ArYa (AŞK)

9. BÖLÜM 💮

MEDYA : Asrın

😍😍😍

Hiçbir insan öylesine girmiyor hayatımıza. Kimileri ceza, kimileri bela, kimileri imtihan, kimileri ise armağan.

💮💮💮💮💮

YAZAR'IN AĞZINDAN

Yaşlı adam arkasına yaslanarak karşısında dikilen adamına bakmaya başladı.

"Her şey hazır mı?" diye sordu. Sesi buz gibi soğuktu. Başıyla onaylarken cevap verdi adam.

"Evet efendim, depolar hazır. Ne zaman harekete geçmemizi istersiniz?"

Salih Çakır bir süre düşündü.

"Biraz daha bekleyelim. Siz de o zamana kadar Hasan Soykır'ı takip edeceksiniz! Her şeyden, haberim olacak!"

Adamı hızlıca başını sallayarak odadan çıktı. Yavaş yavaş sona yaklaşıyordu. Az kalmıştı. Hem o Yiğit Korkusuz'un, hem de Hasan Soykır'ın soylarını çürütmesine çok az kalmıştı. Yakında her şey bitecek ve o da hak ettiğini düşündüğü mevkiiye ulaşacaktı.

Fakat sadece hayal ettiğiyle kalacaktı ve o bunu bilmiyordu. Şu anlık bilmesine de gerek yoktu...

**********

Korkusuz malikanesinde ise herkes sinirliydi iki gündür. Ezgi hamile olduğunun duyurusunu verdikten sonra Yiğit Korkusuz deliye dönmüştü. Ama bunu belli etmiyordu. Diğerleri de gayet sakinlikle karşılamışlardı. İnanmak istemiyorlardı. Fakat Yalım'ın da söyledikleri sayesinde inanmışlardı. Ezgi'nin arkasında durmuş, onun söylediklerini doğrulamıştı.

O kadar gerçekçiydi ki, inanmamak elde değildi. Zaten onlar evli değil miydi? O yüzden Ezgi'nin de hamile olması çok doğaldı, ama onlar bunu istemiyorlardı. O kızdan bir torun, bir varis istemiyorlardı.

Pırıl mutfaktan çıktı ve merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. Kendi odasına gidecekti. Armina'nın yanına. Tabi ondan önce halletmesi gereken başka bir şey vardı. Merdivenlerin sonunda Ezgi'yi görmesiyle birlikte kaşlarını çatarak ona bakmaya başladı. Tam önünde durup hâlâ öyle bakarken, Ezgi'de umursamazlığı oynayarak yanından geçip yürümeye başladı.

O sırada Pırıl dayanamayıp konuştu.

"Hamile olmadığını biliyorum. Herkesi kandırabilirsin, ama beni asla!"

Şaşkınlıkla genç kıza döndüğünde hemen yüzünde ki ifadeyi sildi. Şaşırdığını belli etmemeliydi. Omuzlarını silkerek, "yani? Kime söyleyeceksin, Yalım'a mı?" dedi alaycılıkla. Ama Pırıl bunu umursamadan konuşmaya devam etti.

"Tek o da değil. O asansörü durdurttuğunu, Armina'nın senin yüzünden o asansörde kaldığını biliyorum. Ve hatta, Atlas'la bir iş birliği içinde olma ihtimaliniz de olabilir. Sence var mı?" dedi sorarcasına, tek kaşını kaldırarak. Ezgi bir an yüzüne ciddi bir ifade aldı. Zaten kendi kazdığı kuyuya düşmüştü. Armina'ya bu kadar ilgi göstermeleri yeterince canını sıkıyordu.

Ama yine de buna rağmen yüzünde ki sırıtışla konuşmaya başladı. Ona belli etmeye niyeti de yoktu zaten.

"Var ya da yok. Bunları kime söyleyeceksin, neye dayanarak?" dedikten sonra alaycılıkla sırıtmaya devam etti. Ardından onu baştan aşağı süzerek yüzünü buruşturduktan sonra devam etti. "Bir kanıtın bile yok. Ne kadar bu aileden de olsan, bu ailenin gözdesi de olsan sana inanacaklarını mı sanıyorsun? Herkes senin benden nefret ettiğini biliyor. Belki de bana iftira attın." dediğinde Pırıl hiçbir şey söylemedi. Sessiz kaldı. O'nun sessizliğinden yararlanan Ezgi memnuniyetle gülümseyerek söze girdi yine.