Gözlerimin üzerinde kumaş gibi bir şey hissediyordum ve kollarımla birlikte ayaklarımında bağlandığını.
Yeni açılan gözlerim hızla gözümde kumaş olduğunu bilmeden açıldı ve kumaşa değen gözlerim yanmaya başladı.
Aynı zamanda bağlanan ayağım ve kollarım canımı acıtıyordu.
Ben nereye düşmüştüm böyle?
Taehyung adam kaçıracak kadar gerçekten düşmüş müydü? Buradan kurtulur kurtulmaz o ikisinide polise şikayet edecektim,hapse girmeliydiler.
Cezalarını çekmeliydiler ama önce buradan kurtulmalıyım.
Kollarımı oynatmaya başladım. Aynı zamanda ayaklarımı da
Fakat öyle bir bağlanmıştı ki kördüğüm olmuş gibiydi
Nerde olduğumu bilmeden 'kimse var mı?' diye bağırdım.
Bana cevap veren olmadığı için tekrar bağıracakken bir koku hissettim, benzin kokuyordu.
Yoksa düşündüğüm şey olabilir miydi?
Bağırdım,avazım çıkana kadar
Gözyaşlarım bir bir düşüyor,yine bağırıyor ve iplerden kurtulmaya çalışıyordum.
Tanrı belanı versin Kim Taehyung!
Ve belkide dakikalarca bağırdım, sesimi kimse duymadı. Bağırmaktan ağrıyan boğazımı kimse bilmedi, ağlamaktan acıyan gözlerimi kimse bilmedi, korkumun ne kadar olduğunu kimse anlamadı.
Madem ölecektim huzurlu ölmeliydim değil mi? Acısız bir şekilde
Daha fazla boğazımı ağrıtmamak için sustum,gözyaşlarımı geriye gönderdim. Sadece sessiz çığlıklarım kaldı ortada.
Derin bir iç çekişin ardından ipleri çekiştirmeyide bıraktım. Ölecektim, kaçış yok.
Ölmemin sorumluluğu kesinlikle Kim Taehyung'du ve suç ortağıda Min Yoongi
Hayatıma girdiğiniz için hepinizden nefret ediyorum
Ve Jeon Jungkook seni seviyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
R✔
Fanfiction*hayrankurgudailk4heheytbeeejdkqjdjs Jeon.jjk: Yoona sensin değil mi? Umutları her aynaya baktığında parça parça yok olan bir kız düşünün. Asla kendini sevemeyeceğini zihninin en başına not eden birini, güçlü duruyordu fakat o aslında naif birinden...