ELEMENT SAHİPLERİ

~29~

He-Ran:" Trip atmanın da bir ölçüsü olmalı bence."

Onu duymazdan gelerek elimdeki bezle çamura bulanmış cam vazoyu silmeye başladım. Zedd'in de alacağı olsun. Alt tarafı ufacık bir büyü yapacaktı. Okus pokus sonra oda tertemiz olacaktı işte. Ama yok, illa bir sürüneyim ben. Zavallı narin ellerim tahriş olsun. Yer silmekten kollarım falan kopsun.

He-Ran:" Ya daha kaç defa özür dilemem gerekiyor?"

Ona ters bir bakış attım. Ben zaten onun yüzünden maruz kaldığım işkencelerin hesabını ona misliyle soracaktım. Sadece şimdi ev hanımı modundayken susma hakkımı kullanıyordum.

Bir an önce yola çıksak da temizlik yapmaktan paçayı kurtarsam...

•••••••••••••

Kapı alacaklı gelmiş gibi yumruklanıyordu. Tek gözümü yarım yamalak araladım. He-Ran'da küfür eder gibi bir şeyler geveliyordu. Aslında onu odaya almak istemiyordum ama arkadaş işte. Trip atmam bitince Jin ile ne cevizler kırdığını söyleyecekti.

He-Ran:" Yerinden sök kapıyı! Sök de kıçına-"

Elime aldığım yastığı kafasına atınca doğrulduğu yatağa geri yatarak sustu. Ayaklarımı yatakdan sarkıtarak esnedim. Kapı hâlâ yumruklanıyordu. Birazdan tekmelenmeye bile başlayabilirdi. Açık konuşmak gerekirse pek de umrumda değildi.

Jin:" Kış uykusuna yatmışlar resmen! Kız! Kalkın lan!"
Jimin:" Böğürme kulağımın dibinde. Zaten dün yeterince sese maruz kaldım."

Bana gönderme yapıyordu pislik. Dün temizlik bitince elimdeki bir kova kirli suyla kapısına dayanmıştım. Hayatım boyunca etmediğim kadar küfür etmiştim. Kapı hışımla açılıp da karşıma dikilince de kovayı kafasından aşağıya boşaltmış ve kahkaha atarak kaçmıştım. İçim soğumuştu biraz.

He-Ran:" Oha, o nasıl yastık atmak ya?! Beynim sarsıldı."

Homurdanarak ayağa kalktı ve kilidi çevirip kapıyı açtı.

He-Ran:" Bir salın da zıbaralım!"

Açtığı gibi kapıyı sertçe kapattı.

Jin:" Ah! Burnum kırıldı galiba!"
Jimin:" Kırılmamıştır ya, kırılsa duramazsın."
Jin:" Dalga mı geçiyorsun bir de? Şerefsiz herif!"

Kıkırdayarak yataktan çıktım.

Jimin:" Yola çıkacağız bunlar hâlâ yatıyor."

Homurdanarak kapıya vurmaya başlayınca He-Ran ile göz göze geldik. İkimizde aynı anda omuz silktik. He-Ran kapıyı tekrar kilitledi ve kendini yüz üstü yatağa attı.

Zedd:" Çocuklar, kızlar nerede?"
Jin:" Kızlar çamış gibi yatıyor Zedd amca. Kaldırmaya çalışınca da hayvan gibi sinirlenip benim kusursuz burnunun canını yaktılar. Yabani yaratıklar!"

He-Ran yattığı yerden kafasını kaldırdı.

He-Ran:" O kapının arkasında ki gereksiz bana aklınca hakaret mi etti?"

Dudak büzerek giysi seçmeye başladım. Şimdi bunlar sevişti mi sevişmedi mi? Yani sevişen insanlar böyle birbirine girmiyor benim bildiğim. Gerçi giriyor da olabilir. Bilemedim yani.

Zedd:" Geç kalıyoruz! Neredeyse öğlen oldu."

Göz ucuyla saate baktım. Biz ne ara bu kadar uyuduk acaba? Gerçi köle gibi temizlik yapınca böyle olması çok normaldi. Odada ki bütün suyu süngerle boşalttırdı bana o göt! Göt dediğim kişi ise tabii ki Jimin!