Omzunda ki sargı bezini tazelerken gözleri hâlâ yüzümdeydi. Gözlerinin içindeki o derinliğe bakarken korkuyordum. O ise inat ederek gözlerini yüzümden çekmiyordu. "Çok acıyor mu?" Diye mırıldandım kafamı kaldırmadan. "Kolum değil, kalbim acıyor hemşire." Dediğinde kafamı kaldırıp ona baktım ciddi mi diye. Dediği kelimenin etkisinden dolayı kalbimin hızı artarken kendimi dizginledim. "Anlamadım Üsteğmenim? Bu arada biraz dinlenmeniz gerektiğini size söylemem gerekmiyor, küçük bir çocuk değilsiniz... Anlıyorum sizide... Lakin biraz daha dikkatli olun. Bir daha ki sefere sıyrıkla değilde daha kötü bir durumda görmek istemem sizi. " Ne dediğimi anladığında küçük bir tebessüm etti. "Beni senden başka öldürebilecek bir kurşun yok..."