MEDYA : Alina
😍😍😍
Umudun olduğu yerde mucizeler çiçek açar.
☘️☘️☘️☘️☘️
Çıkmaz.
Resmen çıkmazda kalmış gibiydik aslında. Ama bunu belli etmemeye çalışıyorduk. Ne o Salih'e, ne Ezgi'ye, ne de başka birine.
Biz sadece yaptığımız, yapacağımız plana hazırlanıyorduk.
Tek temennimiz; onları sağ salim, hiçbir yara almadan kurtarmaktı.
Ve öyle de olacaktı.
"Plan anlaşıldı dimi?" diye sordum. Korkusuz Malikanesi'nin önünde bizimkilerle plan yapmıştık bile. Benim aklıma gelen bir planı uygulayacaktık şimdi.
"Anlaşıldı. Hadi hemen harekete geçelim!"
Asrın abime göz devirmeden yapamadım. Ama hak veriyordum ona da. Ne de olsa çok endişeleniyordu ablam için. Çok seviyordu O'nu. Yani söylenildiği gibi evlilik aşkı falan öldürmüyordu.
Herkes kendi arabasına bindi ve son sürat sürmeye başladı. Ben ve Yalım'da dahil. O ısrarla benimle gelmek istemişti.
Telefonlarımızda farklı farklı adresler yazıyordu.
Kaçırılan her biri için farklı bir adres.
Amacı bizi çıkmaza sokmaktı işte.
Zor duruma düşürmekti...
Ama biz düşer miydik?
Belki de benim yaptığım plan sayesinde hayır.
**********
Sonunda geldiğimde arabayı durdurdum hemen. Ve kulaklıktan doğru alçak sesle konuşmaya başladım.
"Ben adrese geldim."
Kısa bir süre sonra Barış abimin sesi duyuldu. "Bende geldim."
"Tamam, diğerleri de varış noktasına ulaştıklarında harekete geçeceğiz aynı anda."
Onaylayan mırıltılar işittiğimde derin bir nefes alarak arabamın içinde sakince beklemeye başladım. Tabi ne kadar sakin olabilirsem. Başımı hafifçe yan tarafıma çevirince, o siyahın en güzel tonunun da bende olduğunu görmem bir oldu. Moral verircesine gülümsedi bana. Ve elimın üzerinde hissettiğim yumuşak baskı... Elimden tutmuştu. 'Yanındayım' dercesine bana bakıyordu.
Planıma göre herkes farklı farklı adreslere dağılacaktı. Asrın abim kendi telefonuna gelen mesajda yazan adrese giderken, babam da aynı şekilde kendi telefonunda yazan adrese gidecekti.. Barış abim, Kadir ve bende öyle. Çünkü hepimizin telefonlarında farklı adresler vardı. Diğer boşta kalanlar ve bazı adamlarımız da arkamızdan takip etmiş olacaklardı.
Mesela benim şu an arkamda iki araba dolusu adam vardı. Diğerlerinin de öyleydi. Yiğit amca babamla birlikte gitmişti. Pırıl'ı da evde bırakmıştık. Çünkü Ezgi'yi başı boş bırakamazdık, yanında birinin olması gerekiyordu. Ne kadar istemese de evde durmayı kabul etmişti. Oflaya oflaya tabii.
Yalım'da beni yalnız bırakmak istememiş, ısrarla benimle gelmişti. Arabada kadifemsi sesi duyulunca başımı yine ona doğru çevirdim.
"Herşey yoluna girecek."
Güven verircesine gülümsüyordu.
Planın güzel ilerleyeceğini, hatta güzel bir sonuç alacağını umuyordum. Bekliyordum, çünkü hepimizde aynı anda hareket edecektik. Aynı anda bakacaktık depolara. Çünkü üç kişiyi de aynı anda kaçırmıştı o Salih köpeği. Eğer Yalım'la ben gelir gelmez girmiş olsaydık az ileride ki depoya, içeride üçünden biri olabilirdi. Ve biz O'nu kurtarsak bile diğer ikisinin hayatına mal olabilirdi bu. Sonuçta diğer adreste ki depolarda nelerle karşılaşanacağı bilinmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ArYa (AŞK)
General FictionArYa (Ezik Kızın Değişimi) adlı hikaynin 2. Kitabıdır. Ve devamı niteliğindedir. Önce ilk kitabın okunulması önerilir. ********** Kalbime bir hançer gibi saplanan gerçeklerin baş kaldırdığı yerden bakıyorum şimdi hayata. Bu boşvermişlik hissi benim...