Bütün günü koşuşturmayla geçmişti Koray'ın. Akşam Ankara'ya gidecek ve oradaki mağazaların düzenlemeleriyle ilgilenecekti.
Bu birkaç gün, sevdiceğinden uzak kalacaktı ama, döndüğünde kendine biraz tatil ilan edip, vaktini Ebru'yla geçirebilirdi.
Gün içinde Ebru ile sadece mesajlaşmışlardı ve onların da misafiri olduğunu ve Ebru'nun hazırlık yaptığını biliyordu.
Yine de akşam havaalanına gitmeden onu görmeliydi.Eve gelip hızla valizini hazırladıktan sonra, bir an önce arabanın onu Ebru'ya götürmesini bekledi.
Genç kızın abisiyle yaşadığı evin önünde durduğunda, Ebru da hırkasına sarınarak kapıdan çıkıyordu.
Arabasını park edip, indikten sonra, ona seslenecek zaman, kapının az ilerisinde birkaç valizle duran genç çocuğa baktığını gördü.
Hem de gülümsüyordu ona. Genç çocuk ona döndüğünde, iki adımda yanına gidip sarıldı.
Kıskançlık duygusu hat safhadayken, adımları onu ikiliye götürmüş, ve kendine engel olamadan, sesinin yüksek çıkmasına neden olmuştu.
"Ebru?" diye seslendiğinde, Ebru'nun az önce sarıldığı genç adamın, ters bakışlarıyla, kendi de aynı ifadeyi takınıp ona baktı.
Ebru kendine gülümseyerek bakıp, bir adımda yanına geldi ve koluna dokunarak,
"Koray, merhaba... Gelsene, sizi tanıştırayım. Abimin kardeşi Göktuğ, ve Göktuğ, erkek arkadaşım Koray" dediğine Koray, Ebru'nun koluna sarılan eli ve onu erkek arkadaşım diye tanıtmasıyla gururlanarak, karşısındaki gence elini uzattı, Göktuğ içine yerleşen kıskançlığını saklamaya çalışıp,"Memnun oldum" diyerek selamlaştı.
Sonrasında ikisinin arasında fazlalık olduğunu düşünüp,
"Ben, yukarı çıksam iyi olacak" diyerek Ebru'ya baktı,"Sen?" derken Ebru ona gülümsedi.
"Birazdan geleceğim ben de, sen çık istersen" diyerek sevdiği adama döndü.
Göktuğ'un apartmana girdiğini görünce, özlemle sarıldı Koray'a. Adamdan aldığı karşılıkla bir süre öylece durdular.
"Seni adamın birine gülerken, onunla sarılırken gördüğümde deli olacağım sandım" diyerek geri çekildiğinde, kızın yüzünü ellerinin arasına alıp, alnına öpücük kondurdu.
Ebru ellerini adamın ellerinin üstüne koyup,
"Neden geleceğini haber vermedin?" diye sorduğunda,
"Aradım ama açmadın telefonunu" diye cevapladı kendisini.Sonra telefonunu odasında unuttuğunu hatırladı Ebru.
"Odamda kalmıştı galiba, kusura bakma, merakta bıraktım seni" dediğinde, elini tutan eli kendine çevirip, avuç içini öptü Koray.
"Meraklandıran sen olduktan sonra, hiç dert değil" diyip saatine baktı.
"Uçağa binmem lazım, ayrıca şu abinin kardeşi konusunu da geniş bir zamanda konuşacağız" derken Ebru buna güldü.
"Niye ki, bir sorun mu var?" derken, aslında biliyordu onun ne kadar kıskandığını, ama bilmezden gelmek daha kolayına gitti.
Koray onun sorusunu duymazdan gelip, dudaklarına sokuldu ve kısa bir öpücükten sonra geri çekildi.
"Seni çok özleyeceğim bitanem, üç gün yoğun olacağım, ama her fırsatta seni arayacağım" dedikten sonra tekrar sarıldı kıza.
"Hoşçakal güz gülüm, kendine dikkat et olur mu?" derken, üç günlüğüne de olsa vedaları sevmediği için, sulandı Ebru'nun gözleri,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ AŞKA İNANDIR
Teen FictionBir okurumun tavsiyesi üzerine "YENİDEN SEV" den Selim'in kızının hikayesini yazmak istedim ve farklı bir kurgu ortaya çıktı, işte konusu; "Annesinin hatalarından utanarak büyümüş bir kız ve yanlış yapmamak için mutsuzluğa gömülmüş durumda... İkis...