İki kişinin aşkı arasında kalan bir devrimci. Hem yeni tanıştığı kadına hem çocukluk aşkına sonsuz bir aşkla bağlıydı. Birini seçmesi gerekiyordu. İnişli çıkışlı yollar, beklenmedik anlar ve şehvet dolu dakikalar. Burada hepsini bulmak mümkün. "Kırmızı renk sana yakışıyor, özgürlüğümün ateşi alevleniyor. Sanki tüm bunlara senin için katlanıyor, senin için savaşıyormuşum gibi geliyor." Elini sımsıkı tuttum, omzumdaki başını öptüm. "İstemiyorum. Böyle yapacaksan benim için hiçbir şey yapma. Ben yalnızca yaşamanı istiyorum." dedim çaresizce. Vazgeçmeyeceğini bildiğim halde uğraşıyordum. "Seni devrim kadar seviyorum." dediğinde sesini bir daha duymadım. Beni ilk defa sevdiğini söylediği gün bugündü. Hüzünlü gözlerim onu bulduğunda su dolu kümeler yavaş yavaş yanağımdan aşağıya yer çekimini kanıtlarcasına süzülüyordu. "Seni uzay kadar seviyorum." Galiba bu savaşı ben kazanmıştım. Uzay, devrimden büyüktü. Biliyordum ki onun için tam tersiydi. Onun için devrim kendisinden bile önemliydi. Herkesten önemliydi. Çünkü bireylerin, benim veya onun bir önemi yoktu. Kendisine ait olmayan dünyasını benimle paylaşmak istiyordu. Yapamazdık. Birlikte olmamız delilikti. Bizler kendi yarattığımız dünyanın delileriydik.
37 parts