~22~

582 36 5
                                    

Hızla Jimin'den uzaklaştım ve gözlerini kocaman açmış bizi ağzı açık izleyen sarışın arkadaşıma döndüm.

He-Ran:" Siz? Yok. Bir dakika...Sabah sabah beynim çatlıyor. Siz?! Burada? Ne bok yiyonuz?"
Ben:" Tamamen yanlış anlaşılma yani benim yani onun yani-"

Jimin eliyle ağzımı kapattı.

Jimin:" İkinizde acayip derecede saçmalıyorsunuz hanımlar."

Eli her zamanki gibi sıcaktı. Teni yakıyordu. Yine benim aksime!

Ben:" Neyse işte yanlış anlaşılma."

Arkamı döndüm ve yürümeye başladım. Canım burnumdaydı zaten. Ah, başım!

Ben:" Zedd hangi deliğe girdi yine?!"
Ben:" Tanrı aşkına! Burada mutfak yok mu?!"

Pürüzsüz  ve bembeyaz zeminde yürürken bir anda zemin siyahlaşmaya başladı.

Ben:" Galiba baş ağrısı kafa yaptı."

Bir anda herkes panikle koşuşturmaya başladı. Ne oluyor diye düşünürken bir anda biri elimi kavradı ve beni çekiştirmeye başladı.

Adam:" Kötü ruhlar geldi!"

Evet, cümleten sıyırdık. Kalabalığa ayak uydurarak ilerlemeye başladım.

●●●●●●●●

3 metre boyunda yeşil ve tek gözlü bir yaratık görmeyi elbette beklemiyordum. Özellikle bu yaratık o tek gözüyle ağzının suyunu akıtarak bana bakıyorsa!

Kadın:" Bu bir kiklop!"
Ben:" İçimden bir ses insan yediklerini fısıldıyor."

Herkesin elinde kılıçlar, oklar ve mızraklar vardı. Bunlar hangi yüzyıldan kalma?

Ben:" Tüfek veya tabancası olan yok mu?"

Herkes bana uzaylı görmüş gibi bakınca ister istemez sustum.

Yaratık bir anda tek eliyle 10 kadar insanı yüzlerce metre savurdu.

Kiklop:" Suyun kızı!"

Kızı kelimesinin son harfini uzatarak söylemesi çok korkunçtu. Ayrıca resmen tıslıyordu.

Ben:" Suyun annem olduğunu hiç sanmıyorum sümük yığını."
Ben:" Ten rengi sümük gibi neden bana öldürecekmiş gibi bakıyorsunuz?"

Yanımda duran adam beni geriye itekledi.

Adam:" İstediği kişi sensin. Bu yüzden gevezelik etmeyi bırak yoksa seni ona veririm."

Adama göz devirerek kollarımı göğsümde bağladım. Barbar insanlar!

Hem bu şey vadiye nasıl girdi? Bahçede durmuş yaratığın saldırmasını beklememiz ise ayrı bir ironi.

Zedd:" İçeri gir!"

Zedd beni çekiştirerek şatoya götürdü.ben zaten isteyerek gelmemiştim ki buraya. Bir el beni peşinden süreklemişti.

Zedd'in omzundan gördüğüm manzarayla sinirlendiğimi hissettim. Sümük yığını insanlara zarar veriyordu. Yan tarağda gördüğüm nehir ile suyu kontrolüm altına aldım.

Ben:" Bırak Zedd. Bu şey benim yüzümden kimseye zarar vermemeli."

Onu önümden çektim ve ellerimi ileri uzattım. İçimi kaplayan tanıdık hisle beraber nehir bana itâât etmeye başladı.

Adam:" Ne yapıyor bu kız?"

Nehir kabarmaya başladı. Yaratığın iki yanında girdaplar oluştu. Nehirden kocaman sudan eller fırladı. Sonra eller yumruk haline geldi ve ciyaklayan yaratığı sıkıca kavradılar.

Arkandan sesler geliyordu. Bizim tayfa gelmişti ama dikkatimi dağıtmadım. Yumruklarımla birisini ezermiş gibi bir hareket yaptım ve devasa boyutlardaki su eller yaratığı nehre baktırdılar. Yaratık nehrin dibini boylayıp toza dönüştü.

He-Ran:" Heyt beh! Aferin benim kankama!"

Koşarak boynuma atlayan kızla dengemi kaybedip yere düştüm. O da benim üstüme düştü.

Adam:" Gözünün rengini gördünüz mü?"

He-Ran'ı Jin üstünden çekip aldı. Jimin sırrını duvara yaslamış  arsızca beni süzüyordu. Bakışlarını takip edince kaşlarım çatıldı. Kalçalarıma mı bakıyordu bu?!

Zedd:" Hadi içeri girelim."

Onlar içeri yürürken Jimin hâlâ bana bakıyordu. Bende hafif kıvırtarak yürümeye başladığımda arkamdan ettiği küfürleri duyuyordum.

Kıkırdayarak onu arkanda bırakarak içeri girdim.

Kudur Park Jimin..

Normalde Pazartesi gelecek olan bölüm bugün geldi. Neden? Çünkü derslerden yazarda kafa kalmadı.

 Neden? Çünkü derslerden yazarda kafa kalmadı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir sonraki bölüm hafta sonu gelir. Öptüm uzaktan...💋

ELEMENT SAHİPLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin