Hamileliğin neredeyse dördüncü ayına girmişti Ebru. Hafif bulantıları dışında, pek bir rahatsızlığı yoktu.
Üstelik hâlâ kilo almamıştı. Doktoru, beşinci aydan sonra hızla alabileceğini söylemişti ama Koray, onun henüz hiç kilo almamış olmasından şikayet ediyordu.
Bebek ve kendisi gayet iyiydi, kilo almak sağlıklı olmak anlamına gelmiyordu ki.
Abisinin boş günü olduğunu bildiği için, sabahtan onun evine gelmişti. Kahvaltı masasını toplarken, buzdolabında ıslak kek görünce gözleri parladı Ebru'nun.
İki dilim kesip tabağına koydu ve salona giderken dayanamayıp, ağzına bir iki lokma aldı.
Arda onun gezdiği yerden atıştırmasına güldü.
"Normal zamanlarda da yemek yemeği severdin, ama şimdi gezdiğin yerden yiyecek kadar mı aç gözlü oldun, cadı?" derken Ebru ona gülüp omuz silkti.
Abisinin yanına otururken,"Abi, bu şahane şeyi kim yaptı? Harika olmuş" dediğinde, Arda tam cevap verecekken genç kadın,
"Melis mi yaptı yoksa?" diye sordu. Arda başını olumsuz yönde sallayıp,
"Evime temizliğe gelen ablanın kızı yapıyor. Bir kere yaptığında sevdiğimi söylemiştim. Sağolsun her hafta yapıp, buzdolabına koyuyor" dediğinde Ebru keki beğeniyle süzdü.
"Ben kendi kekimi güzel bulurdum, ama bu efsane olmuş abi ya" derken abisi gülümsedi.
"Hamilelik hormonlarından dolayı böyle hissediyorsundur. Yoksa senin kekin de gayet güzel oluyor" diyerek saçını okşadı.
Ebru merakla abisine dönüp,
"Uzun zamandır Melis'le görüşmüyoruz, normalde illa ki arar, ya da mesaj atardı, aranız mı bozuk?" diye sorarken Arda başını salladı.
"Liseli çocuklar gibi üstüne titrememi bekliyor ama, sıkılıyorum böyle yapınca. Çevremde iş ilişkisi kurduğum bir sürü kadın var ve hepsini kendi için tehdit olarak görüyor.
Geçenlerde bunu yüzüne söyledim ve ağlayıp, kapıyı çarpıp çıktı." dedikten sonra sıkıntılı bir nefes aldı genç adam.Ebru üzülerek abisine baktı. Onu gerçekten mutlu edecek birini bulmasını o kadar çok istiyordu ki...
"Kafana takma abi, seni gerçekten seviyorsa, yaptığının hata olduğunu anlayacaktır. İnsan sevdiğine güvenmezse, ne anlamı kalır sevmesinin" dediğinde Arda düşünceli bir tavırla,
"Haklısın, üstelik ikimiz de yetişkin insanlarız, sevgili olduk diye her saat dip dibe olacak değiliz ya, bu yüzden artık devam etmek istemiyorum Ebru.
Aylardır bu tarz tartışmalarda, alttan aldım, kalbini kırmak istemedim ama, ben de insanım. Sabır taşı değilim ki" dediğinde Ebru abisinin elini tutup, avuçları arasına aldı.
"Kendini nasıl iyi hissediyorsan, öyle yap abiciğim. Hakkında hayırlısı olsun, mutlu hissetmediğin biriyle ne kadar ileri gidersen git, aslında hep başladığın yerde olursun." dedi
Arda ona gülümseyerek baktı.
"Haklısın çiçeğim, benim kaderim de bekar ve yalnız olarak yazılmıştır belki" diyerek gülümsedi. Ebru ona onaylamaz bir bakış atıp,
"Niye öyle yazılsın canım, daha yaşın genç, bulursun gönlüne göre birini" dediğinde, Arda tek kaşını kaldırıp kardeşine baktı.
"Benim yaşım genç ise, kardeşlerim mi erken evlenmek istiyor?" diye sordu. Ebru buna cevap veremezken Arda küçük bir kahkaha attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ AŞKA İNANDIR
Teen FictionBir okurumun tavsiyesi üzerine "YENİDEN SEV" den Selim'in kızının hikayesini yazmak istedim ve farklı bir kurgu ortaya çıktı, işte konusu; "Annesinin hatalarından utanarak büyümüş bir kız ve yanlış yapmamak için mutsuzluğa gömülmüş durumda... İkis...