~17~

687 41 31
                                    

Sabah erkenden uyanmış ve sınırı geçmiştik. Artık büyü yapabilirdi.
Zedd tekrar aynı büyüyü yaptı ve kendimizi iki dev dağın önünde bulduk.
Zedd yine anlamadığımız şeyler söyledi. Acaba biz mi salaktık?
Dağlar ortadan ikiye ayrılırken içeriden beyaz bir ışık geldi. Kör edebilecek seviyedeki ışık yüzünden gözlerimizi kapattık.

Zedd:" Burası Düşler Vadisi'nin girişi."

İçeriye doğru iki adım attık ve dağlar kapandı. Sonra yanımıza sarı saçları kalçalarını örten bir kadın geldi. Beyaz tülden bir elbise giymişti.Mavi gözlerini üstümüzde gezdirdi.

Kadın:" Düşler Vadisi'ne hoş geldiniz."

Bize içten bir şekilde gülümsedi ve hepimizi teker teker alıcı gözüyle süzdü.

Kadın:" Son element kontrolcüleri, içeri geçin lütfen."

Eliyle büyük şatoyu gösterdi. Şatonun etrafı büyüleyici ormanlar ve nehirlerle çevriliydi.
Belime yerleşen ellerle etrafı süzmeyi bıraktım ve önce kollara sonra kolların sahibine baktım.
Jimin beni hafif iterek içeri yönlendirdi.

Jimin:" Ağzını kapat sinek kaçacak."

Bana bakmadan fısıldamasıyla koluna sert olduğunu düşündüğüm şekilde vurdum.
Yalancıkdan yüzünü buruşturdu.

Jimin:" Kolumu kırdın."

Omuz silktim.

Ben:" Geber"

Bana gülerek karşılık verdi.

Jimin:" Özlersin sonra."
Ben:" Ben senin neyini özliyecem be?!"
Jimin:" Bilmem. Belki kaslarımı özlersin. Ya da gözlerimi. Belki de-"

Elim ile ağzını kapattım.

Ben:" Sus! Duymak istemiyorum"

Gülerek elimi çekti.

Jin:" Lan bari herkesin içinde yapmayın! Aile var!"

Jimin göz devirdi.

Jin:" Bu arada fotoğrafınızı çektim. Haberiniz olsun"

Gözlerim dehşetle açıldı.

Ben:" Sen mi parçlarasın ben mi?"
Jimin:" Sen önden buyur. Ben parçalarsam sana bir şey kalmaz."

●●●●●●●●●●●●

Jin'e ben bir şey yapmamıştım. Jimin naptı veya ne dedi bilmiyorum ama fotoğrafları sildirtmiş.

He-Ran:" Lan benim burada yedi süralem yaşar. Hatta seninkiler de yaşar. Öyle kardeş kardeş yaşarız burada."

Burası gerçekten çok büyüktü. Her yerde lüks çeşmeler, ağaçlar ve heykeller vardı.
Ayrıca altın ve mücevherden eşyalar da vardı.
Yanımıza oldukça yakışıklı bir adam geldi. Hatta meteor diyebilirim.

Daha önce de çok yakışıklı insan dışı varlıklar görmüştük burada bu da onlardan biriydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Daha önce de çok yakışıklı insan dışı varlıklar görmüştük burada bu da onlardan biriydi...
Sanki bir önceki daha yakışıklıydı. Ama bir tanesinin kasları...
Ya bizim yaşadığımız yerde hiç böyle yaratıklar yok. Haksızlık...
Tabi biz He-Ran ile anında dikizleme pozisyonu aldık. Tam da yanımızda yürüyordu...
Sonra bir anda Jin aramıza girdi ve görüş açımızı kapattı. Ona öldürücü bakışlar atmaya başladık. Ama o bizi iki kolunun altına aldı ve o meteorun yanında yangından mal kaçırır gibi uzaklaştırdı. Sonra beni nazik olmayan bir şekilde Jimin'e doğru ittirdi ve Jimin beni belimden kavradı ama baya sinirliydi.
Ne var yani iki dakika adamın yüzünde ve fiziğin de göz gezdirdiysek...
Sevap yani...
Jin He-Ran'ı adama bakmasın diye göğüsüne bastırdı.

He-Ran:" Amacın ne?!"
Jin:" Utanmanı bekliyorum"
He-Ran:" Daha çok beklersin o zaman!"

Jimin beni iyice kendine yaklaştırdı.

Jimin:" Adam gibi yürüyün sinirlendirmeyin bizi. Olay çıkmasın!"
Jin:" Aynen abi! Bu kaçıncı!!!"

Ne var yani? Alt tarafı 9 tane yakışıklıya denk gelmiştik...

He-Ran:" Tamam be tamam. Bakmayacağız bırakın bizi!"
Jin:" Bunu 5.söyleyişin!!!"
He-Ran:" O kadar oldu mu ya?"
Ben:" Yok ya. O kadar olmadı..."

Jimin sinirle bana bakınca sustum.

Ben:" Tamam ya bakma öyle"
Jimin:" Nasıl bakıyorum?"
Ben:" Her an etlerimi kesip bir kasapda satacak gibi..."
Jimin:" Zihnimi okuman çok hoş!"

Sinirle fısıldadı.

Ben:" Sen benden psikopat çıktın ya"
Jimin:" Senin sayende!"

Tam bu sırada başka bir varlık geçiyordu ki bakamadım. Ne olduğunu anlamadan Jimin kafamı göğüsüne gömdü.
Jin naptıysa He-Ran ona çemkiriyordu ama ben bu vaziyette Jimin eli ile kafama baskı uygularken bir bok göremiyordum!

He-Ran:" İndirsene beni öküz!"

Oha!
Jin onu sırtına mı almıştı?!?
Ama benim bu anı görmem lazımdı.
Jimin'de şaşırmış olacak ki elini gevşetmişti. Ben de fırsattan istifade elinden kurtulmuştum.

Ben:" OHAAA"

He-Ran biraz tepindikten sonra aşağı indi Jin'in suratına sert bir tokat atacakken Jin elini tuttu ve dudaklarına bastırdı.
Tabi ben de vefalı bir arkadaş olarak bu anları videoya çekiyorum. Aslında bu durum vefadan çok şey...neyse...
He-Ran kızarırken hızla elini kurtardı.
Bu sırada Zedd yanımıza geldi.

Zedd:" Zamanı geldi..."

Evet, komik sayılabilecek bir bölümdü bence...

Evet, komik sayılabilecek bir bölümdü bence

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Vote ve yorum isterim...

ELEMENT SAHİPLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin