Uyuyalım

242 33 41
                                    

Keyifli Okumalar 🌼

Lu Han'ın huzursuz uykusunda başında bekleyip terli alnını temizleyen beden kaşlarını hafifçe çatmıştı. Uzun bir süredir olduğu yerden ayrılmamış, aynı işlemi gerçekleştirip duruyor gibi görünüyordu. Bilinçsiz bir şekilde zaman zaman bedenindeki sızlamaların sonucu acıyla inleyen Lu Han'ı gördükçe çattığı kaşları biraz daha derinleşiyor, aynı alan içerisinde bulunduğu o adamı gidip hemen öldürmemek için kendisini oldukça zor tutuyordu. Sanki Lu Han'ın yüzünü her acı ile buruşturması, her inlemesi, aniden irkilip huzursuz bir uyku çekmesinin tesiri onda da ortaya çıkıyor gibiydi. Karşısındaki bedenin o anlarda nasıl bir yüz ifadesi oluyorsa Shixun da aynı ifadeye bürünüyor, aynı acıyı hissediyor gibi oluyordu bir şekilde. Güzelce tarayıp beyaz yastığa bıraktığı saçların bir kısmını Lu Han'ın terli alnından çekerek elindeki mendili açılan yere bastırdı hafifçe. Zaten yara berelerle dolu olan güzel yüzüne bir de kendisi acı vermeye dayanamazdı. Gözünün altındaki şişlik inmiş, morluk, yerini silik yeşil bir çürük rengine bırakmıştı. Dudağının ve kaşının kenarındaki açılmalar kabuk bağlamış, yanağında ve alnındaki sıyrıklar güzelce temizlenerek ince bir katman merhemle kaplanmıştı. Bunların yanında vücudunun da değişik yerlerinde morlukları ve yaraları vardı Lu Han'ın. Shixun onları alıp Karargah'a getirdiğinde Baekhyun ve Chanyeol'ü Karargah hekimlerine emanet etse de Luhan'ın bakımını bizzat kendisi  üstlenmişti. Getirdiği zaman ilk olarak onu kendi odasına çıkarmış, Lu Han'ın odasından zaten iki üç parça olan kıyafetlerinden birini almıştı yanına. Yerlerde sürünmekten ve fırlatılmaktan kaynaklı, dizinde ve dirseklerinde derince soyulan derilerini ve kurumuş kanlarını büyük bir özenle temizleyerek merhemleyip sarmıştı. Çıplak ayaklarını, ellerini, yüzünü... Açıkta kalmış ve o pis zindanda kirlenmiş her bir yerini yine aynı özenle nemli bezlerle silip temizlemişti. Karın, göğüs ve sırt bölgesinde oluşan morluklar için de en azından ağrılarını kesecek ilaçlar istemişti hekimlerden. Günlerdir o soğuk zindanda tutuluyor olması, aç ve susuz bırakılıyor olması yüzünden zayıf düşen bedeni, Karargaha geldiklerinden bu yana cayır cayır yanıyordu. Hal böyle olunca Shixun'un yapabildiği tek şey nemli bezleri vücudunun belirli yerlerinde bekletip ateşini düşürmeye çalışmak ve terini almak olmuştu. Üşümemesi için zayıf bedenine ince, temiz bir içlik giydirmişti sadece. Günlerdir su ve sabun yüzü görmeyen saçlarını ise Lu Han'ın acılarının kısa bir süre için dindiği bir zamanda, incitmekten korkarak, dikkatle tarayıp sere serpe bırakmıştı yastığının üzerine.

Karargaha döneli 3 gün olmuştu. Bu üç gün boyunca zamanının çoğunu Lu Han'ın yanında geçirse de arkadaşlarını için de oldukça endişeliydi Shixun. O yüzden ara sıra hemen yan odalarında tedavi gören Baekhyun ve Chanyeol'ü görmeye gidiyor, durumları ile ilgili bilgiler alıyordu hekimlerden. Baekhyun doğal olarak Chanyeol'e göre daha iyiydi. Bedeni büyük oranda susuz kalmıştı ve biraz ateşi vardı. Onun dışında Luhan ile aynı derecede olmasa da vücudunda morluklar vardı yer yer. Durumu şu an için oldukça iyiydi. Hatta bir ara uyanıp olan biteni sorgulamışlığı bile olmuştu ancak bedenini rahatlatan ilaçlar sayesinde uykusuna geri dönmüştü. Bir iki güne kadar toparlanırdı muhtemelen.

Chanyeol ise en ağır işkenceleri gören kişi olarak hayli kötü durumdaydı. Yüzüstü yatırılan bedenin başta sırtı olmak üzere neredeyse tüm vücudu paramparça olmuş haldeydi. Sayısız kırbaç izi hayatı boyunca sırtında kalacak derin yaralar açmış, kızgın demirler de bunların üzerine eklenmişti. Chanyeol için 2 hekim sürekli çalışmaktayken onlara yardımcı ve gözkulak olan Zhan ve Yibo da yanlarında bulunuyorlardı. 3 Karargah hekimi de her saniye başlarında duruyorlardı. Her ne kadar her ne kadar sadece işlerini yapıyor olduklarının farkında olsa da Shixun, babasına güvenemiyordu. O yüzden Chanyeol ve Baekhyun'un başında hekimlerle birlikte mutlaka güvendiği birileri olurdu.

SterliçyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin