MEDYA : Ezgi
💫💫💫
Giden sevilir mi? demeyin... Gideni sevmekte adamlık işidir...
🌸🌸🌸🌸🌸
YAZAR'IN AĞZINDAN
Armina derin bir nefes alarak zile bastı. Bugün günlerden Pazar'dı ve Korkusuz ailesi onu kahvaltıya davet etmişti. Aslında bir önce ki gün davet etmişlerdi. Haliyle Cumartesi günü de hafta tatiliydi. Fakat Armina bir şeyler uydurup gitmek istememişti. Çünkü Ezgi'yi görmek dahi istemiyordu.
Fakat Pırıl, gecenin bilmem kaçında aramıştı genç kadını. Ve ısrarla gelmesini istemişti. Yiğit Bey ve Lalin Hanım da istiyorlardı. Yine de kıramayıp, her şeye rağmen gelmişti. Sonuçta onların üzerinde çok emeği vardı. Hiç yalnız bırakmamış, hep yanında olmuşlardı. Üstelik bırakıp giden de onların oğullarıydı. Ama buna rağmen Yiğit Bey bir baba edasıyla, Lalin Hanım da bir anne edasıyla yaklaşmışlardı Armina'ya. Pırıl zaten kardeşiydi onun. Ve Yalım'a da çok öfkelenmişlerdi. Armina'nın iki tane annesi ve iki tane babası vardı sanki.
Kısa bir bekleyişten sonra, kapı evin hizmetlileri tarafından değil Pırıl tarafından açıldı. Şaşırdı genç kadın.
"Günaydın canım. Hoşgeldin." diye içtenlikle gülümseyerek sarıldı arkadaşına. Armina'da şaşkınlığını üzerinden atarak sarılışına karşılık verirken, "sana da günaydın. Ve hoşbuldum." dedi. Ardından ikisi de salona doğru ilerlemeye başladılar.
Pırıl ise alttan alttan sırıtıyordu. Bugün de çok eğleneceklerdi. Çok ısrar etmişti Armina'nın da gelmesi için. Önce ki gün gelmemişti çünkü. Neden gelmediğini tahmin etmek zor değildi ama bugün gelmişti işte. Onları kıramamıştı. Pırıl ve ailesi ise iki gündür Ezgi'ye kök söktürüyorlardı. Yakında kendi isteğiyle çekip gidecekti.
Aslında o duyduklarını Armina'ya söylemeyi düşünmüştü ama şu anlık olmazdı. Eğer öğrenirse biliyordu ki, Armina boş durmaz, mutlaka bir şey yapardı fakat bu sefer de Atlas'ın gazabına uğrayabilirdi. Ne kadar böyle bir ihtimal olmasa da, küçücük bir olasılığını bile düşünmek zorundaydı. Ne de olsa işin ucunda kardeşi vardı ve O'na bir şey olmasını hiç mi hiç istemiyordu. Ama bugün yine de çok eğlenceli olacaktı. Pırıl hissediyordu...
Salona geçtiklerinde, Armina'yla birlikte tamamlanmıştı. Herkesin geleceğini bilmiyordu. Herkes gelmişti. Babası ve annesi de dahil.
"Herkese merhaba." dediğinde bütün gözler ona döndü. Yalım'ın da dahil. Onu görünce şaşırmıştı. Açıkçası beklemiyordu geleceğini. Ama mutlu da olmuştu. Şu anlık görmesi bile yeterdi ona. Kısa bir selamlaşma faslından sonra o da herhangi bir yere oturdu.
O sırada babası Hasan Soykır'ın sesi duyuldu.
"Valla alınıyorum ama kızım. Hiç bize yemeğe gelmiyorsun. İlla benim mi davet etmem lazım. Sen istediğin zaman gelsen olmuyor mu." dediğinde Armina gülümseyerek cevap verdi.
"Gelirim tabi baba. Ayrıca sizin davet etmenize falan da gerek yok. Orası benim de evim sonuçta dimi.?"
Ona ne ara 'baba' demeye başladığını bile bilmiyordu. Ağzından çıkıveriyordu öyle. Kendisi bile fark etmiyordu. Belki de artık öyle hitap etmenin zamanı gelmişti. Hatta zamanı geçiyordu bile. Yalım ise gülümsemeden yapamamıştı. Demek babasını kabul etmişti artık.
Konuşan annesinin sesiyle birlikte dikkatini onlara verdi.
"Aslında, keşke bizimle kalsan kızım. Böyle ayrı gayrı olmuyor. Hadi evlenince tamam, normal de... Şimdi daha bekarsın sonuçta."
![](https://img.wattpad.com/cover/244109547-288-k279189.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ArYa (AŞK)
General FictionArYa (Ezik Kızın Değişimi) adlı hikaynin 2. Kitabıdır. Ve devamı niteliğindedir. Önce ilk kitabın okunulması önerilir. ********** Kalbime bir hançer gibi saplanan gerçeklerin baş kaldırdığı yerden bakıyorum şimdi hayata. Bu boşvermişlik hissi benim...