20. BÖLÜM 🥀

3.4K 220 90
                                    

Hayatımda yaşadıklarıma kızmadım hiçbir zaman. Yaşayamadıklarımaydı aslında tüm öfkem, kimse görmedi.

🥀🥀🥀🥀🥀

1 HAFTA SONRA

"Hadi artık Güneş. Sabahtan beri bu 12. gelinlik. Hâlâ birini beğenemedin."

Ablamı başımı sallayarak onayladım.

"Off Alina, hayatımda bir kez giyeceğim ben gelinliği." sonlara doğru resmen cırlamıştı. Ama hemen ardından yüzünü asarak, "özel olmasını istiyorum o yüzden." dediğinde ablam da bu sefer ona şefkatle bakmaya başladı.

"Evet, haklısın. Bende gelinlik baktığım gün böyleydim. Biliyorsun." derken gülümsüyordu.

Güneş abla da aynı şekilde gülümseyerek konuştu.

"Biliyorum. Bilmez miyim hiç. Hele o gün Armina daha bir deli olmuş, nasıl da sinirlenmişti ama." seslice gülmüştü bunu söylerken. Göz devirerek bu sefer de ben araya girdim.

"Ama bana da hak verin. O gün ablam tam 25 gelinlik denemişti yaa. İnsaf ama." sesim de sitem eder gibi çıkmıştı. "Ben zaten sevmiyorum ki böyle şeyleri." diyerek tamamladım cümlemi. Ablam bana yandan yandan bakarken, "seni de göreceğiz."

Bunu duyar duymaz dudaklarımı büzdüm hemen. Benim bu halimle birlikte kahkaha attılar.

Ne yapayım ya, sevmiyorum işte. Sevmiyorum. Zaten kızlar beni zorla götürdüler buraya. Sabah beni sırf bunun için sabahın 7'sin de kaldırmışlardı. Kahvaltı bile yapmadan direkt buraya gelmiştik. Bir kaç gün sonra Güneş ablamın düğünü vardı. Ve o malum olaylardan sonra bu gelinlik işini son günlere bırakmıştık. Daha doğrusu öyle olmak zorunda olmuştu. Şu an Kadir'de erkeklerle birlikte damatlık seçmeye gitmişlerdi.

Gözlerimi devirerek, "hadi artık, gidelim şuradan yaa. Sıkıldım valla." dedim son kez şansımı denemek için.

"Bu sefer bende katılıyorum Armina'ya."

Başımı Pırıl'a çevirirken, içimden dualar ediyordum O'na. Sonunda beni anlayan biri çıkmıştı. Güneş ablaya baktığımda bıkkınlıkla bakıyordu bize.

"Tamam kızlar, içime sinen bir gelinlik bulduktan sonra bitecek. Sabredin..-" sözünün kesilmesinin sebebi, refleksle başını çevirdiğinde o çimen yeşili gözlerinin bir yere takılı kalmasıydı. Gördüğü şey her neyse, cümlesini tamamlamadan susmuştu.

Biz de başımızı merakla o tarafa doğru çevirdiğimizde, çok güzel bir gelinliğe bakakaldığını görmüş olduk. Nutku tutulmuş gibi bakıyordu. Gözlerini kırpmadan. Mavi gözlerimi dikkatle onun gözlerine yönelttiğimde, yeşillerinin de parladığı çok net bir şekilde belli oluyordu.

Yoksa...

Yoksa onu beğenmiş miydi?

Ay inşallah yaa.

Başımı tekrar hâlâ baktığı gelinliğe doğru çevirdim gülümseyerek. Ve incelemeye başladım.

Gerçekten güzel bir elbiseydi. Öyle ki, bu saate kadar o kadar gezmemize bile değecek bir güzelliği vardı. Tabi bu 'güzellik' kavramı göreceliydi. Kimisine göre güzel olan bu gelinlik, kimisine göre de güzel gelmeyebilirdi. Ama gördüğüm kadarıyla o ki, biz hepimiz beğenmiştik. En az Güneş abla kadar.. Çünkü O'nun kadar, şu an biz de hayranlık ve alıcı gözüyle bakıyorduk mankende duran o gelinliğe.

ArYa (AŞK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin