Ertesi gün, Koray, Ebru'ya hazırlayacağı sürprizi için, erkenden kalkıp hazırlığa girişti. Akşamüstüne kadar, tüm ayarlamaları yapmalıydı.Emir'in nüfuzu sayesinde, kaymakamlıktaki işlerini hallettiğinde, işin büyük kısmı hallolmuştu.
Çıkarken Emir ona bakarak,
"Kızın kimliğini hangi ara aldın oğlum?" diye sorduğunda,
"Aldık bir şekilde işte." dedi göz kırparken.Ebru'nun annesine verdikten sonra, kadının evine girdiklerinde, onlar konuşurken, sehpanın üzerinden alıp cebine koymuştu. Böyle bir konuda işine yarayacağını tahmin etmezdi hiç.
Öğleye doğru, otele döndüğünde yorgundu, ama buna değecekti. Biliyordu.
Çok geçmeden, Ebru'nun odasına gidip kapıyı çaldı. Genç kız uykulu gözlerle kapıyı açtığında,
"Koray, saat kaç olmuş niye beni uyandırmadın?" derken, onun uyku mahmuru haliyle ne kadar tatlı olduğunu fark etti Koray, sonra bir adımda içeri girip, kapıyı kapattı.
"Uyandırayım o zaman canım" diyerek küçük bir öpücük çaldı dudaklarından.
Genç kız kendine geldiğinde, utanarak geri çekildi, daha yüzünü bile yıkamamıştı.
"Yaa Koray napıyosun, rahat dursana" derken, Koray ciddiyetle kendine bakıyordu.
"Ebru, benimle evlenir misin?" diyince, Ebru dejavu hissiyle baktı adama,
"Koray, ben sana evet demiştim ya, neden yineledin bu soruyu anlamadım?" dediğinde Koray, onun yanaklarına ellerini koyup gözlerine baktı.
"Bugün evlenir misin Ebru? Buranın aklında kötü hatıralar bırakmasını istememiştin. Gel, en güzel hatıramızı yaşayıp gidelim bu şehirden" derken Ebru öylece baktı adama,
"Sen ciddi misin?" dediğinde adam başını salladı."Hiç olmadığım kadar" derken, Ebru yine onu reddetmek istemiyordu.
Artık bu adamla daha fazla bağları olsun istiyordu. Özellikle de dün akşam, Emir ve ailesini gördükten sonra... Koray'a bakıp başını olumlu anlamda salladı.
"Kabul ediyorum Koray" diyerek kollarını boynuna dolarken, adam kızı kucaklayıp kendi etrafında döndürdü.
"İşte benim aşkım." dedi ve alnından öptüpü kızı yere indirip ,saçlarını okşadı.
"O hâlde, önce güzelce karnını doyur, o sırada nikahta giyeceğin elbiseyi seç. Merak etme bitanem, İstanbul'a gider gitmez, büyük bir tören de yapacağım" dedi. Ebru adamın elini tutup,
"Senden başka bişey istemem Koray. Dünyanın hiçbir lüksü gözümde yok" dedi.
Koray kızın cümleleriyle yine yeniden aşık oldu ona. O böyle oldukça, dünyaları seresi geliyordu ayakları altına.Bir süre sonra, otele gelen mağaza görevlilerinin getirdiği elbiseleri deneyen genç kız, beğendiği elbiseyle kaldı ve kuaför istemediğini söyleyip, saçlarını kendisi düzleştirdi.
Elindeki malzemeleriyle, güzel bir makyaj yaptıktan sonra, elbisesine uyumlu, zarif bir tacı saçları arasına koydu. Hâlâ bu yaşadıklarına inanamıyordu. Resmen çılgınlıktı bu yaptıkları...
Koray'ı beklerken, aklına gelenle telefonunu eline aldı. Abisini arayıp, haber vermeliydi.
Biraz çekimerek onu arayıp, gününün nasıl geçtiğini konuştu ve bomba haber verdiğinde, Arda dün, Koray'ın önce kendini aradığını ve döndükten sonra tören yapma sözüyle, ona izin verdiğini söyledi.Ebru abisi ve Koray arasındaki ittifakla şaşırsa da, buna laf etmedi. Bunlar hangi ara bu kadar sıkı fıkı olmuşlardı?
Abisinin onayını alınca daha iyi hissetmeye başlamıştı. İçi rahatlamıştı. Keşke dedesiyle de böyle rahat konuşabilseydi, onlara da haber verebilseydi ama, bu sefer sadece kendi mutluluğuna odaklanmak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ AŞKA İNANDIR
Teen FictionBir okurumun tavsiyesi üzerine "YENİDEN SEV" den Selim'in kızının hikayesini yazmak istedim ve farklı bir kurgu ortaya çıktı, işte konusu; "Annesinin hatalarından utanarak büyümüş bir kız ve yanlış yapmamak için mutsuzluğa gömülmüş durumda... İkis...