38.bölüm

1.5K 145 33
                                    

Üç hafta sonra...

Ilık bir bahar havası karşılamıştı Adanada, Ebru ve Koray'ı... İnsanın içini ısıtan havayla, neden bilinmez gülümsedi genç kız. Havaalından çıkarken, Koray'ın elini tuttu sımsıkı.

Bir an aklına gelenle sesli gülünce, Koray tebessümle ona baktı.

"Ne güldürdü yüzünü böyle?"

"Bu havaalanına baktıkça, aklıma Göktuğ geliyor. Zavallım şoför gibi, her gelip gitmemizde bizi burada karşılıyor, ya da yolcu ediyor." dediğinde Koray gülümsedi.

"Efendi bir çocuk ama" derken Ebru yine güldü. Göktuğ Arya'nın kalbinden önce, abisinin takdirini kazanmıştı galiba.

Çıkışta kendilerini bekleyen siyah arabaya doğru yürürken, adam Koray'a bakıp,

"Hoşgeldiniz Koray bey, arabanın herşeyi tamam, deposu dolu. Emir bey selamlarını söyledi. Gitmeden mutlaka sizi evine bekliyor" dediğinde Koray,

"Hoş bulduk, teşekkür ederim." diyerek anahtarı aldı. Arabanın anahtarını veren genç çocuk giderken, Ebru merakla Koray'a baktı.

"Mafya tipi işlerle mi uğraşıyorsun, Emir kim?" diye sorunca Koray gülümsedi.

"Emir benim askerden arkadaşım, araba galerisi var, mafya değil ama, ağır abi gibi bişey, babadan kalma bir gelenek böyle olması. O ne zaman İstanbul'a gelse yardımcı olduğum için, buraya gelmeden onu aradım, sağolsun araba kiralamama gerek kalmadan, bunu göndermiş" diye açıkladı.

Genç kadın başını anlayışla sallayıp, Koray'ın açtığı kapıdan arabaya bindi.
Şehrin içinde kısa bir tur atarak, navigasyon yardımıyla otellerine geldiler.

Otele girerken, Ebru aklına gelenle duraksadı. Koray merakla ona bakıp,

"Bişey mi oldu canım?" diye sorarken, genç kadın, adamı kırmadan aklındaki şeyi nasıl söyleyeceğini düşündü.

"Koray, sen kaç tane oda tuttun?" dediğinde Koray güldü.

"Çift kişilik bir tane oda istedim Ebru, neden sordun?" derken genç kız adamın elini tutarak,

"Aşkım, beni yanlış anlamazsan, ben ayrı bir odada kalmak istiyorum" dedi.

Koray bir an ne diyeceğini şaşırmıştı. Galiba fazla rahat davranıyordu.
Daha önce birlikte kalmışlardı ama, Ebru'nun o zamanki hali farklıydı ve kız kendine tepki göstermişti. Şimdi yine ona sormadan emrivaki yapmıştı. Bu yaptığından utanarak,

"Ebru, kusura bakma ben sana danışmalıydım bunu" dediğinde Ebru sevecen bir ifadeyle,

"Özür dileme canım, sadece abimin güvenini ve iyi niyetini suistimal etmek istemiyorum. Sana da güveniyorum tabi. Ama böyle olması gerekiyor." dedi. Adam ona anlayışla başını sallayıp,

"Tamam canım, gel bakalım o zaman, bir oda daha isteyelim" diyerek göz kırptı...

Odasına eşyalarını yerleştirip, etrafı incelemeye başladı Ebru. Pencereye gidip perdeyi araladı ve otelin Seyhan nehri manzarasına bayıldı.

Burası çok güzel bir şehirdi gerçekten. Adana'ya sadece havaalanını kullanmak için gelmişti ve hiç gezmemişti. Keşke şimdiki amacı sadece gezme olsaydı...

Odasının kapısı çalınca gidip açtı. Koray gülümseyerek,

"Merhaba" dediğinde ona içeri geçmesi için işaret etti.

"Merhaba canım, gelsene" dedi. Koray içeri girip koltuğa oturdu.

"Eee napalım şimdi? İstersen bugün dinlen, yarın annene gideriz olur mu?" diye sorduğunda, Ebru hüzünle gülümsedi.

BENİ AŞKA İNANDIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin