Ayrılık

220 27 48
                                    

Keyifli Okumalar 🌼

"Amca, ne demeye çalışıyorsun?"

Yifan'ın şüpheli çıkan sesi ile gözlerini bu kez yeğenine dikti.

"Sehun yarın sabah bu Karargah'ın lideri olarak uyanacak ancak yanında senden başka kimsesi olmayacak Yifan"

Shixun ani bir refleksle bir adım atmaya hazırlansa da kendini durdurarak dişlerini sıktı. İki yumruğu da bir taş kadar sertti. Birbirine kenetlenmiş dişleri konuşmasına izin vermediği için Yifan konuşmayı devam ettirdi.

"Amca, Shixun bunu zaten kabul etti. Onları buradan uzaklaştırmana gerek yok."

"Onlar Sehun'un zaafı, Yifan. O yüzden Karargâh'tan ayrılacaklar, derhal."

"Ama onlar için uygun bir yer hazırlanması gerekir. Bunu neden yetkilerini devrettikten sonra düşünmüyoruz?"

"Gerekli her şey onlar için hazırlandı. Birazdan yola çıkacaklar."

Yifan tedirginlik dolu gözlerini Shixun'a çevirse de o sadece babasına bakıyordu.

"Peki nereye gidecekler?"

Soru, Wu Shi Yuan'ın yüzünde sinsi sayılabilecek bir gülümseme oluşmasına sebep oldu.

"Kim bilir? Belki Kore, belki Çin, belki de başka bir ülke..."

Gözlerini hala kendisini öldürme isteği ile dolup taşan gözlere çevirdi aniden.

" Ben aptal biri değilim. Tüm Karargah ile Wang Xiu'nin köşkünü yakıp yıkan oğlumun onları bulmak için yapamayacağı şey olmadığının elbetteki farkındayım. Bu yüzden yerlerini bilen tek kişi ben olacağım."

Shixun, babasını öldürse bile onun, bildiği yeri kendisine söylemeyeceğini çok iyi biliyordu. Gözlerini kapatarak birkaç derin nefes çekti içine. Böyle olmaması gerekiyordu. Hemen yetkileri alıp askerleri kontrolü altında tutmalı ve kendisinden haber bekleyenlere durumu bildirerek Karargah'a ulaşmalarını beklemesi gerekiyordu. Ancak belli ki planını devreye sokamayacaktı.

"Kendi ellerimle öldürülmeleri için Wang Xiu'ye gönderdiğim kişileri bile isteye burada barındıramam sonuçta öyle değil mi? İstediğim tek şey seni zayıf kılan tüm noktaları hayatından silmek Sehun. Böylece sen tamamen ben olacaksın."

"Ama..."

Bu darbeyi asla beklemedikleri için ikisi de hayli şaşkındı ve Yifan derhal bir şeyler yapmak niyetindeydi. Öyle olsa bile planın tamamen dışına çıkılmış olduğu için hızlı bir düşünme süreci geçiriyordu.

"En azından Yibo'nun kalmasına izin ver amca. O da senin oğlun"

"Yibo bir daha bu Karargah'a ancak Sehun ölürse girebilir. O da sadece yeni lider sıfatıyla olabilir."

Shixun bastırmaktan tek çizgi halini almış dudaklarını biraz daha sıkarak hışımla arkasını döndü ve geldiği yolu sert adımlarla döverek ilerlemeye başladı. Yifan da hemen ardından seri adımlarını takip ederken ikisi de hayli düşünceliydiler. Yifan'ın oda kapısını sertçe açıp duvara çarpmasını sağlayarak içeri girdi Shixun. İçinden gelen tüm Karargahı yakıp yıkma isteğine zorlukla engel olabiliyordu çünkü bu yapacağı hiçbir işe yaramazdı. Üstelik dezavantajlı olan taraf oydu. Karşısına çıkan küçük tabureye sert bir tekme atarak odanın öbür ucuna, parçalanmış bir halde gönderdi.

"Sakin ol Shixun"

Yifan içeri girip temkinli bir şekilde kapıyı kapatarak Shixun'a doğru ilerledi.

SterliçyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin