•10•

574 85 65
                                    

Gözlerim ne kadar açmak istemesemde bana tezatlıkla açılıyordu. Uyumak istiyordum, uyanmamak üzere.

"Sonunda uyandı!"

Neşeli bir ses duymuştum fakat kim olduğunu çözememiştim. Sahi ben oradan nasıl çıkmıştım? Nasıl kurtulmuştum?

Saçlarımda birinin elini hissediyordum ve anlımdaki dudağı

Öldüm de cennete mi gelmiştim yoksa?

Yanımdaki kişiye iyice bakarak kim olduğunu çözmeye çalışıyordum fakat yeni uyanan gözlerim bulanık bakıyordu.

"Hoseok" dedim meraklı bir ses tonuyla,onun burada ne işi vardı?

Sonra gözüm alçıda ki ayağına takıldı. Gerçekten neler oluyordu?

"Hoseok,neler oluyor?"

Ben ona bakarken Dae Ji elindeki yemeklerle içeri girmişti. Biri bana ne olduğunu cidden anlatmalıydı.

"Dae Ji ne oluyor?"

"Yoora sana sadece şu an biraz sinirliyim,lütfen konuşmayalım."

Ben ne yapmıştım? Gerçekten bana olanları anlatmaları için yalvarmam felan mı gerekiyordu? Ne bu tavırlar?

"Hoseok seninle dışarıda konuşmak istiyorum."

"Dae Ji, Yoora bu haldeyken sadece burada durmak istiyorum."

"Git Hoseok, sevgilinle benim için tartışmayın."

Gözlerimin içine bakan Hoseok'u başımla onayladım. En son Chea beni dövmüştü sonrasındaysa yangının ortasında kalmıştım büyük ihtimal, o zaman beni kim kurtarmıştı?

Hoseok'un ayağına bakılacak olursa çıkmama o yardım etmişti ve Dae Ji'de bu yüzden bana kırgın olmalıydı.

"Onun suçu Hoseok senin değil!"

Kulağıma ilişen seslerle düşünmeyi kesip onları dinlemeyi koyuldum. Dae Ji bu kadar sinirliyse kim bilir Hoseok'a ne olmuştu?

Benim yüzümden ya ayağı yanmıştı ya da kırmıştı.

"Oraya hiç girmeyecektin Hoseok, bıraksaydında yansaydı"

"Sessiz ol Ji,Yoora duyabilir"

"Kes sesini Hoseok! Onu tanıdığımızdan beri sürekli Yoora der oldun bu da yetmiyor ayağın onun yüzünden yanıyor. Ben kızmayayım da ne yapayım?"

"Empati yapmalısın Ji sen orada olsaydın ne olurdu?"

"Ben orada olsaydım en azından belin ağrımazdı. Hanımefendi 3 gün boyunca yatarken seninle ben ilgilendim. 100 kiloluk biri Hoseok! 100 kilo."

Konuşmaları artık bağrışmaya geçerken onları dinlemedim bile sadece kapıyı kilitledim. Benim suçum neydi Tanrı aşkına?

Bu kilolar bana her zaman her şeyde sorun çıkartıyordu. Benim yüzümden beli ağrımıştı. Kim bilir beni kurtaracak diye ne kadar canı acımıştır?

"Yoora" kapımı tıklayarak bana sesleniyordu fakat duymamazlıktan gelerek gözlerimi kapattım. Onu görürsem ağlardım. Benim yüzümden ona olanlar canımı acıtırdı.

Tanrı'm al artık canımı! Ben burada oldukça herkese zarar veriyorum

"Özür dilerim." dedim sesimi duyurmak istercesine

Benim yüzümden sevgilisiyle bile tartışmıştı.

Bana değmezdi, aşkı ve canı benden öndeydi.

R✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin