~47~

391 22 29
                                    

Siyah bir Ranger Rover arabanın içindeydik. Nereye gittiğimiz hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Yaklaşık 10 dakikadır yoldaydık. Tek bir kelime dahi etmemişti bu süre boyunca.

Kafamı cama çevirdim. Altımızda akıp giden yolu izlemeye başladım. Sonra gözüm onun cama yansıyan profiline kaydı.

Saçları dağınık bir şekilde alnına düşüyordu. Sol kulağında gümüş bir küpe vardı. Aynı zamanda parmaklarında da eklem yüzükleri vardı. Siyah ince bir tişört giymişti üstüne çıkmadan önce.

Ben:"Bu araba senin mi?"
Jimin:" Evet."

Gözlerimin önüne dolar işareti geldi. Güzel arabaydı şimdi. Acaba başka arabası var mıydı?

Yüzümü hafifçe ekşiterek geri cama döndüm. Saçma sapan şeyler düşünüyordum. Hem paraysa bende de vardı.

Ben:" Nereye gidiyoruz?"

Cevap vermemesini bekliyordum ama o beni yanılttı. Bana kısa bir bakış attı ve dilini alt dudağında gezdirdi.

Jimin:" Mağazaya."

Mağaza ne alakaydı? İtiraf etmek gerekirse daha romantik şeyler beklemiştim.

Ben:" Mağaza da ne işimiz var peki?"
Jimin:" Yemek yemeden önce birkaç giysi alacağız."

İlk soru ne giysisi? Son soru ne yemeği?

Ben:" Bu mağaza dağ başında falan mı?"

Bana yandan bir bakış attıktan sonra gülümsedi.

Jimin:" Dağ başı?"
Ben:" Saatlerdir yoldayız."
Jimin:" En fazla 15 dakika geçmiştir."

Omuz silkerek sırtımı cama yasladım ve bedenimi ona döndürdüm.

Jimin:" Huysuzlanma saatlerine denk geldik anlaşılan."
Ben:" Ben son derece uyumlu bir kızım bir kere!"

Tabi tabi der gibi bir kafa hareketi yaptı.

Haspam.

Ben:" Benim canım sıkıldı hadi eğlendir biraz beni."

Bu defa kahkaha atarak bana döndü.

Jimin:" Nasıl yöntemler kullanayım istersin?"
Ben:" Ne yöntemi?"

Bakışları bedenimde dolanınca kaşlarımı çatarak omzuna hafif bir yumruk attım.

Ben:" Senin yüzünden öleceğiz."
Jimin:' Araba kullanırken omzuma vuran sensin."
Ben:" Beni kışkırttın ama!"

Çocuk gibi kollarımı göğsümde bağlayıp dudak büzdüm.

Allah'tan yol boştu. Yoksa şimdiye kadar araba elli defa birilerine çarpmıştı.

Jimin:" Çocuk gibisin."

Benim sızlanmalarım bitsin diye hızını biraz daha arttırdı.

Ben ise uzanıp radyodan bir şarkı açtım.

Ben:" Eğlenmek derken bunu kast etmiştim sapık herif!"
Jimin:" Biliyorum."

Pis pis sırıtan yüzünün ortasına bir tane geçirmek istesem de homurdanarak başka yöne baktım.

Az önce dağ başı demiştim ama biz bas baya şehir merkezine gidiyorduk. Galiba Zedd ile kaldığımız bina dağ başındaydı.

Biraz sonra gökdelen gibi uzanan bir binanın önünde durduk. O önce davranarak arabadan indi. Bende çok beklemeden peşinden indim.

Jimin:" Gel bakalım huysuz kız."

Elini belime atarak beni içeri yönlendirdi. Beraber içeri girdik. Asansöre binerken sakince kulağıma eğildi.

ELEMENT SAHİPLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin