3. BÖLÜM🌹

4.9K 301 303
                                    

MEDYA : Yalım

😍😍😍

Beklemek, gerçekleşmeyeceğini bildiğin her şey için kendine verdiğin tesellidir.

🌹🌹🌹🌹🌹

YAZAR'IN AĞZINDAN

Atlas büyük bir sinirle kendisini bekleyen arabaya bindi. Yaşlı adamın sabahın köründe çağırmasına öfkelenmişti. Uykusundan olmuştu çünkü. Büyük bir ısrarla çağırılmıştı.

Arabanın arka koltuğuna oturduğunda gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Ve açarak yanında oturan Hasan Soykır'a bakmaya başladı. Öfkeliydi, ama bunu belli etmiyordu. Başarıyordu da. O da konuşmak için sabahın 6'sın da Atlas'ı ısrarla aramış ve konuşmaya çağırmıştı. Tam yarım saattir arabanın içinde onun gelmesini beklemişti.

"Neden çağırdın beni?" diye sinirle sordu genç adam.

"Kızımdan uzak duracaksın!" lafı hiç uzatmamıştı. Buna gerek olduğunu düşünmüyordu.

Hasan Soykır'ın söylediği şeyi duyar duymaz sırıtmaya başladı. Gerçekten bunu yapacağına inanıyor muydu?

"Gerçekten bunu yapacağımı mı sanıyorsun?" diye sordu alaycı bir sesle. Yaşlı adam ise öfkesini korumaya çalışıyordu. Kızıyla onun birlikte olmasını falan istemiyordu. Üstelik şu an nişanlıydılar. Kızı Armina her defasında Atlas'ı sevdiğini söyleyip duruyordu ama o buna inanmak istemiyordu. Çünkü Yalım gittiğinden beri kendi gözleriyle görmüştü küçük kızının nasıl yıkıldığını, nasıl kahrolduğunu. Hasan Soykır, kızının o haline de çok üzülmüştü ama Atlas'la da birlikte olmasını istemiyordu. O nişanı engellemek için çok uğraşmıştı fakat işe yaramamıştı. Armina bu konuda çok inatçılık yapmıştı. Nedenini ise bir türlü anlayamamıştı.

"Bana bak Atlas, Armina'dan uzak duracaksın anladın mı! Yoksa karşında daha önce hiç görmediğin bir Hasan Soykır görürsün.!!"

İstemiyordu işte. O'nun, kızıyla bir birliktelik kurmasını istemiyordu. Çünkü o, zamanında nam-ı diğer Korkusuz'u kendisiyle çalışması için, kendi tarafına çekmek için onu elde etmeye çalışmıştı. Zaten Korkusuz'u da Atlas'tan öğrenmişti ya. Evet, Hasan Soykır'da zamanında Korkusuz'u bulmak için çok uğraşmıştı ama onun amacı farklıydı. Hem kızını bulmaktı, hem de onu Atlas'tan korumaktı amacı. O'na ne kadar can borcu olsa da... Sonuçta Atlas'ın pis işlerini biliyordu ve Armina'nın hayatında onu istemiyordu.

Yaşlı adam böyle düşünürken, Atlas'ın söylediklerini duymasıyla birlikte kaşlarını çatmaya başladı.

"Bana bir can borcunun olduğunu unutma Hasan Soykır!"

Maakesef ki bunu unutamıyordu. Çünkü Atlas unutmasına izin vermiyordu. Her defasında aklına getirip duruyordu. Ona can burcunun olmasını hiç istemezdi oysaki. Bir gün, boşluğuna gelip en büyük düşmanı Salih Çakır tarafından vurulmuştu. Oradan geçen Atlas görmüş ve tam zamanında hastaneye yetiştirmişti. Eğer biraz daha geç kalsaydı kurtulamayacağını söylemişti doktor. Genç adamın zamanlaması sayesinde kurtulmuştu. O günden beri sürekli burcu olduğunu hatırlayıp duruyordu. Gerçi Hasan Soykır, hâlâ Atlas'ın o gün neden kendisine yardım ettiğini anlamıyordu. Sonuçta o sürekli kendi çıkarlarını düşünen biriydi.

Belki onun da kalbinde iyiliğe yer bırakan bir adam vardı. Bunu şu an bilemiyordu.

Bunları daha fazla düşünmeyip öfkeli gözlerle Atlas'a bakmaya başladı.

ArYa (AŞK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin