Keyifli Okumalar 🌼
Pazardan alınacak olan ihtiyaçlar bitince karargaha geri dönmek üzere yola çıkmışlardı. Bugün her biri yaşadıklarından memnun bir şekilde ayrılıyordu buradan. Onlar için keyif verici bir alışveriş olmanın yanında uzun bir süre sonra ilk kez rahatlamış hissediyorlardı. Wang Xiu'nin köşkü ve oradan kaçmanın verdiği stres yetmemiş gibi bir de günlerdir Karargahta, dört duvar arasında kalmışlardı ve bu durum belli etmeseler de daralmalarına sebep olmuştu. Ancak şimdi birkaç saat bile olsa bir şeylerden uzaklaşmış olmak onlara iyi gelmişti.
Herkes ikili sıra oluşturmuş şekilde kalabalık alanda ilerlerken aceleci değillerdi. En önde Yibo ve yanında seke seke ilerleyen, kolları ile sıkı sıkıya tuttuğu hediye paketiyle Zhan varken onları Luhan ve Shixun ikilisi takip ediyorlardı. Onlar daha sessizlerdi öndekilere göre. En arkada kalanlar ise yanyana ilerleyen Chanyeol ve Baekhyun idi.
Geniş meydanın iki yanı da tezgahlarla donatılmışken ara sokaklardan girip çıkan onlarca insan vardı meydanda. Bunların içinde Kore askerleri devriye gezip ortamı kontrol ediyor, herhangi bir olayın varlığında duruma el atıyorlardı. Karargah askerlerinin şehrin içinde bulunma izni olmadığından sabah asker kıyafetleri giymiş olan Baekhyun, Luhan ve Chanyeol yeni aldıkları kıyafetleri giyinmişlerdi. Bu sebeple içleri rahat bir şekilde dolaşabiliyorlardı insanlar içinde.
Grup yavaş yavaş pazarın sonuna doğru yol alırken, Shixun yanından geçtikleri tezgahlara bakarak ilerleyen ve gülümseyen çocuğun aksine etrafı temkinli gözlerle inceliyordu. Dikkat çekmemek için yanına ok takımını değil kılıcını almıştı bugün. Bu yüzden biraz boşlukta hissediyordu genç adam. Kendini okları yanındayken daha güvende hissederdi. Böyle bir şeyi ilk kez yaptığı söylenebilirdi. Biliyordu ki karşısında yürüyen ikili ve ardındaki Chanyeol de kendisi kadar tetikteydi ama Luhan ve Baekhyun biraz daha rahat görünüyorlardı şu an için.
Şu an kaçak tarafında olanlar için tehlike henüz geçmiş değildi ve Wang Xiu kendisine yapılan ihanetin peşini bırakmazdı. Bunu bilen genç okçu herhangi bir tehlikeye karşı hazırda bekliyor, Wang Xiu'ye ait bir iz arıyordu. Karargahta her ne kadar güvende olsalar da dışarıdayken onları bekleyen açık bir tehlike vardı. Kumral kaşları hafifçe çatılmış, sarımtırak gözleri keskinleşmiş, dudakları ince bir çizgi şeklini almıştı. Elinin tekini ardında kırıp beline vermiş, diğeri ile kılıcını sarmıştı parmakları.
Luhan bugün birkaç saat de olsa özgür olduğunu hissetmiş ve bu durum üzerindeki gerginliği bir miktar almış olsa da yanındaki adamın herhangi bir tehlikeye karşı dikkat kesildiğini hissedebiliyordu. Ondaki tereddüt hali kendisini de sarmadan önce ortamı yumuşatmak istiyordu.
"Başkente daha önce gitmiş miydin Shixun? Zhan'dan oranın çok büyük ve güzel bir yer olduğunu duydum. Saray oldukça büyükmüş, öyle mi gerçekten?"
Shixun önce konuşan çocuğa bakıp yeniden önüne dönerek kaldığı işe devam etti.
"Ülkenin merkezi tabii ki büyük olacak"
Elindeki değiştirdiği kıyafetlerin olduğu paketi biraz daha sıkı kavrayıp dudaklarını içine doğru kıvırdı. Shixun ile sohbet etmek çok güzeldi. Luhan, karşısındaki adam onunla yalnızca birkaç cümle konuşuyor olsa bile bundan zevk alıyordu. Ancak bu sohbeti başlatmak, dahası devamını sağlamak pek kolay olmuyordu ne yazık ki. Luhan'ın hiç susmadan konuşacağı raddeye gelene kadar bu tarz kopukluklar yaşanıyordu aralarında öncelikle. O yüzden kısa bir kesinti yaşandı şu anki konuşmalarında da.
"Peki, sence orada yaşamak nasıl olur? Zor olur mu?"
Düşüncelerinde kesinlikle yer edinmemiş bir soru geçti aklından bu kez. Halbuki Luhan Karargahtan çıktıktan sonra nerede yaşayabileceğini asla düşünmemişti daha önce. Aklında yalnızca kaçmak ve herhangi güvenli bir yere gitmek vardı. O yüzden kendisi de şaşırdı sorduğu soruya. O bunları düşünürken Shixun da bir süre sorunun cevabını sorguladı aklında. Daha önce başkente gitmişliği vardı elbet. Dediği gibi büyük ve oldukça kalabalık bir yerdi. Üstelik kralın sarayı orada bulunduğu için güvenlik önlemleri de üst düzeyde olan bir kentti. Kısacası Shixun'un kesinlikle yaşamak istemeyeceği ve kaçındığı bir yerdi başkent.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sterliçya
FanficÇin Hanedanlığı sınırları içerisinde bir kaçış öyküsü... Ya da daha fazlası... @winesis'in doğum günü için, doğum gününde yayımlandı.💃💃🥳