ArYa (AŞK)

16. BÖLÜM 🌻

MEDYA 1 : Ship - Armina ve Yalım (ArYa)

###

MEDYA 2 / ŞARKI : Zara = Senden Vazgeçmem (Ben şarkıyı Armina ve Yalım için çok uygun buldum)

*****

Bölüm size kısa gelecek olabilir. Ama şöyle düşünün; bu sefer yeni bölümü iki gün arayla değil, bir gün arayla yayımladım. Önce ki bölümü dün gece atmıştım çünkü.

*****

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum. ❤️🥰😁

***

Keyifli okumalar... 💟

🌻🌻🌻🌻🌻

Gitmek sadece bir eylemdir. Unutmak ise kocaman bir devrim.

🌻🌻🌻🌻🌻

Eve geldiğimde düşünceliydim. Sadece karşıma doğru bakıyordum. Ne yapacağımı ya da ne tepki vermem gerektiğini bilmiyordum. Bedenim işlevini yitirmişti sanki. Bedenim bana uyarak, adımlarım da benden bağımsız hareket ediyorlardı. Öyle bir çelişki içerisindelerdi.

O, gidecekti. Yine gidecekti. Ciddiydi. Ve ben buna rağmen evime gelmiştim. O'na engel olmayı ne kadar çok istemiş olsam da, içimde bir yerlerde gideceğine inanamıyordum yine. Belki de inanmak istemiyordum. Fakat ben eve geldikten yalnızca 10 dakika geçmişti ki, Pırıl aramıştı beni. Ve O'nun gerçekten de gideceğini, şu an havaalanında olduklarını söylemişti. Uçağın kalkacağı saati de üstüne basa basa belirtmişti. Saatime kısaca göz attığımda ise 25 dakika kaldığını görmüş oldum.

Telefonda Pırıl'ın sesi gerçekten de çok kötü ve bitkin gelmişti. Ne kadar yine gitmesini istemese de, abisine kırgın kalamıyordu. İnatla onu yolcu etmeye gittiğini söylemişti. Bu sırada da saat gelmeden vazgeçmesi için çok uğraşmış, ama o bir türlü kararından vazgeçmemişti. Bunları bana Pırıl söyledi telefonda.

Ne yapmam gerekiyordu? Ne yapmalıydım? O'nu durdurmak için deli bir istek duysam da, çelişkiliydim yine de. Ama... Bu sefer gitmesine izin verebilecek miydim? Yıllar önce gittiğinde haberim yoktu. Şimdi ise vardı ve bunu bile bile gitmesine göz yumacak mıydım? Bunu yapabilir miydim?

Yatağımda oturmuş, boş boş karşımda ki duvara bakarken bunları düşünüyordum. Ne yapacaktım ben şimdi? Ne yapmalıydım? Bilmiyordum.. O'nu durdurmak istiyordum, uçağa binmesine engel olmak. Ama evliydi. Kahretsin ki o Atlas laneti yüzünden evlenmek zorunda kalmıştı. Ezgi'yi sevmiyordu, ondan nefret ediyordu hatta. Bunu biliyordum. Kendisi de defalarca söylemişti. Fakat, nasıl boşanacaktı ki O kızdan. Boşanmazdı Ezgi. İşte bunu da biliyordum.

Birden aklıma bir kaç gün önce Pırıl'ın söyledikleri geldi.

*****

"Bak Pırıl, o her ne kadar sevmiyorsa, istemiyorsa, sonuçta Ezgi'yle evli. Ne kadar zorlanmış olsa da... Onun hâlâ beni sevmesi bu gerçeği değiştirmiyor ne yazık ki.. Yani, bizim tekrar birleşmemizi istiyorsan bile bu olmayacak. Zor. O kız Yalım'dan asla boşanmaz!"

Sırıtarak, "sen merak etme, o da olacak yakın zamanda. Abim onunla yaşlanmayacak herhalde." dediğinde hiçbir şey söylemedim. Susma hakkımı kullanmak en iyisiydi şimdilik.

*****

Gerçekten olabilir miydi? Boşandırabilir miydik ikisini? Ezgi'nin boşanması için bir şeyler yapabilir miydik? Bunun olmasını o kadar çok istiyorum ki. Ama bir yerde de Pırıl haklıydı. Biz iki kardeş nelerin üstesinden gelmemiş, neleri atlatmamıştık. Biz her şeyi birlikte halletmeyi başarmıştık. Biz hep birbirimizin yanında olmuştuk. Destek olmuştuk... Biliyordum, o da sevmiyordu Ezgi'yi. Eskiden arkadaşıydı ama bana, bize yaptıkları - yaşattıkları yüzünden nefret ediyordu artık.