Sahneyi kapatıyoruuuuuzzzzz. Yorumlarınızı alayım artık bu bölümde ama ya, hiç yapmıyorsunuz. Bol aksiyonlu bu fice sakin sahneler yazmak beni de zorladı ama iki yorum yapın da :(
Keyifli Okumalar🌼
Saatler gece yarısını epey geçmişken, köyün ebesinin yanında çalışan genç bir kadın evin kapısından çıktığında kucağında bezelere sarılmış iki küçük yumak taşıyordu. Yüzünde büyük, her şeyin yolunda olduğunu belli eden bir gülümseme vardı. Bahçede toplanmış heyecan içindeki adamlar kadını görür görmez etrafına toplanırken şüphesiz en heyecanlıları Yifan'dı. Tabii onun kadar heyecanlı olmayanlar da vardı ya da bunu dışarıdan göstermeyenler.
"Çok sağlıklı bir kızınız ve bir oğlunuz oldu"
Zhan ve Baekhyun Yifan'ın iki yanında durmuş kucağındaki bebeklere bakarken Zhan'ın gözleri parlıyordu. Ağzı ve gözleri kocaman açılmış, gülümseyerek, büyük bir hayranlık ve şaşkınlıkla inceliyordu küçük bedenleri. Ellerini çekingence çenesi altında birleştirerek sıcacık yuvasından kopup yeni bir ortama girdiği için huysuzlanan bebekleri izliyordu. Ona göre minik pembe dudaklarını şapırdatarak yüzlerini ekşiten bu küçük bedenler yeryüzüne başka bir dünyadan gelmiş gibiydi. Hiç bu kadar yakından incelememişti bir insan yavrusunu.
Baekhyun ise yüzünde ufak bir gülümseme ile izliyordu minicik bedenleri. İlk kez böylesine yakını olduğu bir bebek görüyordu ve bu onun için tuhaf bir duyguydu ama sevmişti. Bebekler onun için her zaman masum ve korunmaya muhtaç canlılardı.
"Tanrım! Yifan abi bunlar çok tatlı."
Zhan elini daha sakin olduğu görünen bebeğe zarar vermekten korkarcasına uzatıp küçük parmakları ile oynarken biraz daha büyüdü gülümsemesi. Parmağı bebek tarafindan kapıldığında ise kahkaha atarak bebeğin irkilmesine sebep oldu.
"Çok tatlı! Yerim ki ben bunu"
Yibo bebeğin irkildiğini görünce hemen heyecanlı sevgilisinin tarafına geçip ensesinden tutarak uzaklaştırdı onu bebekten.
"Ben de bundan korkuyorum ya işte. Siz bebekleri can sağlığı için Zhan'dan uzak tutun bence"
O Zhan'ı bebeklerden uzaklaştırırken bu kez Luhan çekiştire çekiştire getirdiği Shixun ile yaklaşmıştı baba ve çocukları yanına. Shixun kaşlarını hafifçe çatmış, ekşimiş bir yüz ifadesi ile bakıyordu yumuşak bez içindekilere. Bebekler, Yuan'dan küçük bebekler, daha önce yakından tanışmadığı varlıklardı. Ancak kuzeni kral ile konuştukları kimi zaman onların asla susmadan ağladıklarını duymuştu.
"Tebrik ederim Yifan. Çok güzeller bunlar. Umarım sağlıkla büyürler"
Heyecanlı baba gözlerini alamadığı oğlundan bakışlarını Luhan'a taşıyarak teşekkür edip yeniden kucağına bırakılan bebeğe döndü.
"Shixun baksana sen de. Ne kadar tatlılar"
Lu Han sevgilisinin de bir şeyler söylemesi için onu dürterken bu kadar küçük varlıkların nasıl büyüyüp kocaman insanlar olacaklarını hayretle düşünen Shixun kendine geldi.
"Tebrik ederim Yifan. Sağlıkla büyüsünler"
Onun bu şaşkın haline gülüp ellerini koluna sararken uykulu gözlerini ovuşturup başını omzuna yasladı. Birkaç saat önce sakin bir şekilde uyumaya gitmişken bir anda Yifeng'in yükselen çığlıklarına uyanmışlardı. Chanyeol ile Yibo aceleyle yakınlarındaki köyde yaşayan bir ebe ile ona yardım edecek kadını alıp gelmiş, uzun süren bir bekleyişin ardından Yifan'ın ikiz bebekleri doğmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sterliçya
FanfictionÇin Hanedanlığı sınırları içerisinde bir kaçış öyküsü... Ya da daha fazlası... @winesis'in doğum günü için, doğum gününde yayımlandı.💃💃🥳