Ben:" Neden dönüyorsunuz? Yerinizde dursanıza!"
Yanımda oturan Jimin hala bana sert sert bakarken Jungkook güldü.
Jungkook:" Ne oldu sana prenses? Bu kadar içtiğine göre birileri canını sıkmış."
İmalı imalı yanımda oturan sinirli boğaya baktı. Jimin'in hemen yanında oturan kadın ise huzursuzca kıpırdandı.
Ben:" Noldu bu kıza? Kurt mu var? Kıpır kıpırsın."
Kız oturduğu yere iyice sindi ve Jimin'e baktı dudağını dişleyerek.
Ben:" Ne bakıyorsun be ona?! O şerefsiz mi kurtaracak paçanı? Bok kurtarır!"
Elimle Jimin'i işaret edip hafif öne eğilip karşımda oturan Jungkook'a fısıldadım.
Ben:" Biliyorum musun? Senin bu sarı civcivden bir bok olmaz!"
Jungkook gülerek beni onayladı. He-Ran ve Jin dans pistindeydi. Jin He-Ran'ı zabdetmeye çalışıyordum.
Ben:" Jin, boşuna uğraşma kardeş! Onu tutaman sen! Dur bal ben geleyim. Bir dakka kalkıyorum."
Kalkmak için hamle yaptım. Tam başarıyorum derken Jimin bileğimi tuttu ve beni geri oturttu.
Ben:" Sapık! Bıraksana be beni!"
Jimin:" Bana bak Hanuel, yeterince ileri gittin zaten iki dakika kıçının üzerinde otur!"
Ben:" Banane ya! Kıç benim değil mi? Ayrıca sen kendine bak!"
Jimin:" Neyim varmış benim?"Uzaylı görmüş gibi yüzüne baktım. Sonra masadakiler döndüm.
Ben:" Duydunuz mu?"
Hoseok:" Duyduk ama-"
Ben:" Sus!"Hoseok şaşkınca bana baktı. Oturduğum yerde başım döndüğü için yerlerini tam seçemiyordum ama Hoseok Jungkook'un yanında oturuyordu.
Ben:" Bu yanımdaki civciv öküz değil mi? Durup durup ota boka kükremiyor mu? Ha, söylesene Yoongi."
Yoongi 'bana mı dedi bu mal" dermiş gibi bana baktı. Sonra Jimin'e baktı.
Ben:" Sen de gıcık olmuyor musun yani? Baksana şunun tipine."
Kafamı yana çevirip onun alev almış gözlerine bakıp yüzümü buruşturdum.
Ben:" Tipsiz!"
Yoongi beni kafasıyla onayladı.
Ben:" Aferin. Arada bir yaşam belirtisi göster."
Yoongi küçük gözlerini kısarak bana baktı. Tam konuşacakken elimle susturdum.
Ben:" Sus! Konuşma! Sen ona da üşenirsin şimdi."
Jimin'in önünde duran içkiyi elime aldım. Tam içecekken eliyle bana engel oldu.
Jimin:"Ne yapıyorsun?!"
Ben:" Sence?"Jimin sakinleşmek adına derin bir nefes aldı.
Jimin:" İçemezsin!"
Ben:" Ne kadar da cimrisin!"Jimin'in yanında ki cadaloz bana bakınca yüzümü buruşturdum.
Ben:" Bana baksana hamam böceği! İnşallah sevdiğin adam gey çıkar! Bak nasıl bakıyor?! Kem gözlü! Acayip yolasım geliyor seni! Çekil aradan Jimin!"
Tam kızın saçlarını elime dolayacakken Jimin beni durdurdu.
Ben:" Aman! Başına çal! Terbiyesiz!"
Masadaki birkaç kişi kıs kıs gülüyordu.
Ben:" Jungkook! Bana içkini versene?"
Jungkook gülerek önündeki içkiyi bana uzattı. Ben de direk Jimin'e dönerek laf soktum.
Ben:" Bak bak! Bak da örnek al!"
Tam içkiyi içecekken Jimin içkiyi elimden aldı.
Ben:" Ya!"
Jimin:" Daha fazla içemezsin!"Jimin'e dil çıkardım. Sonra dans eden kalabalığa baktım. Jimin'in Jungkook'u azarlamasını fırsat bilerek ayaklandım ve sarsak adımlarla dans pistine ilerledim.
Ben:" Bu yol bu kadar karmaşık mıydı ya? Gerizekalı yol!"
Kendi kendime gülerek yürümeye devam ettim. Kolumdan tutan elle durup adamın yüzüne tükürmek istedim ama Jimin'in gözlerini görünce duraksadım.
Ben:" Ya sen bir gitsene! Git bak hamam böceğin bize bakıyor."
Jimin:" Nereye gittiğini sanıyorsun sen bu halde?!"
Ben:" Ben mi?"Elimle kendimi göstererek şaşkınca ona baktım. Beni kafasıyla onaylayınca kahkaha atarak omuz silktim.
Ben:" Kıvırtmak istiyorum. Gel birlikte kıvırtalım."
Duraksadı ve bende fırsattan istifade kolumu kurtarıp dans edenlerin arasına girdim. Jimin'i hala görebiliyordum. Kollarımı havaya kaldırdım ve çılgınca dans etmeye başladım. Arada egzotik hareketler de yapıyordum. Birkaç kişinin bana baktığını hissediyordum ama kimin umrundaydı canım?
Jimin:" Gel buraya başımın belası!"
Az önce şaşkınca ve arsızca benim bedenimi süzen Jimin kolumu tuttu ve beni durdurdu. Sonra aniden kucağına aldı.
Jimin:" Uykun gelmedi mi senin daha?"
Ben:" Bilmem, geldi mi?"Gülerek kafamı göğüsüne bastırdı.
Jimin:" Dans da ettiğine göre sıza bilirsin artık."
Jin He-Ran'ı çoktan götürmüştü. Gözlerimi kapattım.
Ben:" Jungkook lar neden burada?"
Jimin:" Eski yerlerini canavarlar basmış. Onları da Zedd bizi korumak için görevlendirmiş."
Ben:" İndirsene beni!"
Jimin:" Uyusana artık sen!"
Ben:" Sen git hamam böceğini uyut."Kahkaha atarak beni bardan çıkardı. Gözlerimi açamıyordum ve git gide uykum ağır basıyordu.
Jimin:" Direnmeyi bırak huysuz cadı."
Sesi beni iyice mayıştırıyordu. Sonunda uykuya yenik düştüm.
Jimin:" Seninle daha çok işimiz var yaramaz kedi."
Bölüm biraz gecikti ama olsun yani o kadar da. Aslında şu son günlerde sadece kitap okuyorum. Yeni seriye başladım. Bugün de 4.kitabı alacağım.
Malum 2020 fena kazık attı bize. Evde tıkılıp kaldık. Bende kendimi kitaplara vurdum.Neyse, ben gideyim artık. Hepinizi yanaklarınızdan öpüyorum.💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEMENT SAHİPLERİ
Random4 temel element ve kadim bir güç. Peki bu gücün karşılığı ne? Peki ya aşk... Mümkün olabilir miydi iki zıt element sahibinin aşkı?