BENİ AŞKA İNANDIR

SANA SÖZ (alıntı)

💔

Kalbi kırıldıktan sonra, her insan kendini toparlamak için farklı yöntemler denerdi. Ama Arda için durum biraz farklıydı. Çünkü o, kırılmaktan beter hale gelmişti, normal bir ayrılık değildi yaşadığı. Onuruyla oynanmıştı resmen.

Hiçbir zaman kötü ayrıldığı birinden intikam almayı düşünmemişti ama, Melis bu konuda ilk olacaktı galiba...

💔

Masanın etrafındaki üç erkek de, Arda'nın mutsuz hali karşısında ne yapacağını bilmiyordu.

Genç adam önündeki içecekten bir yudum alıp, kendini izleyen meraklı gözlere baktı.

"Ulan güya erkek erkeğe alem yapalım dedik, şu tiplere bak, suspus oturmuş bana bakıyorsunuz sadece.

Böyle mi yardım edeceksiniz bana?" diye sorarken, bir süre daha devam eden sessizlikten sonra Koray boğazını temizleyip konuşmak istedi.

"Arda bak, ilişki konusunda herkesin tarzı farklıdır ve kimse kendi tecrübeleriyle başkasına yardım edemez, ama yine de beni dinlersen-" dediği anda Arda elini kaldırıp,

"Sen sus Koray!" diye çıkıştı. Adam kendine boş gözlerle bakarken, Arda durumu açıklama gereği hissetti.

"Abi Allah aşkına sen benim kızkardeşimle evlisin, bu yüzden senin tecrübelerini duymak istemiyorum" derken, Selçuk ağzındaki içeceği püskürtmemek için kendini zor tutuyordu.

Koray, Arda'nın haklılığıyla susarken, Göktuğ oturduğu yerde dikleşti.

"O zaman ben konuşacağım" derken az önce Arda'nın Koray'a yaptığı hamleyi, Koray, Göktuğ'a yaptı.

"Tek kelime etme Gökkuş! Sen benim kızkardeşimle nişanlısın" dediğinde, Göktuğ saygıyla yerine sindi.

Arda içinden gülse de, kardeşinin gururu kırılmasın diye bişey belli etmedi.
Son olarak, beklentiyle Selçuk'a baktıklarında, genç adam ellerini teslim olurcasına kaldırdı.

"Ben 6 yıldır bekarım abi, benden size fayda gelmez" diyince Arda başını sağa sola salladı.

"Kendime yeni bir arkadaş grubu bulsam iyi olacak" diye söylendi...

💔

Yine bir mesai bitimi evine gitmek yerine hastanenin üst katına çıkıp, koridorun sonundaki odanın önünde bir süre bekledi genç adam.

Kararsız birkaç dakikadan sonra, çekinerek kapıyı tıklayıp içeri girdi. İki aydır olduğu gibi, hasta yatağındaki genç kız, bir ölü kadar renksiz yüzüyle, gözlerini pencereye dikmiş, öylece duruyordu.

Yanına gidip yatağın kenarına oturdu.
"Ne zaman duyacağız o güzel sesini küçük hanım? Bu böyle devam edemez, annen senin bu durumda olduğunu biliyor ve çok üzülüyor, bunu ona yapmaya hakkın yok" dediği anda, genç kızın gözleri kendiyle buluştu.
Bir tepki bekledi ama, sulanan gözleri dışında bir değişiklik olmadı kızın yüzünde...

Bir süre daha yanında kalıp, günden güne tükenen umuduyla dışarı çıktı...

💔

"Ebru ben Koray'la dalga geçtiğim için çok pişmanım" diyen adama merakla baktı kardeşi. Kucağında uyuklayan, kızını pusetine bırakırken,

"Hangi konuda?" diye sordu.

Arda başını koltuğa yaslayıp,
"Onun senden 7 yaş büyük olmasına laf etmiştim, ama gönül yaş farkı dinlemiyormuş!" dediğinde Ebru abisinden gelen itirafla şok oldu...