•69•

257 40 23
                                    

Bu aralar yorumları azalttınız bekliyorum yorumları 😉😉

İyi okumalar~

Günlerim öyle güzel geçiyordu ki zamanı bilemez olmuştum.Ne ara onunla buluştum? Ne ara nerelere gittik? Hepsi aklımdaydı fakat sanki onca saat yerine küçük bir saniye gibiydiler.

Ne yaptığımızın en ince detayına bile bilirken zamanın akışında kaybolmuştum sanki. Onunlayken her şeyi unutuyordum tek odak noktam o oluyordu.

Ertesi gün yine buluştuk.Akvaryuma gittik.Ilk defa giden birine göre hayli korkmuştum.Üzerimden balinalar felan geçiyordu ve ben cam kırılacak diye ödüm patlıyordu.Peki ya köpek balıklarından bahsetmiş miydim? En fenası da oydu, görüntüsü bile ürkünçtü bakamıyordum.

Ondan sonra buz pistine gittik,düştük, bir yerlerimizi kırma noktasına kadar geldik fakat yine de eğlencemizi bozmadık.Ne kadar bilmesekte kendi kendimize eğlenmiştik.Onun yanında bir başkası olmama gerek yoktu. Düşündüğümü anında söyleyebiliyordum, kendim gibi davranıyordum.

Eh tabi her gün kendimi de öptürmeyi unutmuyordum.Her gün aynı yerden yanağımdan öpüyordu,her öpüşünde sanki ilk defa öpecekmiş gibi heyecanlanıyordum. Çılgın liselilerden farkım yoktu kesinlikle.

Benden zerre kadar bile hoşlandığını düşünüyor değildim fakat o da yanımda rahattı.Bunu hissedebiliyordum.

Aslında o kadar fazla söze gerek yoktu. O benim dünyamda dünyam kadardı.Hayatımın merkezi,oksijeni, yaşamım...

Ona bu kadar alışmışken bırakmak zor gelecekti biliyordum,fakat yapmalıydım.Bir söz vermiştim ve sözümünde arkasında duracaktım.

7.buluşmamız ise jazz clubunde oldu. Bu sefer de biraz eğlenmeyi seçmiştik. Ortam kalabalıktı,son ses müzik çalıyordu.Sanki her an kulağım patlayabilir gibiydi. Renkli ışıklar, masalara konulan içkiler. Bar ortamını aratmayan bir yerdi fakat yine de eğlenceliydi

Sabaha kadar diyemesem de bir kaç saat boyunca kendimizi sadece müziğin melodisine bırakarak saçma hareketler yapmıştık.Terleyen vücutlarımız yorulmuştu fakat durmaya lüzum görmüyorduk. Kendi dans hareketlerimize gülüyor adeta kahkahalarımızla yeri göğü inletiyorduk.

Aramızda ki çekimden belki haberi yoktu fakat biz uyuyorduk. Her şeyimiz uyumluydu,o fark etmese de ben iliklerime kadar fark etmiştim. Ancak yine de sevgili olamayacağımızı biliyordum belki de bu Tanrı'nın bana verdiği cezadır.

Olduğum durumu özetleyecek olursam şöyle bir şey derdim; hani bir rüya görürsün,öyle güzeldir ki asla uyanmak istemezsin.Sonsuza kadar sürsün istersin fakat atladığın bir nokta vardır.Rüyalar gerçek değildir ve rüya görme anı 2 dakikayı bile geçmez.

Ama yinede mutlusundur,anın güzelliği seni mest eder.Bende öyleydim işte en azından öyle olduğumu savunuyorum.

Gittiğimiz her yerde genelde beni görenler fotoğraf çektiriyordu,Kore güzeli olmak böyle bir şeydi sanırım. Ünlü olmak rahatsız etse de ben memmundum. Bana kötü bakmak yerine en azından hayran hayran bakıyorlardı.Bunun benim için ne kadar harika olduğunu anlatamam bile.

Diğer buluşmamızda ise Sky Rose Garden diye bir yere gitmiştik. Genelde böyle popüler olan yerlere gidiyorduk çünkü daha fazla bilgi sahibi olabiliyorduk.

Çiçeklerle kaplı çok güzel bir mekandı, soluduğunuz her bir nefesin karbandioksitinde bile çiçek kokusu vardı.Süslemeler,mumlar...zarifti.

Aynı Jungkook gibi,onu bir çiçek misali elimde tutmaya çalışıyorum fakat o ağacından koparıldığı için anında soluyordu,kırgındı,zarifti ama tüm bu zarifliği ağacaydı çünkü onun geldiği yer orasıydı.

Belki bir mucize yaratırdım bilmiyorum fakat Tanrı sesimi duyuyorsa o mucizeye çok ihtiyacım vardı.

Bağırmak istiyordum,yıkıp dökmek. Benim olmayacağını bile bile ona daha fazla ümit bağlıyordum.Kendi kuyuma yırtık bir ip ile giriyordum hemde bile bile. Yüreğimde kahrolan ateşten haberi yoktu,beni kahreden o volkandan...

Kendimi onun yerine koyarak düşünmeye çalışıyordum empati yapma kafasıyla.Kimi seçeyim diye düşünürsem ben bile onu seçiyordum, kendimi değil.

Ben sadece Tanrı'nın yanlışlıkla yarattığıydım,korkağın tekiydim. Kendi özgüvenimi kendim kıracak kadar korkaktım.

Gittiğimiz bahçeden sonra bir kaç gün buluşmaya ara verdik sebebi Yoona'nın grip olmasıydı ve biricik sevgilisi de hemen ona bakmaya gitmişti.Eminim ki ben hasta olsam bu kadar ilgi görmezdim,belki Hoseok gelirdi fakat dans olayından sonra bunu pek zannetmiyordum.

Çok büyük aptallıklar etmiştim farkındayım fakat elimde değildi.

Zorla ikna ettiğim Jungkook'u son bir kaç buluşma kaldı gibisinden zorladım.2 buluşma sonrası bir daha birbirimizi görmeyecektik hem öyle alışmıştık ki birbirimize ben beni öp demeden öpüp geçiyordu.

Bu zamanda birbirimizi çok daha yakından tanımıştık fakat artık bunu da umursamıyordum sonuçta gidecektim değil mi?

9.buluşmamız için öyle pek özentili bir yere gitmedik,kapalı bir çarşı da öylesine gezdik.Bir kaç eşya aldık fakat artık gülmüyorduk bile. Yüzümüzden düşen bin parçaydı.

Onun aklı Yoona'day dı benim aklım ise bundan sonra onu bir daha göremeyecek olmamdı.

Ne kadar asık suratlı da olsakta bir şekilde gezmiş ve bugünün 9.buluşmasını da sonlandırmıştık.

Kendimi kötü hissediyordum bunu kendime itiraf edecek kadar hemde.

~

"Taehyung-ah bana son kez yardım et."

Sesim çatallaşıyordu giderek kendimi durduramıyordum.

"Sen...sen ağlıyor musun? Nerdesin yanına geleceğim."

"Gelme,sadece beni dinle."

"Pekala dinliyorum."

"Senden son bir şey istiyorum,Chea için hazırladığın yer var ya beni de götürmüştün orayı bir seferliğine kullanmak istiyorum."

"Neden Yoora?"

"Son buluşmam için."

"Sözlerinden bir şeyler anlamıyorum Yoora."

"Sadece bana oranın anahtarını ver sonra sana bunun bedelini vereceğim."

"Ne bedeli?"

"Gireceğim o hapse,kardeşin çıkacak."

"Bunu yapma Yoora,hayatını mahfetme."

"Sen istemiyor muydun bunu ha?! O yüzden gelmedin mi yanıma?"

Ses çıkarmadı,bende bu sessizlikten istifade konuşmaya devam ettim.

"Benim hedefim herkesden uzak bir hayat yaşamaktı fakat düşündüm ki ben onu bile beceremem. Uzağa gittikten sonra yine de her türlü buraya döneceğim fakat hapse girersem bir daha geri çıkma şansım olmayacak ve ben onu unutacağım yani sadece kendi çıkarım."

"Teşekkür ederim Yoora,sen bu dünya da tanıdığım en iyi insansın."

"Rica ederim Taehyung,sen bu dünya da tek güvendiğim insandın ama artık değil."

Final yaklaşıyor eeee ne düşünüyorsunuz?

Bu kitaba yazarken gerçekten çok düşünüyorum sırf karakterleri unutmayın diye erkenden yeni bölümler atıyorum,bundan önce ki kitaplarım da genelde böyle oldu çünkü.Karakterleri unutuyorlardı ve okuma hevesleri kaçıyormuş felan filan bunu demek istedim.

Bilin.

Bir sonraki bölümde görüşürük <3

Sizleri seviyorum ♡

R✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin