28.bölüm

1.7K 155 19
                                    

"Arya, lütfen yavaş olur musun, başım ağrıyor artık" derken, Arya fön çektiği saçları bırakıp, Ebru'ya yalandan bir sinirle baktı.

"Kızım dur ya, şurada seni sanat eserine çevirmeye çalışıyorum, ne kıymetli saçın varmış" diyince, Ebru onun sinirlendiğinde cadılaşan haline güldü.

Bugün Koray'ın arkadaşının düğün günüydü ve akşam için Arya'dan yardım istemişti. Aslında bir kuaför salonuna gitse de olurdu ama, elbisesini saçı yapılmadan giymesi gerekiyordu ve bu şekilde ortalarda dolaşmak istemiyordu.

Hem belli etmese de, Arya'nın kuaförlüğüne de güveniyordu.

Masanın üzerinde titreyen telefonu görünce, Gökçe'nin görüntülü aradığını gördü. Kamerayı açtığında, ona el salladı.

"Merhaba canım nasılsın?" derken Gökçe,

"Merhaba canım, kuaförde miydin?" dedi. Ebru kamerayı aynaya tutup, Arya'yı gösterdiğinde Gökçe şaşırıp,

"Aaayy Arya, sen miydin Ebru'nun kuaförü? Nasılsın görüşmeyeli?" sorduğunda, Arya fön makinesini sallayıp,
"Gördüğün gibi prensesi baloya hazırlıyorum, senden naber?" derken, Gökçe kamerayı Göktuğ'a tutup,
"Şu çocukla çene çalıyorum" dedi.

Arya Göktuğ'u görünce, bir an sessizleşti. Genç adam, gözünde dinlendirici gözlükleri ve incelediği dosyayla çok karizmatik görünüyordu.

Ekrana baktığı anda Arya'yı görünce, şaşkın bakışlarla gülümsedi ve ona el salladı.

Arya bir anda onu gördüğü için şaşırdığından, ona tepki vermeyip kalakalınca, Gökçe kamerayı kendine çevirdi.

"Eee akşam ne balosu var, anlatın bakayım" dediğinde Ebru, Arya'nın Göktuğ'u görünce durgunlaştığını fark edip, akşamki düğünü anlattı ve kaş göz yaparak,
"Niye kamerayı çocuğa tuttun ya?" diye fısıldadı.

Gökçe omuz silkip, pardon, dediğinde Arya'nın dikkatini çekmemek için, bir süre başka konulardan konuşup, telefonu kapattı.

"Kusura bakma, Gökçe bazen patavatsız oluyor" dediğinde Arya kızın saçlarını toplamakla uğraşıyordu.

"Önemli değil canım, bu konuya bağışıklık kazandım artık" dedi...

Elbisenin modelini kapatmayacak şekilde, dağınık bir topuzla Ebru'nun saçlarını topladı Arya. Tenine uygun, abartı olmayan bir makyaj yaptığında, Ebru aynadaki görüntüsünü çok beğenmişti.

"Aryaaa, sen bu konuda uzmansın gerçekten, çok teşekkür ederim" diyerek sarıldı kıza.

"Rica ederim Ebru, istediğin her anında yardımına koşabilirim" diyerek göz kırptı ona.

"Yalnız boynuna zarif bir kolye taksan iyi olur, var mı uygun bişeyin?" dediğine Ebru çekmecesinden Koray'ın aldığı kolyeyi çıkardı. Arya eline alıp,

"Ayy çok güzel, tam bu elbiseye göre" derken, Ebru bilmiş bilmiş gülünce,

"Bu da mı abimin hediyesi?" dedi. Ebru,

"Evet, ne kadar hediye istemesem de almış işte" dediğinde Arya,

"Niye istemiyorsun ki, sevgiliyken bunlar çok normal şeyler" diyerek kızın kolyesini taktı.

"İşte şimdi tam baloya hazır bir prenses oldun" diyip hayranlıkla onu süzdü. Ebru onun elini sıkıp,
"Çok teşekkür ederim Arya, sen olmasan napardım bilmiyorum"  dedi.

Bu sırada çalan kapıyla, heyecanı tavan yapmıştı. Arya ona,

"Dur sen, burada ben açarım" diyerek kapıya gitti.

BENİ AŞKA İNANDIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin