29. BÖLÜM 🌿

2.5K 164 101
                                    

MEDYA : Buket (Meriç'in karısı)

💫💫💫

En büyük intikam...
Sizi üzen ve kıran insanları yok sayıp, her şeye rağmen dimdik ayakta durmaktır.

🌿🌿🌿🌿🌿

1 HAFTA SONRA

Biz... Ne kadar kırdılar, üzdülerse o kadar güçlü olmayı öğrendik.

Ben hayata olan inancımı asla kaybetmedim mesela. Elbette zor zamanlarım, yarım kalan yollarım oldu. Fakat hiçbir zaman güçsüz olmadım. Vazgeçmedim. Hep güçlü durmaya çalıştım. İstediğim hayat için elimden geldiği kadar çabaladım. Çünkü hiç kimse bir insana kendi çabasızlığı kadar zarar vermiyor. Bunu anladım.. Yani olmasını istediğin şeyler için önce gayret gerekiyor. İşte ben de tam olarak böyle yapmıştım. Kendi hayatım için, ileride yaşayacağım mutluluklarım, huzurlu bir hayat için... Sevdiklerimle beraber tabii.

Bu hayat ne kadar kötü olursa olsundu. Geçmişim ne kadar kötü, üzücü ve çekilmez geçmişse geçsindi. Ama ben bu hayat sayesinde tecrübelenmiştim.
Bu hayat sayesinde tepeden tırnağa değiştiğimin, gerçek anlamda büyüdüğümün ve hatalarımı gördüğümün farkına varmıştım ben. Ne isteyip istemediğimi zamanla daha iyi anlamam sağlanmıştı.

İşte şu an ki içinde bulunduğum bu hayat, kendi farkındalığımı ortaya koymuştu. Her şeyi daha iyi ve en doğrusuyla öğretmişti bana.

Aslında bazı zamanlar kötü günlerden geçerken, iyi günlerin de gelebilmesi için sadece sabretmeliyiz. İsyan etmenin kimseye bir faydası yok çünkü. Kötü günleri yaşamamızın tek sebebi ne kader sabırlı olduğumuzun ölçülmesiydi. Çünkü bu hayat iyisiyle kötüsüyle, doğrusuyla yanlışıyla yine de sınavımızdı bizim. Ne kadar memnun kalmasak da, her şeyiyle bizim hayatımızdı. Biz yaşıyor ve biz öğreniyorduk.

Ve benim bu hayattan öğrendiğim bir diğer şeyi ise 3 kelimeyle özetleyebilirdim. Hayat Devam Ediyor.

Gerçekten de öyleydi. Biz ne yaşarsak yaşayalım... Ama yine de her halükarda devam ediyordu. Her zorluklara rağmen yine de hayat devam ediyordu.

"Tebrik ederim Armina Hanım. Hamilesiniz."

Hastanemizin Kadın Doğum Uzmanı Sevgi Hanım'ın yüzüne bakakaldım ışıldayan gözlerimle. O da gülümseyerek bakıyordu bana.

Evet, her şeye rağmen hayat devam ediyordu. Ama artık şu mutluluk denen şey de, tamamıyla beni bulmuştu. İşte ben bu günlerimi görebilmek için geçmiştim o kötü günlerden.

Tam 1 haftadır mide bulantılarım gün geçtikçe artmıştı. Başta bu durumu iş yoğunluğuna yorumlamıştım. Ama Buket yüzümün bembeyaz olduğunu fark etmiş ve bayağı endişelendirmişti beni. "Git bi doktora görün." demişti.

Meriç daha taburcu olmamıştı. Gözlerini açmıştı ama herhangi bir soruna yer vermemek için henüz taburcu etmek istememiştim. Dün son durumunu öğrenmek için odasına girdiğimde eşi Buket'te vardı. Ben Meriç'i muayene ettikten sonra odadan çıktığımda o da arkamdan gelmiş ve doktora görünmem gerektiğini söylemişti.

Bu 1 haftada da onunla ve Meriç'le çok iyi anlaşmıştık. Gözlerini açtığında beni karşısında görünce epey şaşırmıştı. Hatta uzun süre şaşkınlığını üzerinden atamamıştı. Ama daha sonraki günlerde sürekli özür dilemiş, ayriyeten de teşekkür etmişti. Her şey için... Buket'le de çok iyi anlaşmıştık. Her gün odama gelmiş, güzel sohbetler eşliğinde kahvelerimizi içmiştik. Çok iyi, hatta çok samimi arkadaş olduk desem yeridir. Meriç'le de aramız iyiydi. Sadece benimle değil, Yalım'la da öyle. O da her gün Meriç'i kontrol etmek için odasına gitmişti. Ama ikisinin sohbet ettiklerini gördüğümde ise ben şok etkisi yaşamıştım. Daha yeni alışmaya başlıyordum üstelik.

ArYa (AŞK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin