici sessizliği bozmadan kendisine yaklaşırken duyduğu heyecanla kalp atışlarının hızlandığını fark etti. Ancak beklediğinin aksine üzerine eğilen beden yüzünü Lu Han'ın boynuna gömerek gözlerini kapatmıştı. Lu Han içindeki heyecana uyarak dudağını ısırırken elinin tekini açık sarı saçlar arasına geçirerek yanağını Shixun'un şakağına yasladı. Ömrü boyunca hissettiği en büyük huzuru kendisine bahşeden adamın derin bir nefesi ciğerlerine doldurduğunu fark etti. Gülümsemesi bu hareketiyle daha çok büyümüş olsa da bir an telaşla büyüyen gözleri ile Shixun'u boyun girintisinden çıkarıp itti hızla. Elleri aynı hızla kendi saçlarına ve kıyafetlerine gidip burnuna yaklaştırırken Shixun şaşkınlıkla izliyordu kendisini.

"Lu Han? Ne oluyor?"

Yaşadığı utanç yüzünden ellerini yüzüne kapatmamak için büyük bir savaş vermişti. Hemen yataktan çıkarak Shixun'un dolabına bıraktığı kıyafetlerini aldı eline. Wang Xui'nin köşkünden geleli günler olmuştu ve bu süre içinde yataktan hiç çıkmadığı gibi hala tutulduğu zindanın kir ve pisliğinden de yeterince temizlenememişti. Elleri yeniden saçlarına ulaştığında tellerinin kirden keçe gibi olduğunu yeni fark etmişti.

SterliçyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin