13. BÖLÜM 🌴 (PART 2)

3.7K 259 61
                                    

Mevlana der ki;

"Gözyaşının bile görevi varmış.. Ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış."

🌴🌴🌴🌴🌴

YAZAR'IN AĞZINDAN

"Bıraktığın yerdeyim, ama bıraktığın gibi değilim görmüyor musun sen bunu. Çok değiştim ve öğrendim; insanın toplanması için dağılması gerekiyormuş. Dağıttığın için teşekkür ederim." son cümlesinde, demin aynı onun yaptığı gibi kollarını iki yana doğru açmıştı Armina.

Genç adam ise gözlerini bile kırpmadan onun gözlerine bakıyordu öylece.

Bir süre sonra Yalım, gözlerini kısarak bakmaya başladı yüzüne.

Ve daha sonra ise, karşısında ki genç kadının gözlerinde gördüğü o yoğun ve gerçek duyguyla birlikte daha fazla dayanamayıp onun hiç mi hiç tahmin etmediği bir şey yaptı. Sert bir soluk bırakarak, tek adımda birden kıza yaklaştı ve kollarıyla da belini sararak büyük bir hızla dudaklarına yapıştı... İşte bu, geçen yıllardan sonra beklediği son şey bile olamazdı.

Fakat çok kısa bir süre sonra Armina'nın da onu itmesi bir oldu. Yoksa ki kendisi de karşılık vermek üzereydi ve şu an ki durumları yüzünden bu pek etik olmazdı. Bu hatadan başka bir şey olmazdı. Sonuçta istemese de evliydi Yalım. Genç kadın da ne kadar sevmese bile nişanlıydı. O yüzden de bu olmamalıydı. Evet, kabul ediyordu... Çok özlemişti hâlâ sevdiği adamı. Deli gibi çok... Demin ki gerçekleşen öpücüğün de, sarılışında hiç bitmesini istemediği de bir gerçekti ne yazık ki! Ama güzel olan ne varsa hep kısaydı. Ondan sarılmalar ve öpücükler saniyelik, ayrılıklar ömürlük olurdu. Gülümsemeler anlık, hüzünler ise yettiğinden daha uzun olurdu... Bu da hayatın adaletsizliğiydi işte.

Zorla da olsa daha fazla düşünmeyi bırakıp, öfkeli bir şekilde yaptığı bakışlarını, kendisine şaşkınca bakan adama çevirdi hemen.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?!" diye bağırdı birden. İtmesini beklemediği gibi bu çıkışı da beklemiyordu genç adam. Şaşkındı... Hem de çok.

Bir süre sonra o şaşkın bakışlarını üzerinden atmaya çalıştıysa da, bu biraz zaman aldı. Daha sonra ise sakin sesiyle konuştu.

"Özür dilerim." derken, derin bir nefes alıyordu. Ve kararlı bir yüz ifadesiyle bakmaya başladı. "Ama öptüğüm için değil! Bunca yıl ayrı kaldığımız için!"

Genç kadın duyduğu son cümleyle birlikte tekrar sinirle bakmaya başladı. Resmen öptüğü için özür dilemiyordu da, ayrılıkları için diliyordu... Oysa o tam aksini düşünmüş, habersizce öptüğü için özür dilediğini sanmıştı. Yalım elbette anlamıştı o bakışlarının sebebini.

"Hiç bana öyle bakma Armina.! Senden ayrı kaldığım süre boyunca hep bunu hayal ettim ben! Sana tekrar sarılmayı, seni tekrar öpmeyi..! Çok özledim seni. Hem de deli gibi.."

Kadın gülümsememek için zor tuttu kendini. Adam resmen düşüncelerinin tercümanı olmuştu. Ama içindekileri dışarı yansıtmamalıydı. Henüz...

"Bunca yıl ayrı kalmasaydın sende o zaman." aynı zamanda da kaşları çatıktı. Ama genç adamın duymak istediği bu değildi.

"Sen özlemedin mi beni?" diye sordu. Bakışlarını da sevdiği kıza yöneltmişti. Aslında bu soruyu, kendisini direkt ittiğinden, ona karşılık vermediğinden de sormuş olduğunu söyleyebilirdi. Evet, kızgındı Armina, ama yine de hâlâ sevdiğini biliyordu ve ona nasıl, neden karşılık vermediğini merak ediyordu doğrusu...

ArYa (AŞK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin