"Taehyung!"
Bağırarak ona sövüyordum ama o bana gülüyordu
Lanet!
Ben burada korkudan ölecektim.
Birde hızlı trenin en önüne binmiştik, yani hızın en çok hissedileceği yere.
Ve ben korkudan hem ona bağırıyor hemde sövüyordum o ise kahkahalar atıyordu.
"Manyak!"
"Ne zaman bitecek bu?!"
Ona uyan kafama edeyim!
Korkudan ne dediğimi asla bilmiyordum, bir yere tutunmak amacıyla elime ilk gelen şeyi tuttum.
Taehyung'un elini
Aklımda tutmak felan yoktu ama tutunca iyi gelmişti hem belki daha iyi hissederdim?
Güven veriyordu
Bana olan kahkahaları durdu, benim de bağırtılarım durmuştu.
Sıkıca tutuyordum onun elini,belki acıtıyordum bilmiyorum ama sonuçta beni buraya o getirmişti değil mi? Sonuçlarına da katlanmalıydı.
İnsanların bağırtıları,sesler felan derken çoktan inmiştik ve ben kusmamak için zor duruyordum. Ayrıca başım döndüğü için de sarhoş biri gibi düz duramıyordum.
"Su var mı?"
"Şuradaki banka oturalım,ben gider alırım."
Banka doğru ilerleyecekken kolunu tutarak kendime doğru çektim. İstemsizce yakınımda olmuştu ama dönen başımla onu düz gördüğüm söylenemezdi.
"Efendim Yoora, ne oldu?"
Bir şey demeden sırtına atladım, bunu yaptığım ilk insandı ve açıkçası çok merak ediyordum.
Genelde hep filmlerde görüyordum ama benim neyim eksikti ki? Bende yapabilirdim.
Kollarımı onun boynuna sararak kollarımı sıkılaştırdım. O da düşmemem için ayaklarımı tutuyordu.
"Yürü köle! Su almaya gidiyoruz."
"Hay hay efendim."
Kıkırdayarak yürümeye başladı. İnsanlar bize baksa da umrumda değildi,beni taşıyan birini bulmuştum asla bırakmazdım.
Hazır yer varken kafamı onun omzuna doğru bir yerlere koydum, amacım sadece gözlerimi dinlendirmekti ve omuzu o kadar fazla rahat duruyordu ki yastık niyetine kullanabilirdim.
"Yoora-sshi arkadaşım olarak seni tanımasam beni etkilemek istediğini düşüneceğim. Hadi ama nefesin sürekli boynuma çarpıp duruyor!"
Endişeyle kafamı koyduğum yerden çıkardım. Nefesim boynuna çarparken ne oluyordu ki yani? Nefeste mi almayayım?
Yinede pek kurcalamadım,onun kafası farklıydı sanırım.
Hala onun sırtındayken su almak için gelmiştik ve şimdi ise sırada bekliyorduk. Çok kalabalık bir ortamdaydık, sanki insanlar gelmek için bugünü bulmuştu.
"Taetae iniyorum,sırtın ağrıyacak."
"Oh benim için sorun değil."
"Hadi ama bu kadar nazik olma! Emin ol ağrımıştır."
"Emin ol şu an kuş tüyü gibisin sırtımda, sadece ben fazla kaslıyım."
"Aynen öyledir." diyerek alaylı bir gülüş attım. Tamam, kaslıydı felan ama o kadar var mıydı ki?
Kollarına dokunarak kaslarına baktım,sanırım o çok kaslıydı.
Benim için küçücük bir kas olsa bile bana göre kocamandı çünkü yağlarla yaşamış ben,kas görünce abartmamı durduramıyordum.
Ağzımdan istemsizce bir 'woah' nidası kaçtı, kaslarına dokunurken
"Sanırım sende cazibime kandın Yoora,baksana nasıl da yakınımdasın?"
"O zaman bırak ta ineyim."
Ayaklarımla karnına hafifçe baskı yaparak inmek istediğimi belli ediyordum ama bırakmıyordu, kaslısın anladık işte!
Sıra bize gelene kadar sırtında kaldım, böyle zevki çıkmıyordu ve o işi inada bindirmişti.
Adam bize tip tip bakarak suyu verdi. O da haklıydı sanırım her gün birisinin sırtına çıkmış birini görmüyordu.
En sonunda banka doğru ilerlemeye başladık. Saat ilerlediği için insanlar azalıyordu ama hala çoktu, özellikle çocukların olmaması daha iyiydi.
Kusma tehlikeleri vardı ve sürekli ağlıyorlardı
Hiç çekilmezlerdi
Taehyung önce suyu banka koydu ardından ise sırıtarak beni sanki topmuşum gibi kolayca kucağına aldı.
Ve öyle banka oturduk
Ben. onun. kucağında. banktaydım.
Çığlıklarımı susturmak adına dudaklarımı dişledim. Şu an acaba rezil olduğumuzun farkında mıydı?
İnsanlar bize bakıyordu ve çocuğu olan vardı. Özellikle de ahjummaların attığı 'terbiyesizler' bakışı rezilliğimize rezillik katıyordu.
"Artık beni bırak."
Sesim fisıltıdan farksızdı
"Sanırım artık benimle kafa tutulmayacağını öğrenmişsindir."
"Kesinlikle öğrendim,hadi artık bırak beni."
Elleri belimi doğru gitti,belimden tutup kaldıracaktı fakat gördüğüm Jungkook ile beni kaldırmasına izin vermeyerek kendimi kucağına bırakmıştım. Hızla kucağına düşmem onun canını acıtsa da bunu yapmak zorundaydım.
"Sikeyim! Yoora."
"Ben üzgünüm,acıdı anlayabiliyorum ama şu an kalkamam buradan."
Kalkmak için can atıyordum ama şimdi kalkmamak için bahaneler sunuyordum.
Acı inlemesi herkes tarafından duyulduğu için kendimi biraz kötü hissetmiştim, boynuna gömdüğüm kafamı oradan çıkartmak istemiyordum fakat Yoona'nın sesiyle anında Taehyung'un kucağından aceleyle kalkmaya çalışmış ama sonuç olarak yanında Jungkook olduğunu bildiğim için heyecanlanmıştım ve tekrar üzerine doğru düşmüştüm.
Tanrım!
Yakında sayemde çocuğu olmayacaktı
Tekrar ağzından bir "Sikeyim" nidaları çıkarken ben sevdiğim çocuğun karşısında ne hallere düştüğümü düşünüyordum.
Her türlü rezillikti
"Ne yapıyorsunuz siz burada insanların içinde?" (S2ş yapıyoz gelcen mi shwkwlejwjwkje)
Ayol sizce bölüm nasıl?
Yoora ve Tae'yi shipleyenler için böyle bir bölüm yazdım ama ne olacağı belli olmaz
Hadi ship ismi bulalım
YooTae diyenler buraya ->
(Yoora-Taehyung)YooJun diyenler buraya ->
(Yoora-Jungkook)Ya da farklı ship ismi bulanlar buraya yazsın ehehehh
Neyse bir sonraki bölümde görüşürük
Sizleri seviyorum <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
R✔
Hayran Kurgu*hayrankurgudailk4heheytbeeejdkqjdjs Jeon.jjk: Yoona sensin değil mi? Umutları her aynaya baktığında parça parça yok olan bir kız düşünün. Asla kendini sevemeyeceğini zihninin en başına not eden birini, güçlü duruyordu fakat o aslında naif birinden...