"O zaman ne izlemek istersin Yoora?"
"Bilmem seçim senin, istediğini açabilirsin."
Minderlerde uzanarak Taehyung'u izlemeye başladım. Kenarda duran kağıdı alarak bana döndü.
"Burada kardeşimle izlemek istediğim filmler vardı fakat onunla izleyemeyeceğime göre seninle izleyeceğim."
Burukça gülümsedi, kim bilir canı nasıl yanıyordu? Sert görünen bir yapısı vardı fakat anladım ki o aslında yumuşak kalpli biriydi.
"Taehyung" dedim sesim kısık çıksa da duyurmak istercesine
"Efendim"
"Ben özür dilerim, hayatına bela olduğum için, kardeşini hapse tıktırdığım için."
Bunu demeye kendimi o kadar çok mecbur hissetmiştim ki demesem kendimi kötü hissederdim.
"Asıl ben özür dilerim, Chea yüzünden hastanelik oldun."
"Önemi yok Taehyung"
Gözlerimin içine baktı, neden öyle bakıyordu ki? Ardından da hiç bir şey olmamış gibi öylesine bir film açtı. Aklım karışmıştı ancak benim aklımın karıştığı kadar Taehyung'un da karıştığı aşikardı
Yine de bir şey demedim.
~
Ağlamam normal miydi? Hemde hunharca
Ben neden hep ağlıyordum ki?
Kendimin bile bilmediğim bir cevabın sorusuydu.
Açtığı film kilolu bir kızla ilgiliydi ve kızda kendimi görmüştüm, ona her zorbalık yapıldığında bana yapılmış gibi gözlerimden gözyaşları düşüyordu.
"Yoora sana okulda hiç zorbalık yaptılar mı?"
"Hayır." dedim ağladığım için titrek çıkan sesimle.
Tabiki ona diyemezdim,kim okulda kendisine zorbalık yapıldığını başkasına söyleyebilirdi ki?
"Sormam hata, yapıldığı kesin."
Ellerini omzuma koydu
"Seni bir süredir izliyorum ve her şeyi biliyorum."
Anlamsızca ona baktım, bir süre dediği ile ne kastediyordu acaba?
"Her şeyi Yoora, her şeyi."
"Baştan anlatır mısın?"
"Jungkook'a karşı kocaman bir kin besliyorum sizi yan yana görünce seni araştırma gereği duydum. Aileni, Jungkook'tan hoşlandığını, Hoseok'un abin olduğunu, ablanı, ablanın Jungkook ile sevgili olması kısacası her şeyi biliyorum Yoora."
Ona bakamadım, kendimi yerin dibine girmiş gibi hissediyordum.
Ablasının sevgilisinden hoşlanan bir orospudan bahsediyordu.
Yani ben
Ne diyebilirdim ki?
"Her gece ağlamanı bile biliyorum Yoora."
Konuşamadım, dilim tutuldu.
Tüm benliğimi biliyordu kendimi hırsızlık yaparken yakalanmış gibi hissediyordum, içim endişe ve korkuyla harmanlandı.
Ölmek istedim
İnsanların özeli olurdu, bilinmesi istenmediği bunu bilmesi halde neden araştırıyordu?
"Ve şimdi düşündüm ki seni en iyi yapabilirim herkesten en iyi benimle bu yolculuğa var mısın?"
Vücudum ani bir tepki göstererek ona döndü, ne demişti o 1 salise önce?
"Diyorum ki Yoora seni değiştirebilirim, tamamen başka biri yapabilirim. Kabul eder misin? Hem bunu sana yaptıklarıma sayarsın özür mayetinde."
Beni biliyordu,her şeyimi bazen kendime bile inkar ettiklerimi bile nasıl hayır diyebilirdim ki?
"Kabul ediyorum Kim Taehyung."
"O zaman ilk görevimiz başlasın."
"Ne yapacaksın?"
"Şimdi anlarsın."
Sinsi bir ifadeyle telefonunu çıkardı
"Jungkook'u arayacağım."
"Ne?! Hayır, asla!"
"Merak etme Yoora,sadece bana bırak."
Derin bir nefes verdim, zaten Jungkook'a karşı bitmiştim daha ne kadar bitebilirdim değil mi? O yüzden sanırım bir sorun yoktu.
Telefondan bir kaç şeye bastıktan sonra gerçekten de aramaya başladı, ilk çalışta açılmıştı.
"Ne var? Ne rahatsız ediyorsun Taehyung?"
"Yoora yanımda, düşündüm ki ona zarar verirsem ne olur?"
Delirmiş gibi bir kahkaha attı, yanında olmasam gerçekten bu rolüne inanırdım.
"Eğer ona bir şey olursa seni gebertirim!"
"Öyleyse neden denemiyorsun ha?"
Jungkook'a karşın sakin çıkan sesinin aksine Jungkook adeta gürlüyordu.
Hoşuma gitmiş olabilirdi fakat beni sevmiş olabileceğine inanmıyordum.
"Geleceğim, Tanrı senin belanı versin! Konum at"
"Her zaman ki yer bebeğim, 20 dakika da burada ol yoksa kız senin yüzünden ölür."
Ve telefonu birden Jungkook'un suratına kapattı.
Gülesim geliyordu fakat sanırım ortam müsait değildi.
Böyle birileriyle oynamak zevkli bir işe benziyordu, sinirlenmesi üstelik benim kaçırılmış sandığı için sinirlenmesi açık ara bir farkla ultra hoşuma gitmişti.
"İlk adım bitti Yoora, bundan sonrası sende yüz yüze gelince konuşacaksınız."
"Bu yaptığın çok güzel bir davranış Taehyung ancak değmez, benim gibi birine değmez. Sen onun yerinde olsan benim gibi birini sevebilir misin?"
"Hayır" dedi ve sonra ise hemen eliyle ağzına vurarak ağzını tuttu.
"Yani evet,yanlışlıkla öyle dedim."
Buna inanacağımı mı sanıyordu?
Hiç sanmıyorum.
"Güldürme beni Taehyung ben güzel bile değilim."
"Sen güzelsin Kang Yoora!"
"Tanrı aşkına sevilecek tek bir yönüm bile yok!"
"İçin güzel senin."
"Kirlettiler Taehyung, içim güzel olsa dahi kirlendi ben öldüm. "
Ellerimi ellerinin arasına aldı.
"Ben burada olacağım bundan sonra, her zaman yanında olacağım buna izin verir misin?"
O bana acıyordu, acıdığı için bana yardım etmek istiyordu. Bir yardım eline muhtaç olduğum doğruydu fakat o kişinin bana acımasıyla değil.
"Bana acıyorsun Kim Taehyung."
"Sana acımıyorum!"
"Acıyorsun!"
Avucunun içinde olan ellerimi kendime çektim, bana acıyan biriyle işim yoktu.
"Sen o kadar güzel bir insansın ki Jungkook'dan hoşlanmasan seninle çıkardım Yoora ve o kadar güzelsin ki her şeye inat güçlüsün, sana acımıyorum çünkü acınası biri değilsin. Ben sadece yardım etmek istiyorum, sadece yardım."
İç çektim, düşmanım benimle ateşkes ilan ediyor ve bir anda onun her şeyimi bildiğini öğreniyordum sonrasındaysa bana yardım etmeye çalışıyordu.
Ne yapmalıydım ki bu durumda?
Eli usulca yanağımı buldu,okşadı.
Ve ardından fısıldadı.
"Sen hayatımda gördüğüm en güzel kızsın Yoora."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
R✔
Fanfiction*hayrankurgudailk4heheytbeeejdkqjdjs Jeon.jjk: Yoona sensin değil mi? Umutları her aynaya baktığında parça parça yok olan bir kız düşünün. Asla kendini sevemeyeceğini zihninin en başına not eden birini, güçlü duruyordu fakat o aslında naif birinden...