ArYa (Ezik Kızın Değişimi) adlı hikaynin 2. Kitabıdır. Ve devamı niteliğindedir. Önce ilk kitabın okunulması önerilir.
**********
Kalbime bir hançer gibi saplanan gerçeklerin baş kaldırdığı yerden bakıyorum şimdi hayata. Bu boşvermişlik hissi benim...
MEDYA 1 :Düğünde çalan dans şarkısı, ÖZDEMİR ERDOĞAN= Bana Ellerini Ver
MEDYA 2 : Güneş'in gelinliği
👰👰👰
Vazgeçmek, her zaman zayıflık değildir. Bazen bırakacak kadar güçlü olmaktır.
🌱🌱🌱🌱🌱
YAZAR'IN AĞZINDAN
Korkusuz Malikanesi
👇👇👇👇👇
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Düğün Korkusuz Malikanesi'nde muhteşem bir şekilde ilerliyordu. Ve artık zamanı gelmişti, yaklaşık bir kaç dakika sonra Güneş ve Kadir giriş yapacaktı bahçeye.
Derken klasik bir giriş müziği çaldı ve en uçta günün çifti göründü. Kol kola yürüyorlardı. İkisi de çok mutluydular. Nasıl olmasınlardı ki? Evleniyorlardı sonuçta. Birbirlerini çok seviyorlardı ve bu akşam da burada nikahları ve düğünleri gerçekleşecekti. İkisini de aynı gün yapmaya karar vermişlerdi.
Armina ve diğer kızlar, genç kadına gelinlik içinde bakakaldılar öylece. Tıpkı Kadir'in gelin odasında onu ilk gördüğü anda ki gibi. Genç adam sevdiği ve az sonra resmi olarak karısı olacağı kadını gelinlik içinde görür görmez nutku tutulmuştu adeta.
Armina'da Güneş'i süzdü baştan aşağı. O gelinliği giymişti kadın. Görür görmez hayran kaldıkları o gelinliği. Ve çok da güzel olmuştu.
İkisi kol kola yaklaşırlarken nikah masasına doğru ilerliyorlardı. Kadir, müstakbel karısının sandalyesini nazikçe çekti ve kendisi de yanında ki yerini aldı. Nikah memuru ve şahitler de yerlerini aldıklarında nikah akdine başlanmış oldu. Kadir'in şahidi; onun sağ kolu olduğu için patronu, yani Yalım.. Güneş'in şahidi de; en yakın arkadaşı olduğu için Alina'ydı.
**********
Nikah bitmiş, imzalar atılmıştı. Gelin ve damat için dans müziği de çalmış, ikisi de gülümseyerek dans etmeye başlamışlardı.
Özdemir Erdoğan'ın, 'BANA ELLERİNİ VER' şarkısı çalıyordu.
"Biz, şimdi gerçekten evlendik mi?" dedi Güneş. Daha çok kendi kendine konuşuyor gibiydi. Genç adam onun bu haline hafifçe gülerken, "öyle oldu sanırım." dediğinde, kendisine kızgınca bakan sevdiğine daha fazla dayanamayıp alnına doğru uzandı yavaşça.
"Geçmişte yaşanan tüm olumsuzluklar bir tebessümle nasıl silinir ben sende öğrendim. En güzel doğrum, en güzel günüm. İyi ki varsın, iyi ki benim hayatımdasın ve iyi ki bugün de tam anlamıyla hayatımın bir parçası oldun." dedikten sonra nazikçe bir kez daha öptü alnından. Çok mutluydular. Herkes mutluydu artık.
