Keyifli Okumalar 🌼
"Durum nedir?!"
Babası ile yaptığı anlaşma sonrasında Shixun ve Yifan tüm askerleri toplayarak baskın için hazırlanmaları emrini vermişlerdi. Yanlarına fazla sayıda asker alacakları için bu askerlerin teçhizat hazırlıkları da biraz uzun sürecekti. Sonuçta sınırı aşıp kilometrelerce yol gidecek olan bu askerleri bir anda yola çıkaramazlardı. Temel gereksinimler de göz önünde bulunduruluyordu.
"Sabaha yakın hazırlıklar bitmiş olur efendim. Hazırlıkların devamı iç-"
"BAHANELERİN UMRUMDA DEĞİL! BU ASKERLERİN HEPSİ İKİ SAAT İÇERİSİNDE KARŞIMDA HAZIR OLARAK DİKİLMEZLERSE BURAYI SİZE MEZAR EDERİM! HERKES İKİ SAAT İÇİNDE YOLA ÇIKACAK, ANLAŞILDI MI?"
Asker iki gündür öfkesine bizzat şahit olduğu Shixun'un sözlerini onaylayarak koşar adım geri döndü. Şu haliyle bile altın rengi gözleri ile etrafa ateşler saçarak bakıyorken, istediği şey olmadığı takdirde olacakları kestiremiyordu genç asker. Gecenin bir vakti yatakhaneleri tek tek gezerek Karargahtaki tüm askerleri gür sesi ile uyandırmış, uyku sersemliği yaşayan birkaç askeri yaka paça tuttuğu gibi dışarı fırlatmıştı. Her zamanki toprak tonları kıyafetlerinin aksine baştan aşağı siyahlara bürünmüştü. Üzerinde üst bedenini kaplayan hafif çelikten, ince ve göz alıcı desenlere sahip, birkaç damla kanın göze çarptığı zırhı, bileklerinde bu zırhın tamamlayıcısı olan aynı desenden bileklikleri vardı. Zaten geniş olan omuzları giydiği zırhın gösterişli omuz eklentileri ile birlikte genç bedeni daha da yenilmez göstermişti. Her zamanki gibi sarı saçları yarım at kuyruğu şeklinde tepesinde toplanmıştı. Buna ek olarak kafasının iki yanından, toplanan saçlarına doğru uzayan iki şerit örgüsü sert yüzüne estetik bir hava katmıştı. Sırtından eksik olmayan ok takımı yerli yerindeydi. Metrelerce öteden bile savaşa hazır bir kahraman görüntüsü veriyordu. Her şeyi ile hazır bir savaşçıydı şu anda.
"Sehun abi iyi olacak mı dersin? Şu anda yanına yaklaşılması zor bir alev topu gibi görünüyor da"
Zhan endişeli gözlerle Shixun'u izlerken diğer herkes gibi siyahlara bürünen Yibo'ya doğru eğildi.
"İlk zamanlar onu yerinde tutamadığımızı düşününce... Şu an çok iyi durumda. Kendisini toparladı, ne yapması gerektiğini biliyor. Ayrıca haklı, sabaha yakın geç olur. Olabildiğince çabuk hazırlansınlar. O saatte çıkarsak bu hızla ancak gece vakti orada oluruz. Planı uygulayabilmemiz için yeterli bir zamanımız kalmaz o vakitte."
Her şeyin kusursuz ve plana uygun olarak ilerlemesini istediği için gergin, stresli ve sinirliydi ki bu gerginliği çok net bir şekilde dışarı yansıyordu. Derince çatılmış kaşları, ince bir çizgi şeklindeki dudakları ve keskin bakışları ile herkese emirler yağdırıyor, acele etmelerini söylüyordu. Her şeyi eline almış, herkesin odağı olmuş haldeydi. Yifan, Yibo ve Zhan da hazırlanmış bir şekilde arkasında duruyorken sessizce Shixun'u dinliyor ve izliyorlardı. Bu onun planı, onun savaşı ve onun zaferi olacaktı nihayetinde. En azından üzerindeki gerginliği bu şekilde atması, kontrolün elinde olmasını hissetmesi onun yararına olacaktı.
Gözlerini izlediği kalabalık üzerinde gezdirip ucundan kan damlayan elindeki kılıcı kenardaki bir askere verdi. Derin derin nefesler alıp verirken gözucu ile sağ arka çarprazında kalan dokuz bedenin teker teker sürüklenişine baktı. Dün kendisini hücreye kapatan ve birisi çoktan ölmüş olan o gruptan geriye kalanlardı yerdeki bedenler. Her ne kadar kendisine verilen emirleri yerine getiren kişiler olsalar da elbette ki Shixun'dan merhamet bekleyemezlerdi. Her biri kendilerinden önce ölen arkadaşlarının kaderini yaşamıştı acı bir şekilde ve Shixun onları öldürürken gözünü bile kırpmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sterliçya
FanficÇin Hanedanlığı sınırları içerisinde bir kaçış öyküsü... Ya da daha fazlası... @winesis'in doğum günü için, doğum gününde yayımlandı.💃💃🥳