BENİ AŞKA İNANDIR

41.bölüm

Bir gün önce...

Koray'ın aradığını gördüğünde, içini saran endişeyle telefonu açtı Arda.

"Alo! Koray, Ebruya bişey mi oldu?" dediğinde Koray sakin bir sesle,

"Dur sakin ol Arda, bişey olduğu yok" diyince Arda rahatladı,

"Bir iki saat önce, konuştuğumuz süre boyunca ağladı. İçim hiç rahat değil Koray, keşke o kadınla görüşmesine izin vermeseydim" dedi. Koray vicdan azabıyla,

"Ben de şimdi öyle düşünüyorum. Eğer bu kadar üzüleceğini bilseydim, asla böyle bişey yapmazdım." diyerek üzüntüsünü dile getirdi.

Arda onun kötü bir niyeti olmadığını bildiğinden,

"Kendini suçlama, demek ki bunların yaşanması gerekiyormuş. Ebru şimdi nasıl? Sen nasılsın, yaralanmışsın diye duydum. Geçmiş olsun." dediğinde Koray,
"Sağol Arda. Şimdi iyiyiz merak etme. Ebru da daha iyi oldu. Buradaki bir arkadaşıma yemeğe gideceğiz. Aslında ben sana bişey danışmak istiyorum Arda. Umarım bunu kötü karşılamazsın" diye konuştuğunda Arda meraklanmıştı.

"Söyleyeceğin şeye bağlı" derken güldü ikisi de.

"Arda ben, gitmeden onun bu şehirde güzel anılar biriktirmesini istiyorum ve biliyorsun, Ebru benim evlenme teklifimi kabul etti ama, hâlâ bir tarih belirlemedik.
Onunla burada nikahlansak, herşeyi sürpriz olarak hazırlasam. Ne tepki verir?" diye sorduğunda Arda şaşkınlık içinde,

"Yuh ama Koray, ben onun abisiyim farkında mısın?" diyince Koray utanarak,

"Afedersin, biliyorum seninle konuşmak belki doğru değil, ama sen onun sadece abisi değil ailesisin Arda, eğer buna karşıysan sana saygı duyarım." dediğinde Arda eliyle alnını sıvazladı.

"Off.... Değilim Allah kahretmesin, karşı falan değilim. Evlenin madem" diyince Koray küçük bir kahkaha attı.

"Ciddi misin? Ebru da kabul eder mi sence?" diye sorunca, Arda o görmese de başını salladı.

"Zaten Ebru'ya kalsa, siz aylarca böyle dolaşırsınız, şansını dene bakalım" diyerek ona destek verdi.

Koray sevinçle,
"Teşekkür ederim Arda, biliyor musun sen kayınçodan fazlasısın benim için, en iyi arkadaş gibi bişeysin" dediğinde Arda kendiyle dalga geçer gibi güldü,

"Hayalimdeki eniştesin ne diyim" diyerek ona karşılık verdi. Sonrasında gülüşerek telefonu kapattılar.

Koltuğa otururken, evdeki boşlukla iç çekti genç adam. Ebru gidince bu ev hep böyle sessiz mi olacaktı? Aylardır kardeşinin bu evdeki cıvıltısına alışmıştı. Şimdi yine yalnız mı kalacaktı?

Sıkıntıyla oflayıp başını geriye attı. Boş boş tavanı izlerken, çalan kapıya bakmak için ayaklandı.

"Melis, bu ne güzel sürpriz?" diyerek kızı içeri aldı ve yanaklarından öptü. Genç kadın şirince gülümseyip,

"Acıkmıştım, pizza çekti canım ve bir erkek arkadaşım olduğu aklıma geldi. Ona kendimi hatırlatmak istedim" diyerek, adamın ilgisizliğine laf soktu ve pizza kutularıyla salona gitti.

"Özür dilerim Melis, biliyorum sana karşı ilgisiz görünüyorum ama biraz ailevi sıkıntılarım vardı, artık sadece seninle ilgileneceğim" diyerek omzuna kolunu sarıp kendine çekti. Melis merakla ona bakıp,

"Annenlerle bir sıkıntın mı var?" diye sordu. Adam başını olumsuz yönde sallayıp,

"Kızkardeşimin sıkıntıları vardı aslında, ama artık herşey yolunda" dediğinde genç kadın gülümseyerek,