34.bölüm

1.5K 144 20
                                    

Keyifli okumalar...

Yeni güne gözlerini açtığında,
başucu sehpasındaki saatine bakarken, parıldayan şey dikkatini çekti Ebru'nun.

Hemen doğrulup yüzüğünü parmağına geçirdi. Çok güzeldi. Çok beğenmişti. Koray onu dün çok mutlu etmişti.

O güllerle süslenmiş oda, romantik yemek masası, ona söylediği güzel sözler ve sonrasında ettiği teklif. Uzun zamandır böylesine mutlu değildi. Koray'ın elini tuttuğu andan beri, hiç olmadığı kadar mutlu hissediyordu.

Çantasını almak için Arda'nın evine gittiklerinde, yüzüğünü gören Gökçe, büyük bir çığlık atmıştı.

Herkes merakla kendilerine baktığında, Ebru utanmıştı. Sonrasında yüzüğünü gösterip, evlenme teklifi aldığını söylemişti. Kerem, Ece ve Göktuğ'un tebriklerinden sonra, abisi yanına gelip saçlarını okşamış ve
"Bu sefer mutlu olacaksın" diyerek tebrik etmişti.

Göktuğ yine onları havaalanına bırakmıştı. Ebru onunla dalga geçip, her seferinde onu yolcu etmeye geldiğini ve artık özel şoförü olduğunu söylemişti.

Göktuğ buna gülüp geçmişti ve Koray'ın duymayacağı bir şekilde Ebru'ya fısıldamış,

"İstanbul'a gittiğinde Arya'ya benden bahset, başka bişey istemem" demişti.

Dün gecenin yorgunluğuyla, hâlâ uykusu vardı ama, abisi uyandıysa ona kahvaltı hazırlamalıydı. Gerçi saate bakılırsa ya çıkmış, ya da çıkmak üzereydi.

Odasından çıktığında, mutfaktan gelen sesle oraya yöneldi. Arda tezgahın önünde bişeyler atıştırırken kendine baktı,

"Günaydın çiçeğim" dediğinde genç kız, onun ayaküstü bişeyler yemesiyle üzüldü.
"Günaydın abicim, neden uyandırmadın beni, sana kahvaltı hazırlardım." dedi.

"Yakında gelin olup gideceksin, kendimi alıştırıyorum" diyerek kardeşinin yanağını sıktı Arda. Ağzını silip ellerini yıkadıktan sonra,

"Hadi ben çıkayım" diyerek kapıya yürürken, Ebru da peşinden gitti.

Vestiyerden abisine ceketini çıkarıp, giymesi için tuttu.

"Abi.. Biliyorum, hayatına kimsenin karışmasını istemiyorsun ama, ben evlenene kadar, sen de birini bul artık olmaz mı? Bak ben seni üstüne ikinci kez evleneceğim" derken, Arda ondan böyle bir şaka beklemediği için kahkaha attı.

"Sus kız, ne biçim konuşuyor. Tamam merak etme beni sen, şuanda görüştüğüm biri var, sadece çok yeni, ciddi değil. Biraz zaman geçsin tanışırsınız" dedi. Ebru hayretle ona bakıp,
"Aşk olsun abi, sormasam söylemiyorsun" dediğinde Arda ona göz kırpıp,
"Sen de bana söylememiştin sorana kadar, ödeşmiş olduk, hadi ben kaçtım" diyerek çıktı evden.

Genç kız buna sevinmişti. Abisini gerçekten sevecek ve onu mutlu edecek birinin olması için dualar ediyordu her zaman.

Mutfağa giderken esneyince, kahvaltı hazırlamaktan vazgeçip, odasına gidip yatağına yeniden uzandı. Derin bir uykuya daldığında, telefon sesiyle kendine geldi.

"Ah biraz daha uyuyayım nolur" diye söylenerek doğruldu. Koray'ın aradığını görünce gülümsedi,

"Canımm" diyerek açtı telefonu.
"Ebru, neredesin Allah aşkına kaç kere aradım? Nasıl endişelendim haberin var mı?" diye telaşla konuşan Koray'ın sesiyle, saate baktı Ebru. Dört saattir uyumuştu oysa.

"Uyuyordum Koray, nasıl uyuduysam artık, davul çalsa duymayacak hale gelmişim" dedi. Koray güldü buna.

"Bir saat içinde hazır olabilir misin, öğle yemeğine çıksak" dediğinde Ebru,

BENİ AŞKA İNANDIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin