~45~

399 23 19
                                    

Jungkook:" Yalvar fani insan! Yalvar!"

Balkondan kafa aşağı sallanırken bile yalvarmak istemiyordum. He-Ran kollarını göğsünde bağlamış ve tek kaşını kaldırarak bakıyordu bana.

Bir insanın bu kadar zalim bir arkadaşı olamazdı ama.

Ben:" Saçmalama He-Ran! Sen de indir beni Jungkook!"

Ayak bileklerimden tutarak beni terasdan sallandırıyordu. Jungkook'un arkasına ise He-Ran bekliyordu.

He-Ran:" Nah indirir! Özür dile benden."
Jungkook:" Benden de."

Beni sallandırırken tek ayağını yere vurarak çocuk gibi tepindi.

Sahra bana çocuk diyordu değil mi? Gelsin de bunları görsün.

Kafayı falan sıyırır herhalde.

Buradan bakınca manzara çok güzeldi. Direkt ormana bakıyordum. Tabii ters görmesem daha iyiydi.

Buraya ilk geldiğimizde pek gezememiştik. Zaten çok da kalmamıştık. Burası Zedd'in bizi ilk getirdiği binaydı. Burada garip insanlar kalıyordu.

Tabii, biz tek bir kata hapis olduğumuz için diğerleriyle pek karşılaşmamıştık.

Ben:" Tamam. Özür dilerim."
He-Ran:" Daha yüksek!"

Gözlerimi devirerek rüzgarda uçuşan saçlarıma baktım. Jimin neredeydi? Uyandıktan sonra biraz zaman geçirmiştik. Yanımdan bir an olsun ayrılmamıştı. Sonra bir anda yok olmuştu.

Ben:" Özür dilerim!"

Daha gür çıkan sesim onları tatmin etmeliydi.

He-Ran:" Bu da fazla mı gür oldu ne?"

Sinirden cinlerin tepeme çıkıp horon tepmeye başlamıştı.

Ben:" Biraz daha abartın ve sizi kendi kanınızda boğayım!"

Jungkook ses tonundan ürkmüş olacak ki pes etti. Sonunda ayaklarımın üstüne bastığımda ilk olarak He-Ran'a baktım.

O da kollarını göğsünde bağlamış kızgın kızgın bana bakıyordu.

Jungkook:" Kız kavgası izlemeye bayılırım. Ama tercihen sizi ayırmak zorunda kalmayacağım bir ortamda kavga edin."

Onu tamamen duymazdan gelerek He-Ran'ın yanına adımladım.

Ben:" Küs müyüz?"

Cevap vermeden kafasını başka yöne çevirdi.

Ben:" Trip mi yiyorum?"

Bana hiç cevap vermeden arkasını döndü ve sarı saçlarını savurarak yürümeye başladı.

Ah ah, kanka tribi diye bir şey var. Vallahi insanın feleğini şaşırtıyor.

Omzunda hissettiğim el ile hafifçe sıçrayarak Jungkook'a baktım.

Jungkook:" Boşver be prenses. Ben senin bütün bunları neden yaptığını anlıyorum. Diğerleri de anlayacak."

Alt dudağımı sertçe ısırarak kafamı salladım. Bana sevimlice gülümseyerek saçlarımı karıştırdı. Sonra kolunu omzuma atarak beni kendine doğru çekti. Ben de kolumu onun beline doladım.

Jungkook:" Hazır Jimin-shi ortalarda yokken seninle kafayı bulalım mı? Hem Jimin'i de sinir etmiş oluruz."

Kıkırdayarak ona yumruğumu uzattım. O da sırıtarak yumruğunu yumruğuma vurdu.

En son içtiğimde pek de hoş şeyler yaşanmamıştı. Jimin kesinlikle cinnet geçirecekti.

Sadece bir saat sonra...

ELEMENT SAHİPLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin