[1.6]

50.9K 2.9K 1K
                                        

[Sıla-Yan Benimle]

***

Bu akşamki yemeğe uygun olabileceğini düşündüğüm siyah elbiseyi giymek iyi bir karar olmuştu. Ne abartılıydım, ne sönük. Kendimi olduğundan daha da güzel hissettirmişti. Zaten ne zaman bu tarz elbiseler giysem böyle hissediyordum çünkü günlük hayattaki hâlime kıyasla oldukça zıt bir görünümdü. Ama hoştu.

Olduğum yerde bir tur döndükten sonra kendime son kez bakmış ve ayna karşısından çekilip makyaj masamın önüne geçtim. Düzenli bir şekilde dizili olan makyaj malzemelerine kısa bir bakış attıktan sonra kenarıda duran kirpik kıvırtıcısını aldım elime. Her ne kadar bunu kullanırken kirpiklerimin kopacağından korksam da ısrarla kullanmaya devam ediyordum.

Kıvırdığım kirpiklerime rimeli güzelce sürdükten sonra kırmızı likit rujumu da dudaklarıma özenle sürdüm. Böylelikle makyajımı tamamlamış olmuştum. Her ne kadar ruju sürdüğüm esnada gözüm eyelinera kaysa da eşit çekemeyeceğimi bildiğim için hiç o işe girişmemiştim.

Makyajımı tamamladıktan hemen sonra tekrardan ayna karşısına geçerek aynadaki yansımama baktım. Üzerimdeki siyah elbisenin boyu dizlerimin iki üç parmak üzerinde biterken askıları da ip şeklindeydi. Ayrıca sırt kısmında bir dekolte de vardı. Makyajlı yüzümü de dikkatlice inceledikten sonra memnuniyetle gülümsedim.

Güzel olmuştum.

Evin içini dolduran zil sesi, aynanın önünden çekilmemi sağlarken duvarda asılı olan saate baktım. Altıyı on geçiyordu. Bu saatte gelse gelse Bahadır gelirdi. Bu yüzden burada daha fazla oylanmayarak yatağın üzerinde duran deri ceketimi üzerime geçirdim. İçinde kalan saçlarımı da çıkarıp omzumun arkasına atmıştım. Uçlarını mala yaptığım için doğal bir görüntü oluşturmuşlardı. Son olarak telefonumu da küçük, el çantamın içine koyduktan sonra odadan ayrılıp aşağı indim.

Adımlarımı direkt salona yönlendirdiğimde salonda ailem ile oturan Bahadır'ı gördüm. Hâl hatır faslını gerçekleştiriyorlardı. Boğazımı temizleyip tebessümle "Hoş geldin." dediğimde bakışları bana dönmüş ve kısa bir an beni baştan aşağı incelemişti. Dikkatli bakışları yüzümdeki tebessüme gerginlik katarken bir tepki verir mi diye bekledim.

Mesela sevgili rolü yapıyorduk. Ailemin yanında olmamıza rağmen güzel olduğumu söyler miydi ki?

"Hoş buldum." dedi en sonunda. Aldığım bu yanıt karşısında ona doğru bir iki adım attım. Ailem, bizi sevgili zannediyorken burada iki yabancı gibi duramazdık. Bu yüzden attığım bir iki adımın ardından önünde durmuş ve ona sarılmak için ayağa kalkmasını beklemiştim.

Bakışları sorarcasına baktığında aileme çaktırmamaya çalışarak kaş göz yaptım. Ne demek istediğimi anlayınca oturduğu yerden kalkarak kollarını iki yandan belime sarıp beni kendine çekti. "Nasılsın?" diye sordum ellerini sırtına götürürken. Sarılmış olmamız iyice germişti beni ama yapacak bir şeyimiz yoktu.

Asker arkadaşı gibi dikilemezdik.

"İyiyim, sen?" dedikten sonra ger çekilmiş tebessüm ederek bana bakmıştı. "Ben de iyiyim." diyerek geriye doğru bir iki adım attım ve pür dikkat bize bakan aileme döndüm.

"Ee ne zaman çıkıyoruz?"

"Hepimiz hazır olduğuna göre çıkabiliriz." diyen babam ayağa kalktı. "Ve şunu da söylemeden geçmeyeceğim kızım. Çok güzel gözüküyorsun."

"Teşekkür ederim." derken üzerime kısa bir bakış attım. "Ben de beğendim."

Annem, "Ama ben daha güzel olmuşum değil mi hayatım?" diyen annem babama da doğru yaklaştığında göz devirsem de güldüm. Aramız düzeldiği andan beri bezen böyle ufak kıskançlıklar yapabiliyordu.

ÇIKMAZ SOKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin