Birini sevmek delilik, biri tarafından sevilmek hediyedir. Ancak sevdiğin seni içten seviyorsa, işte o zaman hayat yaşamaya değerdir.
🌼🌼🌼🌼🌼
ARMİNA'NIN AĞZINDAN
Hayat...
'İyi ki yapmışım' dediğim şeyler var.
Aynı zamanda keşke'lerimde..Engellemek istediğim başlangıçlar var.
Unutmayı yürekten dilediğim kişiler ve zamanlar.
Unutamadığım, unutmayacağım dostlarım var..
Hayatımdan seneler çalan insanlar
Sözler var, duymamış olmayı dilediğim ama duyduğum.!!
Her şeye rağmen isyan etmemek,
Hiç birşeye hiç bir zaman.
Hâlâ yüzümün gülümsemesini sağlayan sebeplerim var...
Kahvaltıyı hazırlarken 8 yaşındaki güzel kızım da bana yardım etti. Annesine yardım etmeden de duramıyor ki hiç. Başımı Arya'ya çevirdiğimde gülümseyerek konuştum.
"Sen otur miniğim. Ben babanı çağırayım."
Ayağa kalkıp neşeyle, "bende geliyorum anne." demesi bir oldu. Dudağım yana doğru kıvrılırken elimi ona uzatarak tutmasını bekledim. Ve böylelikle ikimizde merdivenlerden yukarıya doğru çıkmaya başladık.
Yatak odamızın önüne geldiğimizde kapı zaten açıktı. Ve Yalım biriyle konuşuyordu. Arkası bize dönüktü.
"Her şey hazır dimi?" diye sordu ve karşı tarafı da bir süre dinledikten sonra telefonu kapattı. Gözlerimi şüpheyle kıstım. Hazır olan neydi? Ya da ne hazır olması gerekiyordu?
Ben bunları düşünürken o çoktan arkasını dönmüştü. Işıldayan gözleriyle, "benim güzellerim gelmiş." diyerek bize doğru adımlamaya başladı. Arya hemen benim elimi bırakıp babasının kucağına atlarken, "Günaydın babişko." dedi o neşeli sesiyle.
"Sana da günaydın gökyüzüm."
"Bizde seni uyandırmaya geliyorduk, ama sen çoktan uyanmışsın." dedim gülümseyerek. Ve ardından, "kiminle konuşuyordun?" diye sordum direkt. Bana daha fazla yaklaşarak kolunu belime doladı ve alnımdan öptü.
"Sana da günaydın güzelim." aynı zamanda hafifçe sırıtmıştı. "Barış'la konuşuyordum. Bugün hastaneye değil de, holdinge gideceğim. Orada işlerim var biraz."
Başımı aşağı yukarı sallayarak onayladım.
"Kahvaltı hazır." dediğimde ise üçümüz mutfağa gittik. Benim ise istemsizce yüzüm asılmıştı. Yalım'ın hafızası iyidir aslında, ve benimle ilgili de hiçbir şeyi unutmaz. Ama bugünü nasıl hatırlamadığını anlamadım. Oysaki hatırlayacağından o kadar emindim ki.
**********
Kahvaltımızı yaptıktan sonra hazırlanıp evden çıktık. Önce Arya'yı okula bırakacaktık. Sonra Yalım holdinge, bende hastaneye gidecektim zaten. Olabildiğince gülümsemeye, yüzümün düştüğünü belli etmemeye çalışıyordum. İlla hatırlamasına da gerek yoktu zaten. Bende hatırlatmaya çalışmayacaktım.
Yalım arabayı okulun önünde durdurduğunda, Arya'yı sınıfının önüne kadar götürdük.
"İyi dersler güzelim." benden sonra da Yalım, "İyi dersler prenses." dedi gülümseyerek. Benim ve babasının yanağından öptükten sonra yüzündeki neşeli ifadesiyle sınıfına girdi. Yıllar geçsede yakışıklılığından bir şey kaybetmemiş kocamın bakışlarını üzerimde hissettiğimde, hafifçe gülümseyerek başımı ona doğru çevirdim. Önce bana anlamlandıramadığım bir ifadeyle bakmış, ardından ben ona dönünce o ifadesini hemen silmişti. Şimdi de bana etkileyici gülümsemelerinden birini gönderiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ArYa (AŞK)
General FictionArYa (Ezik Kızın Değişimi) adlı hikaynin 2. Kitabıdır. Ve devamı niteliğindedir. Önce ilk kitabın okunulması önerilir. ********** Kalbime bir hançer gibi saplanan gerçeklerin baş kaldırdığı yerden bakıyorum şimdi hayata. Bu boşvermişlik hissi benim...