•65•

258 43 7
                                    

"Senin aklına uyup buraya geldik ve sonuç olarak bu saçma yerde kaldık! Mutlu musun şimdi Yoora?!"

"Bana suç atmaya çalışma! Sen bizi buraya getirdin."

"Sen randevuya zorlamasan böyle olmazdı!"

"Ikimizde suçluyuz işte sus da nasıl eve gideriz onu düşünelim."

"Başka bir taksiciyi ara olmadı otobüse bineriz."

"Tamam."

İnternetten farklı yerlerin taksisine baktım fakat buraya en yakın taksi durağı 700 metre ileride olduğu yazıyordu o yüzden el mecbur otobüse binmeye gittik.Neyse ki en  azından otobüs durağı yakındı.

Hangi otobüse bineceğimizi felan da internetten bakmıştık ve şu an eve gitmek yerine Jungkook'un inadı yüzünden ciddi ciddi yemek kursuna gidiyorduk.

Otobüs öyle kalabalıktı ki bedenim Jungkook'a felan değiyordu.Havaların serinlemesi üzerine herkes dışarı akın etmişti ve hepsinin amacı da bu otobüse binmekti.

İlk defa böyle bir kalabalıkla karşılaştığım için şaşkındım fakat Jungkook ile yakınlaşmak mutlu etmiyor da değildi.Fazlasıyla hoşuma gitmişti,krizi fırsata çevirmek bu olsa gerekti.

Sağımız,solumuz insanlarla doluydu ve Jungkook tam arkamda durduğu için onun kaslarını da hissediyordum, artan nefesleri özellikle beni benden almıştı.

Otobüsün ani frenleri insanları sarstığı için bizde arada sürtüşüyorduk.Işte o an Tanrı ilk defa yüzüme güldü.

Yolun boş olmasıyla hızlı giden otobüsün bir anda karşısına çıkan araba ile bir anda frene basmak zorunda kalmıştı.Tabi sağ tarafa doğru savrulan bedenlerimiz Jungkook'un tutacakları tutayım derken elimi tutmasıyla son olmuştu.

Zaman durdu sanki o an,kendimi kaybettim,büyülenmiş gibi hissettim. Sıcaklığı ve elimi kavraması beni bitirdi özellikle.

Sonrasında ise hemencicik elini çekmişti,daha fazla elimi tutabilirdi buna kesinlikle hayır demezdim fakat o tipik biri olarak hızlıca elini çekti.

Tekrardan aşık oldum ona,sevgim arttı sanki.

Kalbim hala gümlüyordu, hikayelerde yazdığı gibi içimde bir yerlerde bir şeyler tepişiyor kelebekler açıyordu. Softlukla dolup taşmıştım.

Kısa sürmüştü fakat ben o salise de bile milyonlarca kez ona düşmüştüm.

Aşık olmaktan nefret ediyordum özellikle de sevgilisi olan bir adamı sevmekten.

~

"Sonunda!"

Otobüsten indikten sonra insanlara sora sora bir yere gelmiştik.En azından yıkık dökük değildi aksine lüks bir yerdi.

Beraber aynı anda içeri girdik. Kafamıza vuran klimanın soğukluğu ile dışarıda ki soğukluk tartışılırdı fakat ben memmundum.

Yetkili olan sekretere doğru adımladık.Bizi gören kadın anında selam vermiş kocaman gülümsemişti.

"Buyrun,size nasıl yardımcı olabilirim?"

"Biz yemek kursu için gelmiştik."

"Sevgililer olan için 3 dakikaya başlayacak,fazladan boş yerimiz var. Sevgili iseniz kaydınızı yapayım."

Jungkook önce gözlerimin içine baktı sonra ise sıkkın bir nefes verdi,kendini Yoona'ya karşı eminim onu aldatmış gibi hissediyordu.

Ve hiç beklemediğim bir anda elini elime kitledi,parmaklarımız iç içe ele ele tutuştuk.Aniden şaşırsam da sonradan toparlayabilmiştim.

"Evet sevgiliyiz."

Kadın tekrar gülümsedi ve bilgisayardan bir şeyler yaptı.

"Adınız nedir?"

"Jeon Jungkook"

"Kang Yoora"

"Aigo! İsimleriniz de sizin gibi yakışıyor,kesinlikle birbiriniz için yaratılmışsınız."

Kıkırdadım,gerçekleri bilse kim bilir ne derdi? Fakat bence de yakışıyorduk.Ona en çok layık olan kişi bendim ve benden başka kimse de ona yakışmaz.

İkimizde zaten o andan sonra sus pus olduk elimize bir kağıt verip bir kaç dakika sonra gösterilen yere girmemizi söyledi.

Heyecanlıydım,ilk defa onunla bir şeyler yapacaktım ve ikimizde bu konu için hevesliydik.O belki yemek için hevesleniyor olabilirdi ama benim hevesim oydu. Onunla olmak, onunla bir şeyler yapmak daha fazlasına gerek var mıydı? Ben sadece her şeyim onunla olsun istiyordum.

Bir kaç dakika sonra gösterilen yere girdik.Ilginç ve güzel bir yerdi. 6 7 tane küçük mutfak tezgahları vardı ve hepsi yan yana diziliydi.En önde ise biraz daha büyük bir tezgah vardı sanırım bu gelecek olan hocanındı.

Belli bir süreden sonra tezgahlar bizim gibi çiftlerle dolmuş hoca da gelmişti. Herkesin yüzünde kocaman gülümseme vardı,benimkisi ise sırıtmaktı.

"Evet merhaba arkadaşlar ben gastronomi kurs hocanız Luna, bugün hepimizin günlük olarak çok fazla yediğimiz poğaçalardan yapacağız. Kolay görünsede aslında çok zordur. Özellikle de hamurunu tutturması.Aşama aşama yapacağım ve sizlere de belirli bir süre vereceğim."

Herkesten onaylama gibi karışık bir mırıltılar çıktı. Adını yeni öğrendiğim Bayan Luna ise bazı malzemeleri karıştırıyordu ve üşenmeden tüm malzemelerin ne olduğunu anlatıyordu.

Onunla birlikte önlüklerimizle ona eşlik ettik.Ciddi anlamda eğlenmiştik,ortamın atmosferi harikaydı ve buradaki insanlar eğlenmeyi bilenlerdi.

"Veee son aşama hamurla şekillendirip fırına atacağız."

Gülümsedim,bence ilk defa poğaça yapan birine göre gayet iyiydim. Jungkook da öyleydi,ikimiz harika bir ekip olmuştuk.

Hamurlar ile şekil yapmaya başladık, yuvarlak yapmak istemiyordum o yüzden diğerlerinden farklı olarak değişik şeyler yapmaya başladım. Jungkook ise bana bakarak gülüyordu, bu iyi anlamda mı yoksa alay etmeli bir gülüş müydü bilmiyorum ama çok güzel gülüyordu.

Burnuma hamur kondurdu aynı zamanda gülüyordu da bende aynısını yaptım ona.Tabi boyu gereğinden fazla uzun olduğu için büyük bir çaba harcamıştım. Böyle böyle yüzlerimizi tamamiyle unla kapladık güle oynaya

Fakat mutluyduk

Bizi gören Luna ise kahkahayı basmış bizi en sevimli çift olarak ilan etmişti. Poğaçalarımız da bir güzel fırına gitmişti o sıra.

Gülümsemeden edemiyordum güzel bir gün geçirmiştim.

Sonunda ise pişen poğaçalarımızı almış afiyetle yemiştik ama yolda. Nedeni ise Yoona'nın Jungkook'u arayıp yanına çağırmasıydı.

Üzülsem de deli gibi eğlenmiştim bugün, asla unutmayacağım günler arasında ilk 10'a girmişti.

Şimdi ise yol ayrımına gelmiş gitmek üzereydik,ona yarın nereye gideceğimizi söyleyecektim fakat daha kursların tamamına gitmemiştik.

"Bunu diyeceğim aklıma gelmezdi fakat teşekkür ederim Yoora ve sanırım bunu seni öperek ödüllendireceğim."

Kocaman boyunu eğerek boylarımızı eşitledi ve yanağıma ben demeden uzun bir öpücük kondurdu.

Anında eridim,bittim,yandım,kül oldum.

Sanırım onu kendime aşık etme planım yavaş yavaş meyvelerini veriyordu ha?

R✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin