~37~

467 34 31
                                    

Araf:

Hanuel'den...

Sahra'nın yaptığı hamleden geriye çekilerek kurtuldum. Antrenman dediğinde elime bir kılıç tutuşturacağını hiç düşünmemiştim.

Ama kılıç bana göre değildi. Bu konuda hemfikirdik. Sonra da elime iki tane hançer vermiş bir de bunu dene demişti. Bu uzun ve ağır bir kılıca göre daha iyi sayılırdı.

Bana doğru savrulan kılıçla bedenimi geriye çektim. Ardından gelen ikinci hamleyi hançerler savuşturdum. Kılıç ve hançerin her buluşmasında çıkan sesler güzel gelmeye başlamıştı.

Sahra:" Güzel. Ama yeterli değil."

Yeterli olması için ne yapmam gerekiyor?

Sahra:" Hamlelerden kıl payı kurtuluyorsun. Her zaman bu kadar şanşlı olmazsın."

Ne olduğunu bile kavrayamadan kendimi yerde buldum. Boynuma dayanan kılıçla ofladım.

Ben:" Sen insan olamazsın."
Sahra:" Olduğumu kim söyledi?"
Ben:" Ne çeşit bir varlıksın sen?"
Sahra:" Tahmin bile edemezsin."

Kızıla dönen göz rengiyle gözlerim büyüdü.

Gerçek mi bu?

Ben:" Cidden, nesin sen?"
Sahra:" İlgilendiriyor mu?"
Ben:" Seninle aynı ortamda bulunma mecburiyetindeyim. Gece odama girip kanımı emmeyeceğinden emin olmam gerekiyor."

Sahra gülerek kafasını iki yana salladı. Sonra tekrar bana baktı ve elimi kavrayarak beni ayağa kaldırdı.

Sahra:" İlk olarak, kanla beslenmiyorum."

Bu da bir şeydir.

Sahra:" İkinci olarak, besin kaynağım kan olsa bile en son seçeneğim sen olurdun."

İğrenir gibi yüzünü ekşitti.

Cidden bu herifin benimle derdi ne?

Ben:" Yani vampir değilsin. İyi, güzel de; nesin sen? İn misim cin misin?"
Sahra:" Hadi seninle bir anlaşma yapalım kızıl kafa, günlük sadece bir soru sorarsan sorunu cevaplayacağım."

İyi de benim sormak istediğim tonlarca soru vardı.

Ben:" O zaman soruyorum. Nesin sen?"
Sahra:" Bugünlük soru hakkın tükendi kızıl kafa."
Ben:" Ne?'
Sahra:" E, vampir olmadığımı öğrendin ya işte."

Pislik gibi gülerek kılıcını eline aldı ve eve doğru yürümeye başladı.

Şeytan diyor şu şerefsiz herifi kendi kanında boğ!

Ama, ben iyi bir kız olduğum için şeytanı dinlemiyorum işte!

Dünya:

Jimin'den...

Tabağımda ki zeytinlerle oynarken dur durak bilmeden konuşan kızı boğma ihtiyacı hissediyordum.

Şu an bu masada oturup çenesi yorulana kadar konuşması gereken kadın bu kadın değildi.

He-Ran:" Benim bile başım ağrıdı. Bu kızı masaya hangi akıl fakiri çağırdı?"

Kısa bir an He-Ran'a baktım. Gözlerinin altında ki kara halkalar yerini koruyordu. Bariz bir şekilde kilo kaybetmişti. Göz altı torbalarını makyaj bile kapatamıyordu.

Sonra Jin'e baktım. Son bir haftadır He-Ran'ın dibinden ayrılmıyordu. O olaydan sonra aynı odada kalmaya başlamışlardı. Jungkook ve diğerleri de benim k*çımdan ayrılmıyordu.

Bu da sinirlerimi fena halde bozmaya başlamıştı. Özellikle o gün o pisliği dövdükten sonra bir saniye peşimi bırakmıyorlardı. Her yere peşimden geliyorlardı. Sanki 5 tane kuyruğum çıkmış gibi hissediyordum.

Neyse ki onun yanına giderken peşimden gelmiyorlardı. Tabii bir yerleri yemiyor da olabilirdi. Sonuçta konu Hanuel olduğunda yapabileceklerimin kesinlikle sınırı yoktu.

Parmağındaki eklem yüzükleri ile oynarken yan tarafımda ki sandalyenin çekildiğini hissettim. Çok geçmeden de Yoongi'nin sesini duydum.

Yoongi:" Salak gibi aşık olduğuna hâlâ inanamıyorum."

Ah, yine başlıyoruz işte.

Taehyung:" Değil mi ama? Durup durup telefonundan Hanuel'in resimlerine mal gibi bakıyor. Sahi, o resimleri ne ara çektin?"
Jin:" Gizli gizli çekti."
Taehyung:" Vay sapık vay."
Jungkook:" Hyung sen iyice yoldan çıktın. Ne yapsak acaba? Psikoloğa falan mı götürsek?"

Her gün aynı işkencenin farklı çeşitlerini çekiyordum. İyi ki bir aşık olduk.

Jimin:" Çenenizi siz mi kapatırsınız yoksa ben teker teker hepinizin çenesini kırayım mı?"
Jungkook:" Sen bize kıyamazsın ki."

Şaka mı bu?

Cidden bunu söyledi mi?

Yüzümü ekşiterek sandalyeye iyice yaslandım. Tam bu esnada şiddetli bir kapı çarpma sesi duyuldu.

Ne olduğuna bakmak için arkamı döndüm ve yüzü kan içinde kalmış Aura ile göz göze geldik.

Biliyorum, bölüm gecikti ama haklı sebeplerim var. Yarın yumurtadan çıkar gibi ingilizce denemesi olacağım🙄. Bir haftadır onunla uğraşıyorum.

Hayır yani hangi parlak zeka dönemin son günü deneme yapmaya karar verir?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hayır yani hangi parlak zeka dönemin son günü deneme yapmaya karar verir?

Hayır yani hangi parlak zeka dönemin son günü deneme yapmaya karar verir?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Neyse, sakinim. Şimdi gidip dizimi izleyeceğim. Bir sonraki bölüm haftaya Pazartesi veya Salı günü gelir.

Hepinizi öpüyorum 💋

ELEMENT SAHİPLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin