Sterliçya

Tamamlanmak

Aslında bu fic için smut koymayacaktım ama bir ara yazmışım bir tane djdjdj oldukça da yüzeysel, çok bir olayı olmayan bir bölüm olduğunu söyleyeyim şimdiden.

Keyifli Okumalar🌼

3 Gün Sonra

Shixun ve Lu Han'ın 3 gün önceki konuşmasının ardından Shixun, ertesi gün prenslik ünvanindan feragat etmek istediğini diğerleri ile de konuşmuştu. Doğrusu buna açıkça karşı çıkan da olmadığı gibi yeniden başlayacakları hayatlarında hep birlikte olacakları için mutluluk duymuşlardı. O gün Chanyeol ve Baekhyun yaşamak istedikleri yerle ilgili düşüncelerini onlarla paylaşırken bu hayallerine onları da büyük bir zevkle katmışlardı. Hep birlikte merkeze yakın bir yerde kalabilir ve aralarına ayrılık sokmadan yaşayabilirlerdi. Yibo her ne olursa olsun abisinin yanından ayrılmayacağı için Zhan da bu plana otomatikman dahil edilmişti. Shixun'un Yifan'ı yalniz bırakma gibi bir düşüncesi de yoktu zaten. Kral Suho Yifeng'e sarayda güvenli bir hayat sürüp aynı zamanda çalışabileceğini söylemiş olsa da daha sonra genç kızın Lu Han ve Baekhyun'un yanından ayrılmak istemediğini görerek gidebileceğini söylemişti. Böylece toplam 8 kişinin yaşayabileceği büyüklükte bir yer arayışına girişmişlerdi.

Shixun Kral Suho'ya kararından bahsettiğinde ise arkadaşları kadar sorgusuz bir kabul görmemişti. Doğrusu Kral Suho kuzeni olan bu adamı gerçekten çok sevmişti ve yanından ayrılmak istemesine pek sıcak bakmamıştı. Ancak kısacık bir süredir tanışıyor olsalar da Shixun'un aklına koyduğunu yapan türde birisi olduğunu anladığından sarayla olan bağını koparmaması şartıyla isteğini kabul etmişti. Böylece Prens Shixun ve Prens Yibo daha unvanlarını resmen alamadan, haklarından feragat edip sadece Shixun ve Yibo olarak yaşamaya devam etmişlerdi.

Shixun'un Kral Suho ile konuşmasında kralın kendisine sunduğu şartlardan birisi de yaşamak istedikleri yerdeki evleri kendisinin bulup yerleşmelerine yardım etmekti. Nerede yaşamak istediklerini krala bildirdikten sonra kendileri için güvenli ve rahat bir yaşam alanı oluşturulacak ve böylece hem kralın isteği olacak hem de içi rahat edecekti.

Bu sebeple son iki gündür başkent civarında, merkezden çok uzak olmayan birkaç yer gezmişler; nihayetinde başkenti hafif yüksek bir tepeden gören, etrafta pek fazla yerleşim yerinin olmadığı, geniş bir arazi içerisinde yer alan iki ev buldular. Ancak çift olanların birlikte yaşayacakları durumu gözönüne alındığında onlar için de ayrıca bir inşaat başlatılmıştı. Böylece aynı avlu içerisine açılan birkaç ev ile birlikte burası büyük bir hâneye dönüştürülecekti. O yüzden bir süre daha sarayda kalacak ve evlerinin tamamen hazır olduğu zaman saraydan ayrılacaklardı.

(Geleneksel Kore evleri olanlar var ya bir yatak odası ve oturma odasının paravanla ya da sürgülü kapılarla birbirinden ayrıldığı, öyle bir yer düşünün o evleri)

Şimdi ise Lu Han Shixun'un iyileşmeye yüz tutmuş yarasının sargısını değiştirmek için sarışın adamı oturtmuş, elindeki kaba koyduğu taze otları macun kıvamına getirmeye çalışıyordu. Gece vakti olup aynı zamanda uyumaya çekildikleri için gündelik kıyafetlerini çıkarmış ve uzun, beyaz bir yelek geçirmişti üzerine.

Shixun ise yatakta oturmuş Lu Han'ın hareketlerini izlerken gözlerini üzerinden ayırmıyordu. Tüm mimikleri, bedeninin hareketi ya da zaman zaman çıkardığı kesik sesleri gözetimi altındaydı. Gözünü dahi kırpmıyordu onu izlerken.

Lu Han bu durumun farkında ve bundan gayet memnun bir şekilde devam ediyordu işine. Önceden olsa bu durum rahatsızlık duyup elinin ayağına karışmasına sebep olacak bir şeyken artık öyle değildi. Tamam, Shixun'un bakışları hala elinin kolunun birbirine girmesine sebep oluyordu ama artık bundan hoşlanıyordu. Değer gördüğünü hissediyor ve bunun Shixun tarafından geldiğini bilmek, göğsünde ılık bir his uyandırıyordu.