*hayrankurgudailk4heheytbeeejdkqjdjs
Jeon.jjk: Yoona sensin
değil mi?
Umutları her aynaya baktığında parça parça yok olan bir kız düşünün. Asla kendini sevemeyeceğini zihninin en başına not eden birini, güçlü duruyordu fakat o aslında naif birinden...
*Şerefsiz watty sağolsun burada ki resmi silmiş.Hayran kurgu etiketinde 52.siraya yerleşmişmisiz onun ss i vardı
Şu görüntünün güzelliği beni benden aldı.Sizi yiyebilir miyim ya cansınız ayol
SİZİ YERİM
HAM YAPARIM
MİDEMDE YAŞATIRIM
çok yükseldim hdkworjwkwhrj
Olum lan cidden çok sevindim hep böyle yüksek sıralamalarda olmak dileğiyle iyi okumalar~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
sonra yeniden bakınca bunu fark ettim 4.siraya yerleşmişmisiz LAN HALA İNANAMIYORUM
GERCEK Mİ BU
ÖDÜL KAZANSAM BU KADAR SEVINMEZDIM
Artık bölüme geçelim eheheh
Olan olaylardan sonra sınıfa geçmiş ve kafamı yummuştum. Heyecandan yerimde duramıyordum fakat kendimi dizginleyebiliyordum. Yoksa her an bağırabilirdim.
Hoca birazdan gelecekti,derse hiç giresim yoktu fakat kendimi göstermek istiyordum.
Dalga geçtiğiniz kıza dönüpte bir bakın!
Kafamı yumduğum yerden kaldırarak sınıfta ki kişileri süzmeye başladım. Gözümde o kadar hiç değerleri yoktu ki şu bina bile benim için daha değerliydi en azından insanlara sığınak oluyordu.
"Artık dayanamayacağım."
Ve sırasını benim yanıma çekerek elini omzuma attı.Önce bir şey demedim,ne yapacağını biliyordum fakat şimdi döversem nedenim olmadan dövmüş olacaktım.O bana laf ettikten sonra döversem en azından geçerli bir bahanem olacaktı.
Derin bir nefes verdi ve elleriyle beni kendine çekti,o kadar çok iğrenmiştim ki kusmamak için zor durmuştum orada.
"Benimle bir gece geçirmeye ne dersin?"
Ardından ise hiç beklemeden ona tokatı bastım, eli yanağına gitti ve bana bakarak bağırdı.
Üzerime gelmeye başladı,hiç kimse bir şey yapmıyordu öylece izliyorlardı.Bu yaptıkları büyük vicdansızlıktı, nasıl öyle bakabiliyorlardı?
Ona karşı kendimi savunabilmek için ellerimi kendime siper ettim. Onunla seks yapmadığım için di bu siniri ya da daha çok reddedildiği için kuyruk acısı.
Bana vurmaya kalkıştı gücüm yetmedi,sınıfın ortasında bana öylece vurdu.Ve ben rezil oldum.
Aklıma o gün geliyordu,Chea'nın beni yangının ortasında bıraktığı gün...
Gözümden düşmekte olan yaşları bir kenara atıp bana vuran kişinin boynundan tutarak duvara yasladım. Şu an her şey elimi sıkmama bakardı, ölürdü.
Zaten hapse girecektim birini öldürsem ne olurdu?
Elleriyle boynumda ki elini çekmeye çalıştı ama o kadar gözümü kin ve nefret bağlamıştı ki kendimi frenleyemiyordum.
Sınıftan bir kaç kişinin kahkasını duydum ve bu iyice delirmeme sebep oldu.
"Napıyorsun sen bırak çocuğu!"
Jungkook sınıfa aceleyle girmiş karşılaştığı manzarayla Yoora'yı engellemeye çalışıyordu.Öğrencilerin haber vermesiyle gelmişti.
"Öldüreceksin bırak onu!"
Sesler kafamın içinde yankılanıyor adeta birer fısıldamaya dönüşüyordu.
Sınıftakilerin kahkası, Jungkook'un sesi,bana zorbalık ettikleri an, onlar yüzünden ağlamam..
Hepsi kafamın içinde dört dönüyordu. Asla susturamıyordum
Kızarmış gözlerim ile kolumda bir şey hissettim.Sonradan fark ettim kriz geçirdiğimi,ben neredeyse birini öldürecektim.
Hemde bile isteye!
Bayılan bedenimin havaya kalktığını hissettim sonrasındaysa güzel bir uyku.
Beni delirtmişlerdi,artık hiç bir olaya sabrım kalmamıştı, sonuna kadar kullanmışlardı.
Beni sizler delirttiniz!
~
"Kendini kaybetmiş olmalı,bir tür sinir krizi gibi."
Olduğum yerde gözlerim kapalı bir biçimde yanımda ki kişileri dinliyordum.Sinir krizi mi geçirmiştim?
Peki ya yaptıkları iğne neydi?
Revirin o hastaneyi aratmayan kokusu burnuma ulaştığında istemsizce suratımı buruşturdum. Gerçekten nefret ediyordum.
Derin bir iç çekiş sesi ulaştı sonra kulağıma ardından ise avucumda birinin elini hissettim
"Ah be güzelim"
Bu sesinden bile tanıdığım Taehyung'du.
Dudaklarım istemsizce yukarı doğru kıvrıldı,benim için buraya gelmesi beni mutlu etmişti.Kendimi önemli biri gibi hissediyordum.
"Bir yerinde duramadın, gerekirse bana söyleyecektin ben hallederdim."
Usulca gözlerim açıldı ve açılır açılmaz Taehyung'un gözleriyle karşılaştım.O ciddi anlamda çok güzel bakıyordu,bakışlarında ki sevgiyi hissetmiştim.
"Seni seviyorum Taehyung."
Bir anlık öyle içimden demek gelmişti,beni düşünmesi mutlu ediyordu.Elimi dudaklarına götürerek ayırmadığı bakışlarıyla "Seni seviyorum" dedi.
Şu hayatta birinin size değer vermesi güzeldi,sevilmek çok hoş bir duyguydu.Birinin senin için endişelenip korkması,sana sevgiyle bakması
Harikaydı!
Ve ben bu duyguların hepsini Taehyung'da yaşamıştım.O iyi ki vardı.
"Bu arada o sınıftakileri hallettim.Bir kadına vurmak ne demekmiş görsün."
"Teşekkürler taetae."
Kare bir gülümseme sunarak yanağıma öpücük kondurdu.
"Duydum ki karneni erken almak için müdürle konuşmuşsun."
"Oh, evet konuştum.Bir kaç işim vardı o yüzden."
"Ne işiymiş peki bu?"
"Özel."
"Anlat Yoora."
"Lütfen Tae zorlama özel."
"Pekala,sen öyle diyorsan"
Ellerimi yanaklarına koyarak çektim. Aynı zamanda sevimli sesler çıkarmaya çalışıyordum.
"Yaa yapma şöyle şeyler Yoora!"
Kıkırdayarak özellikle yapmaya devam ettim.Her seferinde yapmamam gerektiğini söylüyordu ama kimin umrundaydı ki?
Sinsice bana baktı ve kendi gülüşlerinin arasından beni gıdıklamaya başladı.Her yerimden gıdıklanıyordum.
Şu an ise kendimi durduramadan kahkahalar atıyordum.Yanaklarım felan acımıştı artık.
Kahkahalarımın arasından zar zor "dur!" demiştim fakat beni dinlemiyor inadına daha da gıdıklıyordu.
O hala beni gıdıklarken kurtarıcım olan kapı açıldı.Gelen her kimse beni kurtardığı için anlından öpecektim.
Bedenini içeri dahi sokmaya tenezzül etmeyen Jungkook,gözlerimin içine bile bakmadı.
